“Ekrem Bey, başarılı bir belediye başkanımızdır. Son seçimlerde, 22 ilçeyi alabilecek potansiyele eriştik. 22 ilçe ve Büyükşehir Belediye Meclisinin çoğunluğu da alınır. Ondan sonra herhangi bir sorun kalmaz. Asla ve asla, bu halkın, İstanbulluların oyuyla alınmış olan, CHP'ye yönetme yetkisi verilmiş olan bir belediyeyi alıp da AK Parti'ye teslim edemem. Ekrem Bey görevine devam edecektir.”
Kılıçdaroğlu, TELE 1 yayınında gazetecilerin Ekrem İmamoğlu ile sorusunu böyle yanıtladı.
Çok açık, çok net… Çok uzun zamandır aynı şeyi söylüyor.
Kemal Kılıçdaroğlu seçim bittiği günden bu yana haksızlığa uğruyor.
Hayır!
Daha öncesinde başladı aslında…
“Kazanamayacak aday” diye tutturup, “gördünüz mü işte kazanamadı” tavrına giren İYİ Parti ve Meral Akşener’in tavrı… Masadan kalkarken razı olduğu sıtmadan bahsetmesi…
Helalleşme adımı attı, bu ülkeyi barıştırmak istedi. Yok olmadı, sulandırdılar…
En başa gidelim…
2019 yerel seçimlerinde etrafındakiler dahi Ekrem İmamoğlu’nun seçimi kazanacağına inanmazken, “Bir dönem daha Beylikdüzü’nde kalsın” diye düşünürken Kılıçdaroğlu inandı, İmamoğlu’nu ikna etti ve bugünlere getirdi.
Kılıçdaroğlu, “Ben koltuğa yapıştım” demiyor. Kural diyor, delege diyor, parti kurulları diyor…
“İstanbul’u AKP’ye vermem” diyor. Sabır istiyor… Zaman istiyor…
Bu ne acele?
Yangından mal mı kaçırıyorsunuz?
Bu partinin bir genel başkanı, yetkili kurulları var…
Siz işinizi yapsanıza…
Gerçekten Mansur Yavaş’a hayran olmamak elde değil. Cumhurbaşkanı adaylığı anketlerinde Ekrem İmamoğlu’nun önünde olmasına rağmen bir kere bile çıkıp partinin iç işlerine karışmadı.
Ben belediye başkanıyım dedi…
Ekrem İmamoğlu da öyle yapmalı… İstanbul dünyanın en önemli metropollerinden biri…
İstanbul bir siyasi parti için büyük bir kazanç.
Oynamıyorum, ben daha büyük bir oyuncak istiyorum diyemezsiniz…
Bir de “Ben hiç kaybeden tarafta olmadım” gibi bir üslup hiç yakışık almıyor.
Kazanan tarafta olduysanız bunu arkanızda 100 yıllık CHP örgütü var diye başardınız.
Olmasaydı, olmazdınız…

Mustafa ÖZBEY