Sevgili okuyucularım hepinizin RAMAZAN BAYRAMINI kutlarım nice mutlu bayramlar kutlamanızı temenni ederim.

Papa suikastı 13 mayıs 1981 günü ROMA’ da VATİKAN DEVLETİ içindeki ST.PİETRO meydanında gerçekleşmişti.

Suikast anından sonra MALATYA nüfusuna kayıtlı ABDİ İPEKÇİ suikastın’dan dolayı ülkemizde aranan MEHMET ALİ AĞCA yakalanarak ilk önce gözaltına alınmış akabinde tutuklanarak bugüne kadar gelen ve hakkında çokça konuşulan hadiseler zincirinin baş AKTÖRÜ olmuştur.

Bu benim için  sonlanmış  ve bitmiş bir konuya bugün yer vermek nerden aklıma geldi  dün ALMAN DW gazetesinde seyrettiğim bir belgesel niteliğinde haberden.

Bu belgeselde hala bazı İTALYAN yetkililer tarafından SSCB(SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLER BİRLİĞİ) dönemin istihbarat örgütü KGB tarafından organize edildi diye anlatılınca mecbur yazmak zorunda kalıyorsun.

ABD sayın BAŞKANI JOE BİDEN beyin kurduğu başkanlık ekibi içindeki SOVYET RUS uzmanların çokluğu yeni CİA başkanının SOVYET RUS uzmanı olması o güzel SOĞUK SAVAŞIN kokusunu tekrardan bize hissettiriyor.

Değerli sanatçı rahmetli FERDİ ÖZBEĞEN beyefendinin şarkısında o mısralar gibi.

Ah o güzel günler

Şimdi yalancı gibiler

Bir günlük mutluluğa

Bir ömür alıp gittiler

Ah o günler o günler.

1 ŞUBAT 1979 MİLLİYET gazetesi genel yayın yönetmeni merhum APTİ İPEKÇİ evinin önünde şehit edilerek katledildi.

Bu konun içeriğini ve gerçek yaşanmışlıklarını ZEKİ ARSLAN blogspot.com adresinden geniş anlamda bulabilirsiniz.

Meselenin aslına girersek ABD ülkemiz içindeki faaliyetlerinin en yoğun olduğu dönem 1975 ve 1980 yılları arasında ülkemizi ambargo şartlarında ve iç dinamiklerimiz ve onların taşaronları ile  yarattığı  ANARŞİ ortamından dolayı bir kısım VATANPERVER yapı SSCB(SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLER BİRLİĞİ) ile yakın temas kurdu ve bir çok konuda SSCB DEVLETİNİN siyasi,askeri,ekonomik ve istihbari bilgi konusunda desteklerini istedi ve bu konuda başarılı oldu.

1977 yılında merhum DIŞ İŞLERİ BAKANIMIZ İHSAN SABRİ ÇAĞLAYANGİL bey MOSKOVA’ya heyet halinde yaptıkları ziyaretten memnun olarak döndüler.

Kamuoyunun o yıllarda çok merak ettiği MİT istihbarat daire başkan vekili Kur.Alb SABAHATTİN SAVAŞMAN yine MİT mensupları MUSTAFA HİRAM ABAS ve MEHMET EYMÜR beyefendiler tarafından ANKARA’da GAZİOSMANPAŞA semtinde bir evde ABD diplomata bilgi verirken suçüstü yapılarak yakalandı.

Merhum SABAHATTİN SAVAŞMAN beyin ABD için ele geçirmek istediği SOVYET devleti ile TÜRKİYE arasındaki anlaşmaların dökümleri.

Bundan sonraki gelen ABD tarafından ikinci hamle 1978 yılında TÜRKİYE devletine karşı ambargoyu kaldırdı , ama 19 aralık ve 26 aralık arasında KAHRAMAN MARAŞ ilimizde çıkartılan KANLI KATLİAM ile 13 ilimizde ilk defa sıkıyönetim ilan edildi.

Eli kanlı KENAN EVREN cuntasının ülkeyi darbeye götürdüğünü bilen vatanperver kişilikler bu sefer darbe kadrolarını tasfiye edebilmek için SSCB  devletinden aldıkları darbenin SİVİL ve ASKERİ listelerini gizli bir şekilde çok sağlam bildikleri ve test ettikleri şehit gazeteci APTİ İPEKÇİ ile dönemin yetkililerinin eline geçmesini sağladılar.

Maalesef 1 şubat 1979 günü  APTİ İPEKÇİ evinin önünde katledildi.

Bundan sonra 12 eylül 1980 darbesinin tamamen sürecinin önü açıldı.

12 eylül 1980 darbesinin başarı ile tamamlanması ile 6 şubat 1981 günü maslak yolu üstünde İSTANBUL EMNİYET müdür yardımcısı(siyasi şubeden sorumlu) müdür koruma şöförü ile birlikte çapraz ateşe tutularak şehit edildi.

Bu darbe cuntasının ilk intikam suikastıydı. Şehit ABDİ İPEKÇİ beyle,şehit MAHMUT DİKLER müdür yakın dostlardı.

Arkasından önceden söyleyerek ve açık beyan ederek firardaki sayın MEHMET ALİ AĞACA, VATİKAN devletinin içinde ST.PİETRO meydanında bir anma töreninde POLANYA kökenli PAPA.2 JEAN PAUL’e bir silahlı suikast yaparak ağar yaraladı ve hadisenin tüm konuları sayın AĞACA üstüne yüklenerek ve bir İLİZYON yaratılarak dünyanın dikkati bu şekilde dağatıldı.

Aslında konunun kısası her zaman için PARA, EKONOMİ,BİRİKMİŞ ZENGİN KAYNAKLARDI.

Kısaca NEDENİ.

ABD ve SSCB arasındaki hızlı silahlanma,silah teknolojilerine büyük yatırım soğuk savaşın pahalı tüm akla gelebilecek giderleri bu yarışta iki DEVİDE çok yormuş ekonomik darboğaza sokmuştu.

Vatikan devleti dünya ekonomisinin dolaşımındaki en büyük güçlerden biriydi.

Bir buçuk milyar KATOLİK hristiyanı temsil eden dev bir güç.

Kimin ekonomisinden yana tavır koyarsa özellikle kendi kaynakları ve BATI ALMANYANIN müthiş ALTIN ve DÖVİZ REZERVLERİ o ülkenin ticaret ve sanayide ayakta kalmasını sağlayacaktı.

İşte DERİN ABD ve SSCB nin bu mücadelesi ANADOLU içlerinden gelip ROMA’da bir suikaste dönüşmesi ile bu suikastin ve diğer suikastleri ABD derin devletinin organize etmesi ve bunu SSCB üstüne yapıştırması ile istihbarat savaşlarını kazandı. ABD,  VATİKAN ve BATI ALMANYA sermayesini borç alarak  hazine bakanlığına taşıdı.

Bu savaşı kaybeden SSCB için ekonomik yıkım ile birlikte devletin sonlanması sadece ON yıl sürdü.

Dostlarım kısacasını ÖZET yazdım,satır araları ZEKİ ARSLAN blogspot.com adresinde var.

Kendimi anlatırsam bizim YEŞİLYURT semti ile YEŞİLKÖY semti arasında hep rekabet,kavga ve anlaşamamak vardı çocukken ve gençken iki semt arasında rahat gidip gelen her iki tarafta semtin hızlılarından arkadaşı olan bir ben, birde KEÇİ İBO lakaplı bir arkadaşımız vardı şimdi o  çok uzun yıllardır ALMANYA’ da yaşıyor  sadece ikimiz gider gelirdik.

Sonra barıştık hep beraber iki semt takılmaya başladık.

Bu hadiselerin hepsinin içi anılarla doldurulur.

Tekrar iyi bayramlar dilerim.

SAYGILARIMLA,