NATO Doktoru

NATO Doktoru

N Gazete yazarı Alp Tufan, Türkiye'nin yakın dönemdeki dış ilişkileri ve NATO üyeliğine bir analiz yaptı

Sevgili okuyucularım sizlere ülkemizin geleceğindeki uluslararası hadiselerin neler olabileceğini tarihin bilinmeyenlerini sahada edindiğim bilgileri sizlere aktarıyorum.
Bazı çevreler buna çok sinirlendiler ve beni vatan hainliği ile şuçlayarak mahkemelere sürüklediler, bunun sosyolojik, ekonomik, siyasi boyutlarını sizlere kısa kısa anlatıyorum yazılarımda.
NATO 1952 yılında ülkemizi paktın içine almış, Batı devletlerinin başta ABD devletinin SOVYETLER BİRLİĞİNE karşı yani VARŞOVA paktına karşı kurduğu bir askeri yapı PAKT.
Uzun konuyu atlamıycam 1975 yılında ülkemizin tarihi haklı davası KIBRIS BARIŞ HAREKATINDAN sonra ABD ve NATO müttefiklerinin ülkemize koyduğu ambargo ile çok sıkıntılı bir döneme girdik.
TÜRKİYE’nin derin yapıları içinden bir gurup, ülkeyi bu açmazdan çıkartıp milli konularda ihtiyaçları karşılamak için SOVYETLER BİRLİĞİ ile suyun altında bazı temaslara ve ilişkilere girdi.
Detaya girmeden anlatıyorum bu gizli ilişkileri sıcağı sıcağı öğrenmek isteyen MİT istihbarat dairesi başkan yardımcısı şimdiki zamanda merhum KURMAY ALBAY SABAHATTİN SAVAŞMAN bu bilgileri İngiliz MI-6 ve ABD CİA görevlilerine iletebilmek için onların lehine karşı casusluk faaliyetine geçti.
Kahramanca sonraki hayatında şehit olan MUSTAFA HİRAM ABAS ve sayın MEHMET EYMÜR tarafından suç üstü yapılarak yakalandı ve nihayetinde mahkemeye sevk edilerek casusluk suçundan tutuklandı.
Bundan sonra Mustafa Hiram Abas, sayın Mehmet Eymür diğer arkadaşları ve benim ailem, sonrası gelen tüm gelişmeler bu ülkede başımıza büyük işlerin gelmesine sebep oldu.
Korkup bu konulardan uzaklaştık mı, hayır ne zaman fırsatını bulsak ülke ihtiyaç duyduğunda yine aynı işleri yaptık.
O günlerde ABD ve Batının ambargo koyduğu dönemde merhum İHSAN SABRİ ÇAĞLAYANGİL beyefendinin himayesinde bu derin operasyonlar ülke menfaatine MİLLİ kişilikler ve guruplarla götürülüyordu.
Ülkede bugüne gelirsek uzun yılların sıkıntıları ile tüm sınırlarımızda olan olumsuzluklar batı kaynaklı olduğunu görüyoruz ve ona göre tehdit politikaları oluşturuyoruz fakat bunları hem sıkıştığımız zaman yapıyoruz, stratejik bir siyaset su üstünde görünen götürmüyoruz.
Görünmeyen su altında bir faaliyetimiz varsa onu şu anda bilmeme imkan yok bu son dönemde tamamen konuların dışında yaşıyorum.
Ama suyun altında sizlere şunu söyleyeyim sıkıntı duyduğumuzda hep SOVYETLER BİRLİĞİ ve sonrası RUSYA FEDERASYONU arkamızda durdu.
Buna 1995 yılında yapılan KIBRIS harekatından sonraki en büyük harekat olan kuzey Irak'a girdiğimiz BALYOZ operasyonu öncesi ve sonrası dahil.
2015 yılındaki RUSYA ile yaşadığımız uçak krizinden sonraki gelişen yeniden ilişkilerle silahlı kuvvetler envanterine S-400 sistemleri getirilirdi. Getirilemez diye uzun zaman ABD,NATO müttefikleri ve içimizdeki uzantıları ile getiremezler, getirseler çalıştıramazlar derken füze sistemleri geldi, personeli Rusya'da eğitim aldı, aktive edemezler derken geçen hafta aktive edildikten sonra Sinop hava sahasında gerçek atışlarla test edildi.
ANKARA VİSKİSİ çok sert viskidir,1995 yılının başında AMERİKALI bir diplomat oğlu ile bolu bölgesinde kaybolmuş tüm ülke onları aramış sonunda bir kulübede bulunmuşlardı.
Bende kadim bir dostumla ANKARA VİSKİSİ içerken bu konuya odaklanmıştık. Dostluk başka bir şey.
Devletlerin yanında insanların ömürleri çok kısadır, sayın GRAHAM FULLER beyin önemli bir lafı vardır, YILANIN BAŞINI KÜÇÜKKEN EZİCEKSİN diye.
Şimdi ABD bu hafta ülkemize karşı yaptırımlar uygulayacak diye bazı haberler geçiyor, NATO üyeliğimiz hakkında bazı yaptırımlar genel sekreterliğe sunacaklarını söylüyorlar.
ABD ve müttefiklerinin neler yapacaklarını bu konularda göreceğiz, onlardan gelebilecekleri hep tahmin ediyorduk, tahmin edemediğimiz onlar adına bizi içimizden vuranlardı.
RUSYA çok ciddi devlettir, dünyaca tanınmış HOLLYWOOD gibi bir sinema sanayi yok ama dünya barışı için bölge istikrarını her zaman sağlıklı tutmak için çalışan bir devlettir.
Sayın CUMHURBAŞKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN,RUSYA DEVLET BAŞKANI sayın VİLADİMİR V.PUTİN beyefendiye RUSYA ve TÜRKİYE ilişkilerinin suyun altındaki anıları hatırasına bir özel yapım ANKARA viskisi hediye ederse ve RUSYA ve TÜRKİYE dostluğunu kurtuluş harbinden bugüne anlatacak posta pulları basılırsa sanırım ki iki ülke arasındaki dostluk daha güzelliklerle dolu olarak ileri tarihlere taşınır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler