Oruç Tutanlar Bağışıklık Sistemini Propolis Ve Çörek Otuyla Güçlendirebilir

Oruç Tutanlar Bağışıklık Sistemini Propolis Ve Çörek Otuyla Güçlendirebilir

Prof. Dr. Yeşilada, Kovid-19 salgını nedeniyle oruç tutmanın bağışıklık sistemini olumsuz etkileyip etkilemeyeceği sorusunun akıllara takıldığını söyledi

İSTANBUL (AA) - Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, vücuda gerekli beslenme destekleri sağlanması koşuluyla orucun bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkisi bulunmadığını ifade ederek, bu dönemde bağışıklık sistemini güçlendirecek önerilerde bulundu.

Yeşilada, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgını nedeniyle oruç tutmanın bağışıklık sistemini olumsuz etkileyip etkilemeyeceği sorusunun akıllara takıldığını söyledi.

Son yıllarda bilimsel araştırmaların "aralıklı açlık" uygulamalarının insan sağlığı ve özellikle bağışıklık sisteminin desteklenmesinde önemli rol oynadığını ortaya koyduğunu dile getiren Yeşilada, "Bu suretle vücutta biriken ve bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen toksinlerin uzaklaştırılabilmesi mümkün olabiliyor. Bu bakımdan orucun vücuda gerekli beslenme destekleri sağlanması koşuluyla bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkisi bulunmamaktadır." diye konuştu.

Yeşilada, oruç tutanlara beslenme konusunda önerilerde bulunarak, sahurda ve iftarda propolisin tercihen portakal suyuna katılarak içilebileceğini söyledi.

Bu şekilde bağışıklık sistemi desteklenirken, açlığa bağlı gelişebilecek ödem ve ağrıya yol açan moleküllerin salınmasının da bastırılabileceğini dile getiren Yeşilada, şöyle devam etti:

"Propolis vücutta ödeme yol açan moleküllerin salımını bastırırken, bağışıklık sistemi için yararlı olan moleküllerin salgılanmasını sağladığı bilimsel araştırmalarla gösterilmiştir. Bu bakımdan Kovid-19 sırasında korkulan 'sitokin fırtınası' (bağışıklık sistemi tarafından aşırı sitokin üretilmesi) gibi bir risk söz konusu değildir. Bu noktada doğru propolisi seçmek de büyük önem taşımaktadır. Alkol içermeyen, suda tamamen çözünen, saf ve sudan oluşan standardize propolis tercih edilmelidir. Bu şekilde elde edilen propolisin antioksidan kapasitesi ve toplam fenolik madde miktarı diğer propolislere göre daha yüksektir."

Propoliste etil alkol veya alkol türevi olan propilen glikol gibi çözücülerin kullanılması durumunda günlük miktara dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Yeşilada, Dünya Sağlık Örgütü tarafından propilen glikolün günlük kullanım miktarının kilogram başına 25 miligramla sınırlandırıldığını aktardı.

Yeşilada, farklı bilimsel araştırmaların bu tür çözücülerin özellikle çocuklarda kullanılmasının sakıncalı olduğunu ortaya koyduğunu, ancak özel teknolojiyle saf propolisin su içinde çözündürülmesiyle elde edilen ürünlerin yetişkinler ve çocuklarda güvenle kullanıldığını anlattı.

Prof. Dr. Erdem Yeşilada, oruç tutanlara şu önerileri sıraladı:

"Bağışıklık sistemini desteklemek için bir başka öneri ise çörek otu tohumu kullanılmadan önce toz edilip bir çay kaşığı alınarak 1 tatlı kaşığı kestane balıyla karıştırılıp içilmesidir. Bu suretle kan değerlerinin hızla düzeldiği görülmektedir. Ancak çörek otu demir bakımından zengin olduğundan Akdeniz Anemisi gibi demir metabolizması olan hastalarda kullanımından kaçınılmalıdır."

"Sahurda bir çay kaşığı arı poleni toz edilip yoğurtla tüketilebilir"

Prof. Dr. Erdem Yeşilada, iftar ve sahur arasında süre kısa olduğu için iftarda yenen yemeklerin hızla sindirilmesi, buna karşılık sahurda yenenlerin sindiriminin mümkün olduğunca geciktirilmesinin akılcı bir yaklaşım olacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"İftarda yemekten sonra mide asidini artırıcı, yağ yakılmasını hızlandırıcı, şeker metabolizmasını düzenleyici destek ürünleri kullanılması düşünülebilir. Örneğin bal, zencefil, biberiye, tarçın, karabiber, limon karışımının iftardan sonra kullanılması yenilen besinlerin hızla yakılmasını sağlamaya ve dolayısıyla yatarken hazımsızlık sorunlarının giderilmesine yardımcı olabilir. Ancak bu uygulamanın etkisi yenilen besin ve miktarına göre değişlik gösterebilir.

Sahurda reçel gibi kan şekerini yükseltecek ürünler yerine glisemi indeksi düşük olan narenciye balı, çam balı tercih edilmelidir. Bal taşıdığı polifenoller nedeniyle vücutta birçok fonksiyon üzerinde olumlu katkı sağlar. Sahurda bir çay kaşığı arı poleni toz edilip yoğurtla tüketilebilir. Bilimsel araştırmalar arı poleninin (güvenilir kaynaktan olmalı ve içerisine doğrudan bitki poleni ilave edilmemiş olmalı) bir insanın sağlıklı yaşaması için gerekli tüm protein, karbonhidrat, vitamin ve mineralleri dengeli bir oranda taşıdığını ortaya koymaktadır."

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler