Barbet, 32. Ulusal Patoloji Kongresi için geldiği Antalya'da AA muhabirine, Türkiye'de 1700 patolog bulunduğunu ve bu sayı ile Avrupa'da Fransa ve Almanya ile en çok patoloğa sahip ülke olduklarını söyledi.

Barbet, son zamanlarda kanserli hastaların doğru tedavi almalarını sağlayan yeni nesil dizileme (NGS) yönteminin dünyada büyük önem kazandığını belirtti.

Türkiye'de dünya ile birlikte eş zamanlı uygulanmaya başlayan yöntem ile kanserli dokuya ait örneklerden yüzlerce genin aynı anda incelenebildiğini ifade eden Barbet, tümör dokusundan, tümörden iğne ile alınan örnekten sadece tanı konulmasının yanı sıra hastada hangi tedavinin veya ilacın işe yarayacağı ya da etkili olmayacağı da saptanabildiğini kaydetti. Barbet, böylece hastaların akıllı ilaç uygulaması olarak tabir edilen direkt olarak kanser hücresindeki özgün genetik değişiklikleri tanıyıp onları öldüren ilaçlardan fayda sağlayabildiğini vurguladı.

"Yüz güldürücü sonuçlar almaya başladık"

Bu yöntem ile hastaya zaman kaybettirmemiş olduklarını anlatan Barbet, "Kanserli hastalar bu yöntem ile doğru tanılarını en kısa sürede alıp doğru tedaviye ulaşmış oluyorlar. Türkiye'de büyük üniversite hastaneleri ile şehir hastanalerinde artık bu yöntem kullanılıyor. SGK'nin geri ödemeleri sayesinde bu yöntem laboratuvarlarımıza yerleşti. Mikroskoptan bakarak tanısından emin olamadığımız, birbirinden ayırt edemediğimiz kanser türünü belirledikten sonra hangi tedaviden faydalanacağını, mutasyonu hedef alan ilacın ne olacağını ortaya çıkartıyoruz. Bütün bunlar aynı anda yapılınca hastanın tedavisinde başarı oranı artıyor. Yüz güldürücü sonuçlar almaya başladık." dedi.

Doğru tanının konulmasıyla hastaların gereksiz kemoterapiye sokulmasının da önüne geçildiğini aktaran Barbet, "Kemoterapi zorlu bir süreç. Hastanın iyi tolere edemediği bir süreç. Çektiği eziyete değecek nokta atışı bir tedavi alması gerekiyor. Bu yöntem akciğer, lenf, prostat, deri tümörleri gibi birçok tümörde ve mutasyonlarında kullanılıyor." diye konuştu.