Orhan Selen yazdı: Ankara Darbecilere Ödül Verdi
Ngazete yazarı Orhan Selen'in yeni yazısı...
Bir devletin başka bir ülkedeki siyasetçi veya sanatçının adını caddelerine veya parklarına vermesi ödül sayılır.
Caddeye veya parka birinin adını verirken özen göstermek gerekir.
Biz bu özeni gösteriyor muyuz?
Bu konuda başkentimiz övünülecek durumda değil.
Ankara’ya bir göz atalım. Bakalım neler yapılmış.
Pakistan, 1969 yılına kadar Batı ve Doğu Pakistan’dan oluşuyordu.
Eski adıyla BENGAL,1947 yılında kurulan bağımsız Pakistan’ın “Doğu Pakistan” eyaleti olmuştu. 1969 da meclis üyelerinin seçilmesi için yapılan propagandalarda , Mucib-ür-Rahman ve onun “Avami Partisi”, Doğu Pakistan’ın bağımsızlığını işledi..
Aralık 1970 de seçimler yapıldı ve Avami Partisi 313 sandalyenin 167’sini kazandı.
1 Mart 1971 de meclisin oluşturulması engellendi ve iç savaş çıktı.
Bu arada da Hindistan-Pakistan savaşı başladı. Uzun süren kanlı çatışmalardan sonra Aralık 1971 de savaş bittiğinde , Hindistan Doğu Pakistan ‘ın büyük bölümünü işgal etti..
22 Aralık 1971 de Mucib-ür-Rahman liderliğinde “ Bengaldeş Müslüman Halk Cumhuriyeti” kuruldu. Bu oluşumla Pakistan bölündü.
Pakistan’ın doğu eyaleti “Bengal” veya o zamanki adıyla Doğu Pakistan ayrılmış oldu. Hindistan’da işgal ettiği “Bengaldeş” topraklarından çekildi.
Burada herkesin unuttuğu, daha doğrusu dünya ile ilgisizliklerinden dolayı bilmedikleri bir duruma değineceğim. Mucib-ür-Rahman, Hindistan ve ABD desteğiyle, biraz da isteğiyle Pakistan Devletini bölen, ondan bir parça koparan hareketin önderidir.
Ne kadar tuhaf ve hazindir ki adının başında bir de “şeyh” bulunan bu kişinin adı Ankara’da bir caddeye verildi. Ülkesi ve milletiyle bölünmezlik temelinde kurulmuş üniter Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinde bir caddeye bir BÖLÜCÜNÜN adı veriliyor ve kimse bu bağlamda karşı çıkmıyor.
Karşı çıkmaya çalışan az sayıda aydının da sesleri bastırılıyor. Pakistan veya bir başka ülke başkentinin caddesine, bırakın caddeyi, ara sokağına Abdullah Öcalan adını verse, ülkemizde yer yerinden oynar.
Bu işi yapan ülkenin bayrağını nerede görsek yerlere atar, yakarız. Fakat biz “dost ve kardeş “dediğimiz Pakistan’da iç savaş çıkaran, sonunda da o bölgeyi kopararak yeni devlet kuran birinin adını başkentimizde bir caddeye verebiliyoruz. Sonra da bize güvenilmesini, inanılmasını bekliyoruz.
Dönelim DOĞU Pakistan’a : 15 Ağustos 1975 de yapılan darbede şeyh Mucib-ür-Rahman ailesi ile birlikte öldürüldü. Yönetimi Kandahar Mustak Ahmet ele geçirdi. 3 Kasım 1975 de Dakka Garnizon Komutanı Tuğgeneral Halid Müşerref Mustak Ahmed’i devirdi ama 4 gün iktidarda kalabildi. 7 Kasım 1975 de General Ziya-ür-Rahman yeni bir darbe ile Halid Müşerref’i devirdi. Ziya-ür-Rahman altı yıl kadar iktidarını korudu. 30 Mayıs 1981 de yeni bir darbe girişimi oldu. Rahman’a bağlı birlikler darbeyi bastırdı ama Ziya-ür-Rahman da öldürüldü.
Dönelim tekrar Türkiye’ye : Ankara’da yaşayanlar bilirler . Başkentimizde bir de ZİYA-ÜR-RAHMAN Caddesi bulunmaktadır. Bu kadarla kalınmamış bir başka katilin adı Ankara’da önemli bir caddeye verilmiş. Erdoğan ile Gökçek bir yandan “Menderes’i” asanlara lanet okur ve bu cinayeti siyasete malzeme yaparlarken öte yandan Zülfikar Ali Butto’yu asan Ziya Ülhak’ın adını özenle korudular.
. Menderes ve arkadaşlarını da darbeciler asmışlardır, Zülfikar Ali Buttoyu’da.. Darbecilerin adını caddelere koymak ve bunu yaparken de başkenti seçmek akıl almaz bir tuhaflıktır. Umarım bir gün Ankara’ya halkı eşek yerine koymayan yerel yönetimler gelir de bu ayıplar temizlenir.
Ya da yakında Pinocet, Salazar, Franko, Marcos, Peron, Humeyni adlarını yazan tabelalar caddelerde bizimle alay ederler.
Ankara Anakent Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a bu konu iletilseydi çoktan gereğini yapardı.
Türkiye’yi yönetenleri anlamakta zorlanıyorum.
Bu ülkeyi pazarlık masasına koyan Kenedy adı da Ankara’da bir caddeye verilmişti.
Tandoğan meydanın adını değiştiren Melih Gökçek bunları asla görmedi.
Mustafa Kemal Atatürk’e ihanet Ankara’ya yapılanlarla somutlaşıyor
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.