Orucunu Açan Erzurumlular, Soluğu 'Kazan Semaver'de Alıyor
Çay üretiminin yapılmadığı ancak en çok tüketildiği illerin başında gelen Erzurum'da vatandaşlar, iftardan sonra kazan şeklindeki semaverlerde odun ateşinde demlenen çayın keyfini çıkarıyor.
Kentte bir kültür haline gelen "kıtlama çayı" ve "semaver", özellikle ramazanda yöre halkının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.
Ramazanın coşkuyla yaşandığı kentte iftar sonrası mahalle, cadde ve ara sokaklara kazan şeklindeki büyük semaverler kuran kahvehane işletmecileri, gün boyu özlenen çayı, limon eşliğinde müşterilerine servis ediyor.
Uzunlukları iki metreyi bulan özel yapım semaverlerin akşam ezanından yaklaşık bir saat öncesinden yakılmaya başlandığı kentte, iftardan sonra çay ocaklarında dost meclisleri kuruluyor.
Sahura kadar çaylar demli, sohbetler koyu oluyor
Arkadaşlarıyla bir araya gelip kıtlama şekerle çay içen yöre halkı, sahura kadar burada koyu sohbetlere dalıyor.
Çay ocağı işletmecisi 58 yaşındaki Muammer Öztürk, Erzurum kültüründe semaver ve kıtlama çayın önemli olduğunu söyledi.
Semaver çayının ramazanla özel bir bağının olduğunu ifade eden Öztürk, şöyle konuştu:
"İftarını yapan vatandaşlar soluğu semaverde odun ateşinde pişirilen çayda alıyor. Arkadaşlarıyla gelip burada sohbet edip çaylarını yudumluyorlar. Sohbet, muhabbet edip buradan teravih namazına gidiyorlar. Namaz çıkışı tekrar geliyorlar. Sahura kadar buralarda çaylarını içip sohbet ediyorlar. Çayımızı odun ateşinde pişirip kendi deminde demliyoruz. İftardan yaklaşık 1 saat öncesinden semaverlerimiz ateşliyoruz. İftara doğru da çaylarımız hazır oluyor."
Öztürk, havaların biraz soğuk olması ve salgından dolayı eskisi gibi aşırı yoğunluğun yaşanmadığını anlattı.
200 litrelik semaver sahura kadar tükeniyor
İnsan boyunu aşan semaver kazanlarının yaklaşık 200 litre civarında su aldığını aktaran Öztürk, "Bunun bir kısmı buhar oluyor, diğer kısmı da çay suyu olarak tüketiliyor. Günlük 200 litre civarında çay suyu sahura kadar tükeniyor. Ramazan ayında semaver çayına ilgi daha çok oluyor. Artık vatandaşlar apartmanlarda yaşıyor. Bahçeli evler kalmadığından kendileri semaver yakamadıkları için mecburen böyle yerlere geliyorlar." dedi.
Kentteki başka bir çay ocağı işletmecisi Ercan Tekmanlı ise üçüncü kuşak olarak bu mesleği özenle sürdürdüğünü kaydetti.
Erzurumlular olarak çayı çok sevdiklerini vurgulayan Tekmanlı, "İftardan sonra vatandaşlar, böyle semaverde çay pişirilen yerlere akın ediyor. Biz de dedemizden, babamızdan gördüğümüz usullerde odun ateşinde semaverde çaylarımızı demliyoruz. Odun ateşi, çaya ayrı bir lezzet veriyor. Normal şebeke suyu kullanmıyoruz. İftardan önce getirdiğimiz doğal yeraltı suyuyla çaylarımızı demliyoruz. Odun ateşinde de pişince ayrı bir tadı oluyor. Burada günlük ortalama 600 bardak civarında çay satışı yapıyoruz." dedi.
"Akşamı beklerken iftardan sonraki çay muhabbetini de bekliyoruz"
Arkadaşlarıyla iftar sonrası semaver çayı içmeye gelen vatandaşlardan Özcan Coşkun da özellikle ramazan ayında iftardan sonra sürekli çay içtiklerini belirtti.
İftar saatini sabırsızlıkla beklediklerini söyleyen Coşkun, "Bizler akşam ezanı saatini bekliyoruz ama iftarı beklerken de ayrıca iftardan sonraki çay muhabbetini de bekliyoruz. Gün içerisinde iki kez sabrediyoruz. Çay bizim için çok önemli. Gece yarısına kadar bardaklar dolup boşalır. Yer ve mekan fark etmez. Yeter ki bizim için çay olsun." dedi.
Vatandaşlardan Bişar Atmaca da semaverde demlenen çaydaki lezzetin, evlerde yapılan çaylarda bulunmadığını anlattı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.