Öztürk Yılmaz 3 yıl önce önermişti! Artık ACİL HALLER BAKANLIĞI kurulsun!
Yenilik Partisi Genel Başkanı ve 13. Cumhurbaşkanı Adayı Öztürk Yılmaz, Genel Merkezdeki ofisinde yaptığı canlı yayında dikkat çeken açıklamalarda bulunarak kendisinin 3 yıl önce dile getirdiği ACİL HALLER BAKANLIĞI önerisi hakkında konuştu.
“Siyaset, medya, sivil toplum ve bürokrasi tamamen çökmüştür.” diyen 13. Cumhurbaşkanı Adayı ve Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, “Siyaset, medya, sivil toplum ve bürokrasinin yeniden tanımlanması ve yeniden yapılanması gerekmektedir.” İfadelerini kullandı.
ACİL HALLER BAKANLIĞININ VEYA OLAĞANÜSTÜ HALLER BAKANLIĞININ KURULMASI LAZIM!
Yaklaşık 3 yıl önce dile getirdiği Acil Haller Bakanlığının veya Olağanüstü Haller Bakanlığının kurulması hakkında açıklama yapan Yılmaz, “Bugün depremle ilgili gündemimiz var. Daha önce benim sizlerle paylaştığım önerimi şu anda bilim adamları da yavaş yavaş konuşmaya başladı. Bundan yaklaşık iki yıl önce ben Acil Haller Bakanlığının veya Olağanüstü Haller Bakanlığının kurulması önerisinde bulunmuştum. O zamanki AKP'nin trol ordusu televizyondan bana saldırmıştı ama şimdi geldiğimiz bu noktada benim bu önerim tartışılmaya başladı. Yaklaşık üç yıldır ben bunu gündeme getiriyorum ama maalesef bu konularla ilgili bir gelişme kaydedilemedi. Çünkü Türkiye'de gerçekten siyaset, bürokrasi, medya düzeni ve sivil toplum örgütleri çökmüştür. Bunu ilan etmek lazım. Yenilik Partisi de zaten bunlara karşı kurulmuştur. Bunları yeniden tarif etmek, yeniden kurumsal yapıyı oluşturmak amacıyla Yenilik Partisi kurulmuştur. Acil Haller Bakanlığı Prof. Naci Görür hocamız, birkaç gün önce önerdi, “deprem bakanlığı kurulsun” diye. Ben üç yıldır bunu öneriyorum. Benim üç yıldır dilimde tüy bitti. Her afet yaşandıktan sonra önerimizi yineliyoruz. ” dedi.
CUMHURBAŞKANINA KADAR LİYAKAT SORUNU VARDIR
Yenilik Partisi Genel Başkanı ve 13. Cumhurbaşkanı Adayı Öztürk Yılmaz’ın açıklamalarının devamı şöyle:
Biz niye Yenilik Partisi olarak farklı düşünüyoruz ve önerilerde bulunuyoruz ve bulunduğumuz her öneri 1-2 yıl sonra Türkiye'nin gündemine geliyor? Neden başka partilerin böyle olmuyor? Çünkü ben şahsen ben dünyanın dört bir tarafında görev yaptım. Tokyo'yu bilmeyen, Washington’u tanımayan, Londra'yı, Paris'i bilmeyen şehircilik anlayışı oluşturamaz ve bir karşılaştırma yapamaz. Bizdeki sıkıntı, siyasetçi ve yerel bürokratlar kendisine yandaş adam atıyor ve atadığı adamlardan tek istediği şey liyakatli bir iş yapmak yerine kendisine sadakatli davranmasıdır. Bugün Kızılay’dan Afad’a, bakanlıklardan diğer kamu kurum kuruluşlarına hatta cumhurbaşkanına kadar liyakat sorunu vardır. Liyakat sorunu da dışarıyı bilmemelerinden, dışarıda ne olup bittiğini özümseyememelerinden ve dışarıyla karşılaştırıp onun üzerine çıkan bir yapı oluşturamamalarından kaynaklanan sıkıntıdır. Bu sıkıntı da maalesef Türkiye’nin en önemli kronik hastalığıdır. Bu hastalığı yenmek için Yenilik Partisi kurulmuştur.
SÜREKLİ, HER OLAYDA MİLLET YIKILIYOR, ACILAR YAŞANIYOR
Bakınız Erdoğan ülkeyi 20 yıldır yönetiyor ve 20 yıldır depremlerle ilgili sellerle ilgili orman yangınları ile ilgili bir mekanizma kuramadı. Sürekli, her olayda millet yıkılıyor, acılar yaşanıyor ve bir süre sonra bunun üzeri örtülüyor. Diğer taraftan yerel yönetimlerde keza aynı şeyler oluyor çünkü dışarıyı bilen, bu karşılaştırmayı yapabilecek, bunu özümsemiş bir anlayış Türkiye'de gelip yerleşmiyor.
YENİ BİR DÖNEMİN AÇILMASI GEREK
Vatandaşlarımızın yeni bir dönemin açılması gerektiğini artık anlaması lazım. Bunlardan bir şey çıkmıyor, beklemeyin. Bunlar Türkiye'nin sonunu hazırlıyor. Herhangi bir şey beklemeyin. Bakın örnek vereceğim size Gaziantep'i kim yönetiyor? AKP. Kahramanmaraş’ı kim yönetiyor? AKP. Hatayı kim yönetiyor? CHP yönetiyor. Hatay’da da yıkım var, Gaziantep'te de yıkım var, Maraş’ta da yıkım var. Belediye başkanlıkları farklı partilerden ama yıkım aynı çünkü bu partilerde aynı süreç işliyor.
ERDOĞAN RESMEN SUÇ İŞLEMİŞ VE BUNU AÇIKÇA KENDİ İFŞA EDİYOR
Balık baştan kokar. Bir kere Erdoğan yanlış. Erdoğan, kentleri bir rant olarak ve tamamen para mekanizması olarak görüyor. “Daha önceki belediye başkanlıklarında yapıları kaçak yapıları affedip, oradan belli bir bağış alıp onlara izin veriyorduk” diye açıklama yapmış. Böyle bir anlayışın Türkiye'de herhangi bir şeyi doğru yapması mümkün mü? Doğru yapamaz. Erdoğan, “İmar barışıyla 144 bin Maraşlı vatandaşın sorununu çözdük.” Diyor yani kaçak ve dayanıksız yapılara imar barışı getirmiş ve oradan gurur duyuyor. Bakın bu mesela suçtur işte. Erdoğan şu anda suç işliyor. Bu konuyla ilgili savcıların soruşturma açması lazım ama öyle bir savcı var mı? Bir başka konuşmasında Erdoğan, “Hatay’da 205 bin vatandaşın sorununu çözdük” diyor yani 205 bin kişi tehlikeye atmış ve ondan gurur duyuyor. Malatya’da yaptığı bir başka açıklamada ise Erdoğan, “88 bin vatandaşın sıkıntısını çözdük” diyor. Siz bunlardan ne bekliyorsunuz? Her defasında yıkıldık, her olayda biz ağladık. Her olayda çöktük ve her olayda bu millet harekete geçti. Daha sonra hiçbir ders almadık. Çünkü bu yöneticilerden hiçbir şey çıkmaz. İmar barışı dediği katliamdır yani katliama izin veriyor. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı katliama izin veriyor. Şu anda hangi yüzle gidip orada ne konuşacak? Erdoğan resmen suç işlemiş ve bunu açıkça kendi ifşa ediyor.
AFETLER İÇİN TEK BİR MEKANİZMA OLUŞTURMAK GEREK!
Acil Haller Bakanlığı veya Olağanüstü Haller Bakanlığını ben niye önerdim? Çünkü AFAD ayrı telden Kızılay ayrı bir telden çalıyor. Kim hangi kaynakla hareket edip felaketi minimize edecek belli değil. Yangın oluyor kurumlar darmadağın hiçbir şey yapamıyor ve her şey gecikiyor. Sorumlular birbirine top atıyor ve hiçbirine hiçbir şey olmuyor. Bu sıkıntılardan kurtulmanın yolu tek bir mekanizma oluşturmak ve bunun da Acil Haller veya Olağanüstü Haller Bakanlığı adı ne olursa olsun bütün bu kurum ve kuruluşları uhdesine alan ve kaynakları burada toplamaktır. Kurtarma ekibi uçağını, helikopterini, söndürme cihazlarını, makinalarını ve her şeyi satın almak ve buranın bütçesini de hacimli yapıp Türkiye'de olağanüstü doğal olaylarla ilgili sorununu tek elden yönetebileceği bir mekanizma oluşturmaktır. Bu şu anda daha yeni yeni konuşuluyor.
TÜRKİYE’DE YENİDEN BİR BAŞLANGIÇ LAZIM!
Türkiye ile ilgili sıfırdan bir master planının yapılması lazım. Yeni bir yerleşimin oluşturulması lazım. Bunu yapmak için de bir yürek lazım. İkinci olarak bütçe lazım. Üçüncü niyet ve dördüncü olarak akıllı adamlar lazım. Yani Türkiye'nin yeni bir yerleşime ihtiyacı var. Yeniden bir başlangıç lazım. Şimdi deprem oldu, burayı yıktı. Göreceksiniz bir yıl sonra burası unutulacak. Aynen İzmir unutuldu. Ne oldu diğer depremlerde? Hepsi unutuldu. Bir yıl sonra bu defa başka bir yerde sel felaketi olacak. Aynı şeyi yaşayacağız. Yangın olacak. Yazın aynı şeyi yaşayacağız, başka bir yerde deprem olacak, aynı şeyi yaşayacağız. Akıllı insanla, düşük kafalı insanlar arasındaki fark, tecrübe edilebilmesidir ve tecrübeyi hayata sokabilmesidir. Tecrübe edinmeyen insan bence insan değildir. İnsan tecrübe edinir, hayvanlar tecrübe edinmez ama insan tecrübe edinir. Bizim akıllı insanlara ihtiyacımız var. Akıllı hareket eden, zekayı kullanan insanlara ihtiyacımız var. Bunu yapacak insanlar ancak Türkiye kalkındırabilir. Biz onun için Yenilik Partisi olarak böyle bakıyoruz. Eğitimsiz, cahil insan gelip Türkiye’yi yönetemez. Liyakatsiz insanları getirip böyle devletin kurumlarının başına yerleştirirseniz böyle yıkımlar kaçınılmaz olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.