Ömer Çelik, Tank Palet Fabrikasının Devredildiğini Doğruladı

Ömer Çelik, Tank Palet Fabrikasının Devredildiğini Doğruladı

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik MKYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

Erken seçimin söz konusu olmadığını belirten Çelik, Yargı Reformu'nun da ekim ayında Meclis gündemine geleceğini söyledi.

Çelik'in açıklamasından öne çıkanlar şu şekilde:

Gündemde önemli bir konu var. Hepimizin vicdanında karşılık bulan. Diyarbakır'daki annelerin çocuklarına kavuşmak için başlattıkları mücadele. Bu sıkıntıyı tüm dünya görüyor.

Bunu ne kadar siyasi olarak anlatsanız, analizlerle ortaya koysanız da annelerin isyanının yerini tutamaz. Türkiye'deki her gelişmeye geniş geniş yer verenlerin, bu annelere sessiz kalması dikkat çekicidir.  

Türkiye çok uzun zamandır terörle mücadele etmektedir. Devlet bununla mücadele ediyor. Burada yapılması gereken bu vicdani hassasiyetin yanında olmaktır.

Annelerin ortaya koyduğu yaklaşım dünya üzerinde teröre karşı yükselen en güçlü sestir. Buradaki annelerden bir tanesi "Kendi çocukları için en iyi hayatları isteyenlerin, bizim çocuklarımıza dağı uygun görmeleri" ifadesini kullandı.

Bu dönemin bir reform dönemi olacağını sayın cumhurbakanımız söylemişti. Bu dönem askerlik kanunuyla başladı.

YARGI REFORMU PAKETİ

Reform dönemi askerlik kanunu ile başladı. Toplumdan gelen istekler doğrultusunda kapsamlı bir değerlendirme yapıldı.

Askerlik kanunu çıkarıldı. Refomlar, AK Parti'nin kesintisiz reform politikasına uygun olarak devam etmektedir.

Şeffaf ve kapsayıcı yaklaşım, ifade özgürlüğünü, savunma hakkını, adalete erişimi ve adalet sisteminin işleyişinde kalitenin artmasını son derece güçlendirecektir. Avrupa Birliği kriterlerini de göz önüne alan bir pakettir.

AB ile yürüyen ilişkilerimizin daha güçlü olması için ilerleyen bir pakettir. Hak ve özgülüklerin geliştirilmesi için atılması gereken adımları temin ederek gerçekleştirmeye çalışılıyor. Grup Başkanımız açıkladı. Ekim ayında TBMM'nin gündemine gelecek.

ANKARA'DAKİ 3'LÜ SURİYE ZİRVESİ

Soçi'deki zirveden sonra sürecin takibi için önemli bir adımdır. Türkiye öteden beri Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyarak elinden gelenleri yapıyor. Sahada bazı yeni gerçeklikler ortaya çıkmaya başladı.

3 lider de ayrılıkçı gündemlere karşı çıkmıştır. İdlib'deki durumun yeniden kontrol alınması için çalışmalar sürdürülüyor.

DEAŞ, El Kadide gibi benzer organizasyonlara karşı ortak bir tutum geliştirilmesi altı çizilmesi gereken bir konudur.

Sınırlara tel örgü koyarak, bu insanları Akdeniz'de ölüme terk etmek, Türkiye'nin hiçbir zaman rıza göstereceği bir durum değildir.

Göç sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir baskı uygularken, kimse bununla ilgilenmiyor. Önemli olan duvarlar örmek değil, köprüler kurmaktır. Önemli olan mülteciler için çözüm üretmektir.

Mülteciler için çözüm güveli bölgenin kurulmasıdır.

Somut neticesi orada daha az sayıda insanın ölmesidir. Keşke hiç kimse ölmese. Ama elden gelen budur.

Türkiye iki şey yapmıştır; Astana ve Cenevre sürecinde taraflarla iletişime geçmiştir. Askeri çözüm peşinde koşanlara karşı siyasi çözüm ajandasını sunmuştur.

İdlible ilgili kararlar Soçi'de alındı fakat rejim defalarca ihlal etti. 600 bin kişinin üzerinde insan yerinden edildi.

Yeniden kontrol altına alınması için Türkiye gerek Rusya'yla gerek diğer ülkelerle çalışmayı sürdürüyor.

Cumhurbaşkanımız yıllar evvel Suriye'nin kuzeyinde bir güvenli bölge kurulmasını söylemişti. Ancak gerçekleşmedi. Bır kısım ülkeler göçle ilgili çözüm yolları üretirken bazıları onları ölüme terk ettiler.

GÜVENLİ BÖLGE

Türkiye - ABD ilişkileri gündemden düşmüyor. Suriye'nin kuzeiyle ilgili gelişmeler hakkında anlaşamadığımız pek çok konu var buna rağmen bütüm bu meseleler kapsamlı bir müzakere süreciyle halledilmeye çalışılıyor.

Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi Türkiye güvenli bölgeyle ilgili önüne bir tablo gelmezse iki hafta içinde adım atacaktır.

Türkiye bunu müttefiklkeriyle beraber yapmak istiyor ama bu mümkün olmadığı durumlarda Türkiye adım atma kapasitesine sahiptir.

ABD başkanıyla AB liderleri arasındaki NATO'ya katkı arasındaki tartışmalar var. Türkiye'nin NATO üyeliğini tartışmaya açmak uluslararası barış konusunda tutarlı bir yaklaşıma sahip olmamaktır.

Bir takım kişilerin Türkiye'nin aldığı özgür karar karşısında, NATO üyeliğini sorgulaması basiretsizliğini görüyoruz.

Türkiye NATO içinde taahhütlerini en iyi şekilde yerine getiren ülkedir. Ama NATO'nun imkanlarından bu paralelde yararlanması söz konusu olmamaktadır.

Patriot konusunda olumlu yaklaşılması halinde Türkiye ihtiyacını müttefiklerinden karşılamak istemektedir.

İSRAİL'DEKİ SEÇİMLER

Sağ koalisyon hükümet kurucak bir çoğunluğa ulaşmadı. İç siyaset ile ilgili bir mesele. Son derece kaygı verici şekilde, Batı Şeria'daki yerleşim yerlerinin ilhak edileceğini söyledi. Bu derece ırkçı bir yaklaşım yanlıştır.

Filistin- İsrail sorununu adil bir şekilde çözülmesini her zaman destekliyoruz. İşgal bir çözüm politikası değildir. Yeni hükümet kurulduktan sonra umarız ki bu saldırgan politikadan vazgeçilir. 

SUUDİ ARABİSTAN'DA RAFİNERİYE SALDIRI

Yeni bir kriz ortaya çıktı. Suudi Arabistan'ın Yemen'in dahil olduğu bir tartışma başladı. Biz saldırının arkasında kimin olduğunu bilmiyoruz. Bu saldırıyı kınıyoruz. Her kriz yeni krizler, yeni sonuçlar doğuruyor.

SORU - CEVAP

(ESADLA TEMAS) Temel Karamollaoğlu 'Esad ile değil Suriye ile görüşmeyi ifade ettim' dedi. Hakkını yemeyelim. Sorun Türkiye'nin ilişkiyi kesmesi gibi görünüyor.

Bütün bu tablonun sorumlusuyla mı görüşeceksiniz? Kendi halkına silah çeken, kimyasal silah kullanan bir rejim.

Daha fazla insan zarar görmesin diye askeri temaslar olabilir. Unutulmaması gereken şudur; Türkiye siyasi olarak doğru yapmıştır. Mesela  Suriye rejiminin kendi halkına karşı katliam politikasından vazgeçmesidir.

(KILIÇDAROĞLU'NUN ERKEN SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ)

Erken seçim diye bir şey yok. Türkiye'de siyasetin patronu vatandaştır. Vatandaşımızın beklentisi reformların yapılması.

Sorunların azaltılması ve önümüze bakacak şekilde politikalar ortaya konması. Bunu herhangi bir politik meydan okuma olarak getiriyotsa bunu gündeme getirecek en son kişi Kılıçdaroğlu'dur.

(ADALET BAKANININ 'MAKLUBE' CEVABI)

Adalet bakanlığı FETÖ ile mücadele konusunda kilit bakanlıklardan. FETÖ en çok orada yapılanmıştı.

Burada bir zaaf varmış gibi değerlendirmeler çıkınca sayın bakan da bu şekilde cevap vermiştir.

(KILIÇDAROĞLU'NUN TANK PALET FABRİKASININ GİZLİ DEVRİ İDDİASI)

Cumhurbaşkanı kararıyla, kararname arasındaki farkın bilinmesi gerekir. Bu da cumhurbaşkanı kararıdır.

Cumhurbaşkanlığı kararının bir çoğunun yayınlanmadığının bilinmesi gerekir. Eldeki imkanların daha iyi kullanılması için yeni yatırımların oluşması için yapılmıştır. Gizli bir şey yok.

Kaynakların en etkili şekilde kullanılması düşünülmektedir. Özel sektörde yapılması bu açıdan fırsat doğuracaktır. Tesisin mülkiyeti MSB'de kalacaktır.

Tesis çalışanları yine MSB'de kalacaktır. En az elli milyon dolar yatırım yapılması şartıyla üstleneceklerdir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler