Deprem konusunda unutulmayan anılara sahip olan Türkiye'de 6 Şubat depremlerinin ardından herkesin gündemi bir kez daha sarsıntılar oldu. Pazartesi sabahı Bursa merkezki 5.1 büyüklüğünde deprem herkesin aklına, "Büyük Marmara depremini tetikler mi?" sorusunu getirdi. İstanbul'da da hissedilen depremin ardından gözler bir kez daha konunun uzmanlarına çevrilmişti.

6 Şubat'taki yıkıcı depremlerle ilgili daha önce birçok kez uyarıda bulunan Yerbilimci Naci Görür'ün 18 il ile ilgili yaptığı açıklamalar Türkiye'de kısa sürede gündem oldu. Uyarıda bulunurken deprem gecesi kendisine gelen telefonu anlatan Görür, o anları anlatırken gözyaşlarını tutamamıştı.

18 İL İÇİN YENİ AÇIKLAMA

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Görür şu ifadeleri kullandı;

Arkadaşlar, benim Kafa tv ve radyoda anlatmaya çalıştığım “Fay Üzerinde Yaşayan İllerimiz” esasen Türkiye Jeoloji Mühendisleri Odasının hazırladığı bir rapordur.

Bu raporlar tüm jeologlarımızın yıllarca arazide çalışıp ürettikleri bilgileri içerir.

Odamız insanlarımız depremde ölmesin diye bu raporları hazırlayıp tüm yetkililere sunmuş ve gerekli uyarıları yapmıştır.

Yetkililerimizi harakete geçirmek, halkımızın farkındalık yaratmak için biz bu raporları kamuoyuna duyuruyoruz. Yöneticilerimizden deprem dirençli yerleşim alanları talep ediyoruz, sevgiyle...

NE DEMİŞTİ?

Eskişehir, Denizli, Muğla, Erzincan, Kayseri, Tokat, Kahramanmaraş, Hatay, Kocaeli, Osmaniye, Bingöl, Konya, Erzurum,Aydın, Balıkesir, Burdur, Manisa, Hakkari... Görür bu 18 ille ilgili uyarıda bulunarak, "Direkt fayın üzerinde yaşıyor bu iller.

Bunların altındaki faylar oldukça güçlü. Ve her kentte 7 ve üzerinde deprem oluşturmaya kapasiteleri var." ifadelerini kullanmıştı. Görür ayrıca, "Orada deprem olursa zarar ve kayıp anormal derecede fazla olur." demişti.

GÖZLERİNİ YAŞARTAN HİKAYE

Naci Görür deprem gecesi yaşadığı olayı anlatırken gözyaşlarına hakim olamamıştı. Görür, duygulandıran anısını şu şekildeydi;

Adana'da biz sizin uyarılarınız üzerine gittik komşularla konuştuk. Bir apartmandaki sıkıntılı durumu oradakilere izah ettik. O apartmandakiler bunu kabul etmemiş. Beni dinleyen kişi 'bizim halimiz vaktimiz yerindeydi, biz oradan ayrıldık' diyor.

Şimdi size hayır diyenlerin hiçbiri yaşamıyor diyor. Erkenek'te bir grup bana video göndermiş. "Hocam size saygılar sunarız. Siz çok uyardınız. Biz dinlemedik. Şimdi Erkenek yok" diyor.

Depremin olduğu gün saat 6'ya doğru benim telefonum çaldı. Ben telefonumu genelde açık bırakırım. Çünkü uygunsuz saatte çaldıysa ya çocuklar ya da deprem olmuştur. Gazeteciler beni aramaz o saatte. Ben kalktım o saatte baktım beni Whatsapp'tan biri görüntülü arıyor. Bir hanım gördüm. Önce tam anlamadım. Loş bir ışıkta saç baş karışık. Tam görünmüyor da bir baktım yanında da bir kız çocuğu var, kızı... "Hocam bizi kurtar" diyor. Yani düşünün o sabah ben mübalasız 4 5 saat ağladım.