Önce Öğrencilere Sonra Öğretmenlere İklim Değişikliği Eğitimi
Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezinin lise öğrencilerinin ardından ilkokul, ortaokul ve lise öğretmenlerine düzenlediği iklim değişikliği eğitimi, beklenenden 20 kat fazla talep gördü.
Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ile üniversitenin himayesindeki Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı Türkiye (UN SDSN Türkiye) ilkokul, ortaokul ve lise öğretmenlerine yönelik "Öğretmenler 2030: K12 Okul Öğretmenleri Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve İklim Seferberliği Eğitimi" veriyor.
Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi önceki yıllarda lise öğrencilerine iklim değişikliği ana temalı çevrim içi eğitim programı düzenledi. Program sonrasında öğretmenler iklim değişikliği konusunda benzer bir eğitim almayı üniversiteden talep etti. Talepler doğrultusunda geçen yıl ilk kez "Sürdürülebilir kalkınma amaçları ve iklim seferberliği" eğitimi çevrim içi yapıldı. Bu yıl ikinci kez gerçekleştirilen eğitim programına gösterilen yoğun ilgi nedeniyle de üçüncüsü planlanıyor.
Boğaziçi Üniversitesinin akademisyenleri tarafından çevrim içi verilen eğitimlerde küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadelede öğretmenler eğitilerek öğrencilerin iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma konusunda bilinçlenmesi ve çözümler üretmesini sağlamak amaçlanıyor.
Salı, perşembe ve cumartesi günleri yapılan eğitimler toplam 21 saat sürüyor. İnteraktif eğitimler sonrasında katılımcılara Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı Türkiye ve projenin özel sektör paydaşının onayladığı katılım belgesi veriliyor.
"Çocuklarımızdan başlayarak toplumun tüm kesimlerine anlatmamız gerekiyor"
Proje ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı Türkiye (UN SDSN Türkiye) Koordinatörü ve Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi araştırmacısı Bahar Özay, "2030'a giden yolda sürdürülebilir kalkınma amaçlarının topluma aktarılması, toplum tarafından sahiplendirilmesi ve amaçların işaret ettiği problemlerin çözülebilmesi için öncelikle bu problemlerin ne olduğunun hepimiz tarafından anlaşılması gerekiyor. Anlaşılmasındaki en önemli unsur öğretmenlerimiz" dedi.
Özay, öncelikle çocuklarla başladıkları eğitimi, gelen talep üzerine öğretmenlere de vermek üzere geçtiğimiz yıl güzel bir eğitim gerçekleştirdiklerini belirterek, "Bu iş sadece iklim değişikliği değil. İklim değişikliği amaçlardan sadece biri. Toplumu tüm kurumlarıyla; iş dünyası, akademi, devlet, sivil toplum, bireyler hepimizi bir göreve çağırıyor." dedi.
Kendilerinin de bu noktadan hareketle eğitimi öğretmenlere verirken, "Sürdürülebilir kalkınma amaçlarını da anlatmalıyız' dediklerini ve eğitimin adını "Sürdürülebilir kalkınma amaçları ve iklim seferberliği" koyduklarını ifade eden Özay, şöyle konuştu:
"Çünkü bugün aslında dünyamızın yaşamakta olduğu en önemli sorunlardan bir tanesi iklim değişikliğinin neden olduğu kriz, diğeri de eşitsizliklerin neden olduğu kriz. İklim değişikliği, kuraklık, sel felaketleri, orman yangınları, gıda sorunu ve su sorunu olarak bize yansıyor. Toplumu bu konularda dirençli kılabilmemiz için bunu hemen bugün yapabilmemiz için anlatmamız gerekiyor. Çocuklarımızdan başlayarak toplumun tüm kesimlerine anlatmamız gerekiyor. O nedenle de öğretmenlerimizin bu konuyla ilgili hızlıca harekete geçmeye davet etmek üzere eğitimimizin ismini 'seferberlik' koyduk."
Beklentilerinin 20 katı bir taleple karşılaştıklarını belirten Özay, bu yoğun ilgiden dolayı öğretmenlere teşekkür etti.
"Bir tane öğretmen belki binlerce insan demek"
Projenin hedeflerine dikkati çeken Özay, "Ülkemizin özellikle iklim değişikliği nedeniyle kırılgan bir durumu var. Akdeniz havzasında yer alıyoruz, kuraklık, su ve gıda krizi, tarımsal üretim krizi yaşama ihtimalimiz yüksek" değerlendirmesinde bulundu. Özay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü vahşi bir kuraklık kapımızda, bunu biliyoruz. Suyumuzu varken korumak, gıdamıza sahip çıkmak, enerji konusunda yapabileceklerimizi hızlıca toplumumuza anlatabilmek için öğretmenlerimizin eğitimini çok önemsiyoruz. Çünkü bir tane öğretmen belki binlerce insan demek. Toplumda yaptığımız araştırmalar bize şunu gösteriyor; insanımız iklim değişikliğinin ve buna benzer sorunların farkında ancak 'Bu konuyla ilgili ne yapacağımı bilmiyorum' diyenlerin oranı yüzde 70'ler civarında. 'Tek kullanımlık plastiklerin geri dönüşümü ile ilgili bir mücadele, bir politika geliştirirsek ona destek veririm' diyenlerin oranı yüzde 50'lerde. Ama 'araba kullanmaktan vazgeçer misiniz?' dediğimiz zaman pek onu istemiyoruz. Oysaki bu tip sorunlarla mücadele etmenin ilk noktası, belki konfor alanlarımızdan çıkmamız ve bunu hemen yapmamız."
Eğitimleri akademisyenler veriyor
Eğitimlerin Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri tarafından verildiğini aktaran Özay, "Milli Eğitim Bakanlığımızın desteği ve özellikle sürdürülebilir kalkınma için eğitim felsefesini okullarında uygulamakta olan, sürdürülebilir kalkınma için eğitimin ne olduğunu ve bunun öğretmenlere nasıl aktarılmasını gerektiğini bilen sınıf öğretmenlerimiz var, branş öğretmenlerimiz var. Onlar da eğitimimiz boyunca sınıf uygulamalarıyla, bu konuların nasıl sınıfta çocuklara anlatabileceğimize dair örnek uygulamalarla hem dünyadan hem Türkiye'den programımıza destek vermekteler." diye konuştu.
Çok güzel geri dönüşler aldıkları ve eğitimlerin yaz boyu devam edeceği bilgisini veren Özay, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eylül ayında yeni eğitim öğretim yılımızda hocalarımızın, derslerini, bu bilgilerle donanmış olarak vereceklerini ümit ediyoruz. Bu projelerde yapacakları çalışmalar, bu öğretmenlerimizin uluslararası ortamda bilinirliklerini de daha çok artırıyor."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.