Öztrak: BDDK bir ekonomist hakkında yasal süreç başlatabilir
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, önceki gün TBMM’ye sunulun ve Bankacılık Kanunu’nda birçok değişiklik öngören düzenlemeye ilişkin kritik uyarılarda bulundu.
Geçmişte Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan Yardımcılığı ve Hazine Müsteşarlığı görevlerinde de bulunan Öztrak’a göre yasa teklifinde dikkat çeken iki husus var.
Bunlardan ilki, Bankacılık Kanunu'na eklenen bir maddeyle, finansal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı işlemlerin tanımlanması. Aynı maddeyle hangi işlemlerin bu kapsama gireceği konusu BDDK'ya bırakılıyor.
“YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK OLUR”
Sozcu.com.tr’ye konuşan Öztrak, yakın zamanda bir uluslararası haber ajansının, ekonomik krizle ilgili yayınladığı haber üzerine, BDDK'nın şikayetiyle soruşturma başlatıldığını, daha sonra soruşturmanın genişletildiğini ve ‘Ekonomik Darbe Girişimi’ davası adı altında aralarında ekonomistlerin, gazetecilerin, sanatçıların ve sosyal medyadan yorum yapan vatandaşların da katılımıyla 38 sanıklı bir yargılama sürecine dönüştüğünü ve davanın hâlâ devam ettiğini hatırlattı.
Öztrak’a göre, “son derece sınırlı takipçileri olan vatandaşların sosyal medya paylaşımlarının bile ‘bankaların itibarını zedeleme’ davasına konu edildiği, bunu alıp darbe davasına çeviren bir yargının olduğu yerde, BDDK'ya böylesine bir yetki vermek yangına körükle gitmek olur”.
“SINIRLAR NET OLMALI”
“Manipülasyon ve yanıltıcı işlem tanımı bu BDDK tarafından değil, kanunla yapılmalıdır. Sınırları net olmalıdır” diyen Öztrak, “Yoksa BDDK, sadece veri analizi yapan ve örneğin bir çeyrek sonrası için öngörüde bulunan bir ekonomist hakkında da yasal süreç başlatabilir” uyarısında bulundu.
Öztrak’ın ikinci dikkat çeken husus, Sermaye Piyasası Kanunu'na bir eklemeyle büyük projelere ilişkin kredilerin menkul kıymetleştirilmesinin önünün açılması. Kanun gerekçesinde projenin beklenen gelirinin, proje için kullanılan kredilerin anapara ve faiz ödemelerinde kullanılacağı ifade ediliyor.
“KANAL İSTANBUL’UN YÜKÜ MİLLETİN SIRTINA”
Kanal İstanbul projesini hatırlatan Öztrak, “Başta 75 milyar TL denen, sonradan maliyetinin 100 milyar TL'nin de üzerine çıkacağı görülen böyle bir Kanal için ne yatırıma hevesli biri var ne de bütçede yer var. Yatırımcı dedikleri fos çıktı, bütçe ise 2019'u Merkez Bankası'nın 41 milyar TL'lik ihtiyat akçesine el konmasına rağmen yüzde 70 artışla 124 milyar TL'lik açıkla tamamladı. Daha önce ellerinde para kalmayınca vatandaşın yastık altındaki altınına ve dövizine göz dikenler, anlaşılan bu sefer tahvil çıkararak bu projelerin yükünü milletin sırtına bırakmak istiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.