Nuray Başaran Yazdı: ABD İle Mektuplaşma Dönemi
ABD ile ilk mektuplaşmamız 55 yıl önce olmuştu.
ABD Başkanı Lyndon Johnson, 5 Haziran 1964’te Başbakan İsmet İnönü’ye, Türkiye’yi Kıbrıs’a müdahil olursa silah ambargosu ve NATO’dan tecritle tehdit eden mektubu yolladı.
İnönü o mektuba, Soğuk Savaş atmosferi içinde Sovyet yönetimindeki Moskova’yla yakınlaşma ima eden “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de orada yerini alır” cevabını vermiş, ABD ile ilişkiler farklı bir rotaya girmişti.
Gerçi o tek taraflı bir mektuptu. Ve tarihe, ' Jhonson Mektubu' olarak geçecekti.
ABD’nin 6 Haziran mektubunda da S-400 alınırsa, Türkiye’nin Rusya’ya “aşırı - bağımlı” hale geleceği iddiası yer alıyor.Bununla da kalmıyor, aba altından sopa da gösteriliyor.
Türkiye’nin ürettiği parçalara iptal sinyalinden tutunda yaptırımlara kadar...
Gazetecilere Türkiye’nin F-35 programından çıkartılması konusunda yapılan hazırlıklarla ilgili brifing veren ABD Savunma Bakanlığı Müsteşarı Ellen Lord, F-35’lerin gövdesi ile iniş takımının büyük bölümünün de aralarında bulunduğu 937 parçasının Türk şirketler tarafından üretildiğini belirterek, “Bu konuda Lockheed Martin ile uçak boyutunda, Pratt&Whintney ile motor boyutunda alternatif kaynak bulunması konusunda çalışıyoruz” diyor.
Hatta Türkiye’yi S-400 almaktan vazgeçmemesi halinde, F-35 savaş uçağı programından çıkarmakla tehdit ederken Türkiye’ye 31 Temmuz’a kadar mühlet verildiğini söylüyor.
Türkiye'de mektuba mektupla karşılık veriyor. Hulisi Akar tarafından kaleme alınan maktupta, müttefiklik ruhuna uygun olmayan üslup ve yaklaşımdan duyulan rahatsızlık yeniden vurgulanarak karşılıklı saygı ve dostluğa dayalı bir şekilde diyaloğun sürdürülmesinin ve sorunlara uygun bir çözüm bulunmasına yönelik çalışmalara devam edilmesinin önemi ifade ediliyor.
Tabii bu arada İsrail basını turnusol kağıdı görevini yapıyor. Ve ünlü Haaretz Gazetesi, Türkiye F35'den çekilirse Türkiye de düzenli olarak üretilmesi planlanan yüz milyonlarca dolarlık F35 ürünlerinin üretiminin İsrail’a kayacagini yazıyor. Orta Doğu'daki F35 bakım ve tamir merkezinin de Türkiye'den başka yere gidebileceğini yazıyor.
'Bu son kargaşa yine İsrael’e yarayacak anlaşılan' demeden kendimizi alamıyoruz.
Görünen o ki, Türkiye'nin yüz milyonlarca dolarlık F35 tasaron üretimi İsrail’e geçebilir. Türkiye'deki ortak kullanılacak F35 tamir bakım yeri için de başka yer düşünülmeye başlanmış bile...
İşte oyun bu!
Nasıl?
Akar'ın mektubundan belki bir süre sonra, vurgulandığı gibi müttefiklik çerçevesinde ortalık düzelir. ABD ve Türkiye yeniden iyi olur ama işler İsrail’e çoktan gitmiş olur mu?
Bilindiği gibi, Türkiye F35 projesini başlatan 8 ülkeden birisi ve özel statüye sahip.
İsrail ve Türkiye arasında imzalanan bir anlaşmaya göre; F35 lerin tamir ve bakımı Türkiye'de yapılacaktı.
Acaba yeni gelişmelerde bu ne olacak?
Şu anda İsrail Savunma Bakanlığı İle Pentagon arasında Türkiye’den çıkacak olan üretim taleplerinin İsrail firmaları tarafından yerine getirilmesi görüşmeleri başlamış durumda.
Ayrıca Trump'ın da, Putin’in de , İsrail’deki Netanyahu önderliğindeki muhafazakar kesimi destekliyor olması da tesadüf olmasa gerek. Beraber hareket ediyorlar.
Bu hamlenin sonunda da, Putin 2.5 milyar dolarlık satış yapıyor. ABD Türkiye’den F35 için kurtuluyor ve Türkiye’nin yerini İsrail alıyor.
Yoksa Trump’ın bu oyunda görevi bizim sırtımızı sıvazlayıp, ' birsey olmaz ben hallederim' demesi ama birsey yapamaması mı?.
Bu arada Putin’de hızlanıp bir an önce teslimatı yapsın ki, Agustos ayında yüz milyonlarca dolarlık üretim Türk firmalarından İsrail’e geçsin. Sonunda her şekilde bizim aleyhimize olan bu durum söz konusu aktörler için ise büyük kazanım.
Bizi de NATO'cu , Avrasya’cı, Amerikancı, Rusya'cı , emperyalist vs İle meşgul tutuyorlar. Başta Putin ve Rusya olmak üzere, ABD -Pentagon İle arka kapı ilişkilerini sürdürüyorlar. Kral , gerçekten aslında çıplak!!!!
Çözüm; F35' in yüz milyonlarca dolar değerindeki anlaşmalarının iptal edilmemesine çalışılması gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.