Yeniçağ gazetesi yazarı Orhan Uğuroğlu, bugün köşesinde Cumhur İttifakıyla ilgili dikkat çeken bir yazı yayımladı.

İşte o yazı:

"Recep Tayyip Erdoğan'a "Bu kadar da olmaz kanka" diyerek cumhur ittifakını bozmalıdır Devlet Bahçeli.

"Türkiye Cumhuriyetinin Bekası için" bozmak zorundadır.

"MHP'nin anlayışında ve siyasi partilerle diğer kanunlarımızda böyle Kürtçe bir ifadeyle bayram kutlaması olmamıştır" sözünü çiğnememek için cumhur ittifakına, "Buraya kadar" demelidir. Az sonra bu sözü neden söylediğini de açıklayacağım.

Dürüst, namuslu, sözünün eri her siyasetçinin yapması gereken sözüne de icraatına da sahip çıkmaktır.

Konuyu resmi açıklamalarla açıklığa kavuşturayım ki sizler de bana hak verin.

Devlet Bahçeli'de sözünün eri olduğunu, yaptığı icraatın arkasında olduğunu "cumhur ittifakını bozdum" diyerek neden yerine getirmeli? Anlatayım efendim;

Tarih: 26 Kasım 2013

Muğla'nın Fethiye ilçesi Belediye Başkanı MHP'li Behçet Saatçi, Kürtçenin ana dil olmasını isteyenlere tepki olarak ilan tahtalarına Türkçe-Kürtçe karışık ilan asarak şu ifadelere yer verdi:

"Ülke bitüniya me bozulmaması ve hezkırına insana di hündure me kuvvetlenmesi dılxaziya meye Qrban Bayramınızı piroz be.

Anladınız değil mi? Bu yüzden,

TEK MİLLET, TEK VATAN, TEK DİL, TEK BAYRAK, TEK DEVLET!

İyi Bayramlar - Behçet Saatçi - Fethiye Belediye Başkanı"

MHP'li Başkan hazırlattığı afişte, Türkçe ve Kürtçe mesajlar vererek, iki dilli kullanımın karışıklığa yol açtığını göstermek istemiş ve bu amaçla pankarta "Bu yüzden tek millet, tek vatan, tek dil, tek bayrak, tek devlet" diye yazdırmıştı.

Yeri gelmişken Erdoğan'a neden TEK DİL demediğini beşinci parmağını açmayarak Rabia işaretinde kaldığını da sorayım.

Gazeteciler Fethiye'deki bu ilanı sorduklarında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli şunları söyledi:

"Fethiye Belediye Başkanı ihraç talebiyle genel merkeze il teşkilatımız tarafından gönderilecektir.

Milliyetçi Hareket Partisinin anlayışında siyasi partilerimiz ve kanunlarımızda böyle Kürtçe bir ifade ile bayram kutlaması olmamıştır.

Fethiye'yi, Diyarbakır'a kötü bir benzer haline getirmek tarihi bir hatadır.

Zaten Diyarbakır bu manada devamlı suç işlemektedir.

Fethiye'nin buna ortak olmasına gerek yoktur. O yüzden ihraç edilecektir"

Sonuçta, Kürtçe afişler astıran Fethiye Belediyesi Başkanı Behçet Saatçi, MHP'den ihraç edildi.

CUMHUR İTTİFAKINI BAHÇELİ NEDEN BOZMAK ZORUNDA?

Değerli okurlarım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nevruz gününü sosyal medyadaki resmi hesabından şu Kürtçe mesajla kutladı.

Recep Tayyip Erdoğan, resmi Twitter hesabından paylaştığı Kürtçe mesajına, Türkçe, "Baharın gelişi ile simgelenen, bizler için tüm farklılıkları aşarak, geçmişe ve geleceğe birlik ve beraberlik içinde sahip çıkmak anlamına gelen Nevruz Günü'nü kutluyorum" cümlesini de ekledi.

Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi'yi "Kürtçe - Türkçe" karışık bir ilanı nedeniyle MHP'den ihraç eden Bahçeli'ye soruyorum:

- Resmi sosyal medya hesabından, "Kürtçe Nevruz kutlama mesajı" yayınlayan Recep Tayyip Erdoğan ile cumhur ittifakını sürdürmeye devam edecek misiniz?

- Yoksa görmezden, duymazdan mı geleceksiniz?

- Behçet Saatçi'den özür dileyip MHP'ye tekrar davet edecek misiniz?

- Cumhur ittifakını bozacak Türkiye'nin ve Türkçe'nin bekası için Erdoğan ile ittifakı sonlandıracak mısınız?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kürtçe Nevruz mesajını seçim yatırımı olarak değerlendiren İYİ Partili İsmail Koncuk, "Bu paylaşımı Sayın Meral Akşener yapsaydı kim ne söylerdi? Bu ülkede resmî dil Türkçedir?" demiş. İlahi Koncuk, Fethiye olayını yoksa unuttun mu? Bahçeli'ye söyleyecek bir çift sözün yok mu?

MUHTAR ADAYLIĞIM

Değerli okurlarım, öncelikle Bahçelievler'in Bekası için Muhtarlığa adayım diye yazmamdan sonra gösterdiğiniz desteğe sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Ancak 18.1.1984 tarihli "Mahallî İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun"  adaylığımı şu maddeye istinaden engelledi.

"Adaylık ve seçilme yeterliliği MADDE 31. - Köy muhtarlığı ve köy ihtiyar meclisi üyeliği, mahalle muhtarlığı ve mahalle ihtiyar heyeti üyeliği seçimlerinde adaylık usulü yoktur.

En az altı aydan beri o mahalle veya köyde oturmak şartıyla 25 yaşını dolduran her Türk vatandaşı, bu Kanunda ve bu Kanunun atıf yaptığı diğer kanunlarda öngörülen hükümlerce seçilmeye mani hali olmamak kaydıyla, muhtar, ihtiyar meclisi ve ihtiyar heyeti üyesi seçilebilir."

Milletvekili, Belediye Başkanı, Belediye Meclis üyesi, İl genel meclis üyesi olmak için, "En az altı aydan beri" oturma şartı yoktur ama kanun Muhtarlar için bu şartı koymuş.

1951'de doğduğum, 50 yıl oturduğum ancak büyük trafik sorunu nedeniyle Sancak mahallesine taşınmak zorunda kaldığım Bahçelievler'ime aday olamamam bence son derece yanlış.

Düşünün Türkiye'nin herhangi bir ilinden ya da Ankara'nın başka bir mahallesinden Bahçelievler'e 6 ay 1 gün önce taşınan bir kişi o mahallede muhtar adayı olabiliyor.

Ama o mahallede doğan 50 yıl oturan bir kişi mahallesinden Muhtar Adayı olamıyor.

İşte Türkiye'de demokrasi ve kişilik hakları böyledir.

O zaman Bahçelievler Mahallesi sakinlerine ve okurlarıma gösterdikleri destek için teşekkür edeyim ve aday olamayacağımı söyleyeyim."