NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Belçika’nın başkenti Brüksel’deki NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın ardından basın toplantısı düzenledi. Stoltenberg, NATO Savunma Bakanları’nın güvenlik açısından önemli sorunları ele almak üzere bir araya geldiğini belirterek, toplantıda Ukrayna’ya destek, caydırıcılığı artıracak adımlar, kritik altyapının korunması ve istihbarat paylaşımı gibi konuların ele alındığını aktardı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in savaş alanındaki başarısızlıklarına ilhak girişimleriyle yanıt verdiğini ifade eden Stoltenberg, “Kısmi seferberlik, sorumsuz nükleer retorik, sivillere ve kritik altyapıya ayrım gözetmeyen saldırılar şubattaki işgalden bu yana en ciddi tırmanışı temsil ediyor” dedi.

"NATO, BM’nin Rusya’yı kınama kararından memnun"

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda dün yapılan oylamada Rusya’nın Ukrayna’dan Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerini ilhak etmesi ezici çoğunlukla kınamasını memnuniyetle karşıladıklarını aktaran Stoltenberg, “Bu, Rusya'nın tecrit edildiğine ve dünyanın kurallara dayalı uluslararası düzeni savunmak için Ukrayna'nın yanında yer aldığına dair açık ve güçlü bir mesajdır” dedi.

“NATO, Rusya-Ukrayna Savaş’ında taraf değil”

NATO’nun Rusya-Ukrayna Savaş’ında taraf olmadığını açıklayan Stoltenberg, “Ancak, gerektiği sürece Ukrayna'yı desteklemeye devam edeceğiz. Dün gece Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov bize katıldı ve savaş alanındaki durum hakkında bilgi verdi” dedi. Ukrayna’nın Rus güçlerini doğuda ve güneyde geriye iterek iyi bir ilerleme kaydettiğine değinen Stoltenberg, NATO müttefiklerinin Ukrayna’ya topçu, hava savunma ve zırhlı araçlar dahil olmak üzere gelişmiş silah sistemleri sağladığını hatırlattı.

"İspanya’dan Ukrayna’ya hava savunma sistemi"

İspanya'nın Ukrayna'nın hava savunmasını güçlendirmek amacıyla 4 adet HAWK tipi hava savunma sistemi sağlayacağını dair yaptığı açıklamayı memnuniyetle karşıladığını ifade eden Stoltenberg, “Tüm müttefiklere önemli katkıları için teşekkür ediyor ve onları bu konuda devam etmeye çağırıyorum” dedi.

NATO'nun Kapsamlı Yardım Paketi dahilinde Ukrayna’ya yakıt, kışlık giysi ve tıbbi malzeme de sağladığına değinen Stoltenberg, “Bu paket kapsamında NATO, kısa süre içinde Ukrayna'ya Ukrayna halkını ve kritik altyapıyı korumak için Rus ve İran yapımı insansız hava araçlarını etkisiz hale getirmeye yardımcı olabilecek yüzlerce insansız hava aracı teçhizatı teslim edecek” dedi. Stoltenberg, NATO’nun uzun vadede Ukrayna'nın Sovyetler Birliği döneminden modern NATO teçhizatına geçişine de yardımcı olacağını ifade etti.

“Putin'in nükleer retoriği tehlikeli ve sorumsuzca”

NATO müttefiklerinin Nükleer Planlama Grubu'nun olağan toplantısını yaptıklarını aktaran Stoltenberg, “Nükleer konularda istişare ve koordinasyona devam etmemiz önemlidir. Başkan Putin'in nükleer retoriği tehlikeli ve sorumsuz. Bu tehditleri ciddiye alıyoruz. Nükleer silahların herhangi bir şekilde kullanılması, çatışmanın doğasını temelden değiştirecek ve ciddi sonuçlara yol açacaktır. Rusya, nükleer bir savaşın kazanılamayacağını ve asla savaşılmaması gerektiğini biliyor” dedi.

“NATO'nun nükleer caydırıcılığı barışı korur, baskıyı önler ve saldırganlığı caydırır”

NATO müttefiklerinin önümüzdeki hafta başlayacak, uzun süredir planlanan caydırıcılık tatbikatı Steadfast Noon hakkında bilgilendirildiğini aktaran Stoltenberg, “Bu, NATO'nun nükleer yeteneklerinin güvenli, emniyetli ve etkili kalmasını sağlamak için rutin yıllık eğitimdir. NATO'nun nükleer caydırıcılığı barışı korur, baskıyı önler ve saldırganlığı caydırır” dedi.

NATO Mukabele Gücü’nün sayısı artırıldı

NATO'nun caydırıcılığını ve savunmasını güçlendirme konusundaki ilerlemelerinde toplantıda gözden geçirildiğini ifade eden Stoltenberg, NATO Mukabele Gücü’nün sayısının artırıldığını ve ittifakın doğu kanadında daha fazla asker olduğunu belirtti. NATO müttefiklerinin mühimmat ve teçhizat stoklarını artırma kararı aldığını aktaran Stoltenberg, Kuzey Akım boru hatlarının sabote edilmesinin ardından kritik altyapıyı korumak için neler yapabileceğini de ele aldıklarını belirtti.

Baltık ve Kuzey Denizlerinde alarm durumunu arttırıldı

Baltık ve Kuzey Denizlerinde alarm durumunu arttırıldığını açıklayan Stoltenberg, “Oradaki donanma varlığımızı ikiye katladık. Müttefikler, önemli kurulumların etrafındaki güvenliği artırıyor. Tüm alanlarda istihbarat paylaşımımızı ve gözetimimizi artırıyoruz. Ayrıca kritik denizaltı ve enerji altyapısının dayanıklılığını artırma konusunda da anlaştık. Tüm Müttefiklerden üst düzey uzmanlar bu yıl NATO'da ilk kez bir araya gelecek ve bu konuyu ayrıntılı olarak ele alacak” dedi. NATO ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki işbirliğini güçlendirmenin ve derinleştirmenin önemli olduğunu vurgulayan Stoltenberg, “Yakın gelecekte AB Başkanları ile yeni bir Ortak Deklarasyon imzalamayı sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.

“KFOR gerektiğinde müdahale etmeye hazırdır”

Bosna-Hersek'te NATO’nun AB liderliğindeki AB Barış Koruma Gücü’nü (ALTHEA) desteklemeye devam ettiğini aktaran Stoltenberg, “Kosova'da, NATO'nun KFOR misyonu, BM yetkisine uygun olarak güvenli ve emniyetli bir ortam sağlıyor. Son aylarda, gerilimlerin birçok kez tırmandığını gördük. Tüm taraflar sorumlu davranmalı, itidal göstermeli ve şiddetten kaçınmalıdır. Belgrad ile Priştine arasında AB'nin kolaylaştırdığı diyalog ileriye dönük tek yoldur. KFOR gerektiğinde müdahale etmeye hazırdır” dedi.

“NATO güçlü ve teyakkuzda, herhangi bir yönden gelen herhangi bir tehdide karşı hazır”

NATO’nun Irak’ta eğitim misyonuna devam ettiğini ifade eden Stoltenberg, NATO’nun Irak’taki eğitim misyonu ile güvenlik güçlerinin terörü bastırmasına yardımcı olduğunu belirterek, “NATO güçlü ve teyakkuzda, herhangi bir yönden gelen herhangi bir tehdide karşı hazır” dedi.

“NATO'nun nükleer silah kullanmak zorunda kalabileceği koşullar son derece uzak”,

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Rusya'nın Ukrayna'ya veya bölgeye nükleer bir saldırı başlatması durumunda Fransa'nın nükleer silahlarla misilleme yapmayacağını dair açıklamasına ilişkin “NATO böyle bir saldırıya nükleer bir yanıt vermeyi düşünür mü? Fransa, nükleer bir yanıtı tek taraflı olarak reddederek Batı'nın caydırıcılığını baltalıyor mu?” sorusuna cevap veren Stoltenberg, “NATO'nun nükleer caydırıcılığının temel amacı, barışı korumak, saldırganlığı caydırmak ve NATO müttefiklerine karşı baskıyı önlemektir. NATO'nun nükleer silah kullanmak zorunda kalabileceği koşullar son derece uzak. Rusya'nın nükleer retoriği tehlikeli, pervasız. Ukrayna'ya karşı nükleer silah kullanmalarının ciddi sonuçları olacağını biliyorlar. Ayrıca nükleer bir savaşın kazanılamayacağını ve asla savaşılmaması gerektiğini de biliyorlar” dedi.

Rusya’nın Ukrayna’da nükleer silah kullanmasının Avrupa için de tehlikeli olabileceği ve bu nedenle NATO’nun 5’inci maddesinin tetiklenme ihtimali üzerine gelen soruya Stoltenberg, “NATO müttefiklerine saldırmak. O zaman tabi ki 5. Madde tetiklenecek. Ancak konu Ukrayna'ya gelince, NATO çatışmanın tarafı değil, Ukrayna'yı destekliyoruz. Uzun yıllardır NATO müttefikleri 2014'ten beri Ukrayna kuvvetlerini eğitiyor ve donatıyor. Elbette Şubat'taki işgalden sonra ne yazık ki bu durum hızlandı ve son 13 ay veya hafta boyunca Ukrayna'ya yardım etmek için daha ileri ve daha gelişmiş sistemler teslim ettik” dedi.

“Onlarca yıldır Rus nükleer kuvvetlerini izliyoruz ve çok yakından izlemeye devam edeceğiz”

Geçtiğimiz günlerde Stoltenberg’in defalarca Rusya'nın nükleer bir saldırı hazırladığına dair herhangi bir işaret görmediğine ilişkin yaptığı açıklamalar hatırlatılarak, tam ölçekli bir nükleer tatbikat hazırlığını bir nükleer saldırı hazırlığından ayırt etmenin mümkün olup olmadığına dair gelen soruya Stoltenberg, “Çok iyi istihbaratımız var. Çok çalışıyoruz. Onlarca yıldır Rus nükleer kuvvetlerini izliyoruz ve çok yakından izlemeye devam edeceğiz. Şimdi yeni bir tatbikata başladıklarında da tetikte olacağız. Söyleyebileceğim şu ki bu tatbikat yıllık bir tatbikattır. Bu, nükleer güçlerini test ettikleri bir tatbikat. Bunu her zaman yaptığımız gibi izleyeceğiz. Rusya'yla çok net bir şekilde iletişim kuruyoruz” dedi.

NATO yetkilisinin dün Rusya'nın Ukrayna'ya nükleer saldırısı durumunda NATO’nun fiziksel olarak yanıt vereceğinin neredeyse kesin olduğuna dair açıklamaya ilişkin gelen soruya cevap veren Stoltenberg, “Rusya'nın her türlü nükleer silahı Ukrayna'ya karşı kullanması ciddi sonuçlar doğuracaktır ve bu Rusya'nın bildiği bir şey. NATO ve müttefiklerinin Rusya'ya farklı şekillerde ilettikleri bir şey ve tam olarak nasıl yanıt vereceğimize girmeyeceğim. Ama elbette bu, çatışmanın doğasını temelden değiştirecek” dedi.

“Sivillere yönelik herhangi bir kasıtlı saldırı savaş suçu oluşturur”

Rusya’nın son haftalarda sivil hedeflere yönelik saldırılarının arttığı hatırlatılarak, bu saldırıların kasıtlı mı ve savaş suçu oluşturup oluşturmadığı sorusuna Stoltenberg, “Tüm savaş boyunca sivillere yönelik saldırılar gördük, sivil altyapıya ve hastanelere, yerleşim yerlerine korkunç saldırılar gördük. Tabii ki sivillere yönelik herhangi bir kasıtlı saldırı savaş suçu oluşturur. NATO müttefikleri gerçekleri toplayabilsinler diye Ukrayna'ya destek sağlıyorlar. Bu, sorumluların Ukrayna'da işlenen savaş suçlarından sorumlu tutulmasını sağlamak için önemli” dedi.

"RUSYA BUNUN BİR PARÇASI OLMAK İSTEMİYOR"

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşta nükleer silah kullanma ihtimaline yönelik açıklamalarca bulunmuştu. Peskov, "Batılı devlet başkanlarının ABD'nin yanı sıra Avrupa'nın her gün nükleer söylemle meşgul olmasından duyduğumuz üzüntüyü her gün ifade ediyoruz. Bunu zararlı ve kışkırtıcı bir uygulama olarak görüyoruz. Rusya bunun bir parçası olmak istemiyor ve olmayacak" şeklinde konuşmuştu.

ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Endonezya'da gerçekleştirilecek G-20 Zirvesi'nde görüşüp görüşmeyeceğine dair soruyu yanıtlayan Peskov, "Bildiğim kadarıyla ne Rus tarafı ne de ABD tarafı böyle bir girişimde bulunmadı" ifadelerini kullandı.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in Rusya'nın Ukrayna'da zafer kazanmasının NATO'nun da kaybetme anlamını taşıyacağına dair açıklamalarını da değerlendiren Peskov, "Bu NATO'nun Ukrayna'daki çatışmalara dahil olduğunun kanıtıdır. Rusya, 24 Şubat'tan beri bu eylemlere karşılık veriyor" demişti.