Putin’nin ‘Küresel Matruşkaları’ndan Ne Çıkar?
Rusya'nın Ukrayna'ya düzenlediği balistik füze saldırısının ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ulusa seslendi.
Ve Putin dün yayınladığım (Putin’nin Savaşı Küresel Boyuta Ulaştı)başlıklı yazımı ilk elden onayladı.
Ve, Ukrayna Savaşı’nın artık küresel boyuta ulaştığını açıkladı.
Rusya'nın Ukrayna'ya düzenlediği balistik füze saldırısının ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ulusa seslendi.
Ve Putin, "Batı'nın Ukrayna'da kışkırttığı çatışmayı tırmandırmaya devam eden ABD ve NATO müttefikleri, daha önce Rusya Federasyonu topraklarında uzun menzilli stratejik silah sistemlerinin kullanılmasına izin verdiklerini açıklamışlardı. Daha önce de vurguladığımız gibi Batılıların kışkırtmalarıyla başlayan Ukrayna'daki çatışma küresel bir nitelik kazandı" dedi.
Putin’in Ukrayna savaşını küresel bir çatışmaya dönüştüğü şeklinde tanımlaması, savaşın doğrudan etkilerinin Rusya-Ukrayna sınırlarının ötesine yayıldığının da ilk elden ilanı oldu.
Ama aslında bu açıklama bununla kalmıyor.
Neden?
Bu açıklama aynı zamanda, Batı ülkelerinin Ukrayna’ya sağladığı büyük ölçekli askeri, ekonomik ve siyasi desteği, küresel enerji ve gıda piyasalarındaki bozulmaları, ayrıca NATO ve Rusya arasındaki gerilimin artmasını da ifade ediyor .
Ayrıca bu tür söylemler, Rusya’nın uluslararası toplumu ve özellikle Batılı ülkeleri Ukrayna’ya desteği kesmeye ikna etme çabasının bir parçası olarak da yorumlanabilir.
Kuşkusuz Ukrayna'daki savaşta sayısız ülkenin çıkarı da var ve birçoğu bu çıkar doğrultusunda hareket edebilecek araçlara sahip.
Tek kutuplu bir dünya düzeninin ortadan kalkmaya başladığı bir ortamda Rusya, savaşta daha fazla dış desteğe ihtiyaç duyar ve bir çıkış yolu aramaya başlarsa, Avrupa dışındaki ülkeler bu sürece artık daha fazla müdahil olabilir.
Çin, İran ve Kuzey Kore'nin sağladığı askeri yardıma yeni ülkeler eklenebilir.
Öte yandan gelinen noktada en önemli mesele aslında NATO meselesidir.
Zira gelişmeler, NATO’nun caydırıcılığını artırırken üyeler arasındaki dayanışmayı güçlendirdi, ancak aynı zamanda yeni riskler doğurdu.
Ukrayna savaşı, NATO’yu birkaç yönden çok etkiliyor:
1. Genişleme ve Birlik: Savaş, NATO’nun doğuya genişlemesini hızlandırdı. Finlandiya ittifaka katıldı, İsveç’in üyeliği gerçekleşti. Üye ülkeler, Rusya’ya karşı daha sıkı bir dayanışma içinde hareket ediyor.
2. Savunma Harcamaları: Savaş, NATO üyelerinin savunma bütçelerini artırmalarına yol açtı. Avrupa ülkeleri, özellikle doğu sınırlarını güçlendirme çabasında.
3. Stratejik Yeniden Konumlanma: NATO, Rusya’yı ana tehdit olarak yeniden tanımladı ve doğu kanadına daha fazla askerî kuvvet konuşlandırdı.
4. Gerginlik Riski: Ukrayna’ya destek, NATO ve Rusya arasında doğrudan çatışma riskini artırıyor. Baltıklar veya Karadeniz’de tansiyon yükselebilir.
SUWALKİ KORİDORU SENARYOSU
Bu arada dünkü yazımda bahsettiğim gibi Suwałki Koridorunun kimin tarafından kontrol edileceği senaryosu da en önemli konuların başında geliyor.
Adını 70 bin nüfuslu bir Polonya kasabasından alan Suwalki Koridoru, Rusya’nın izole haldeki dış bölgesi Kaliningrad Oblastı ile Belarus arasında bulunan yaklaşık 100 kilometrelik engebeli ve dağlık bir araziden oluşuyor.
96-100 km genişliğinde bir alandaki koridor, Polonya ve Orta Avrupa’dan Baltık ülkelerine karayolu ve demiryoluyla ulaşmanın sağlandığı tek nokta olması sebebiyle bölgenin güvenliği ve bağımsızlığı açısından büyük önem taşıyor.
Suwalki Koridoru, Rus tehdidine karşı NATO topraklarındaki en savunmasız bölge olarak kabul ediliyor. Koridor, iki şeritli bir yol ve bir demiryolu hattı içeren, korunması zor bir bölge. Avrupa ile Baltık ülkelerini birbirine bağladığı gibi, Rusya'nın Baltık kıyısındaki toprakları ile Belarus'u da birbirine bağlıyor.
Rusya, olası bir çatışma durumunda Suwalki Koridoru’nu kontrol altına alırsa, izole haldeki Kaliningrad oblastı ile doğrudan kara bağlantısı kurabilir ve Baltık ülkelerini Avrupa’nın geri kalanından ayırabilir.
Rusya’nın koridorun kontrolünü ele geçirmeye yönelik olası hamlesi, NATO topraklarına bir saldırı anlamını taşıyacağı ve Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) askeri tepkisini çekeceği düşünüldüğünde, gerisini siz düşünün.
Kaliningrad ile Belarus arasındaki bölgede, NATO üyesi Polonya ve Litvanya sınırlarının buluştuğu Suwalki Koridoru, NATO için son derece stratejik bir nokta olarak görülüyor.
Haberlerde ve sosyal medyada, Polonya'nın da Litvanya'nın da NATO üyesi olduğuna işaret ediliyor ve Suwalki Koridoru'na saldırı durumunda NATO'nun kuruluş anlaşmasının "bir müttefike yapılan saldırıyı tüm müttefiklere yapılmış" sayan 5. maddesinin işletilmesi gerekeceği vurgulanıyor.
Peki Putin’in son çıkışları ve , ‘Ukrayna savaşının NATO için getirdiği yeni riskler nedir ?’ diye sorunca karşımıza ne çıkıyor?
1. Doğrudan Çatışma Riski: Ukrayna’ya sağlanan askeri desteğin tırmanması, NATO ile Rusya arasında doğrudan çatışmaya yol açabilir.
2. Enerji ve Ekonomik Baskılar: Avrupa’nın enerji arzı üzerindeki Rusya kaynaklı tehditler, NATO üyeleri arasında ekonomik stres yaratabilir.
3. Birlikte Hareket Zorlukları: Tüm NATO üyelerinin aynı derecede katkı sağlaması ve stratejik hedeflerde uzlaşması zor olabilir.
4. Rusya’nın Tepkisi: Rusya’nın daha agresif hibrit saldırılar, siber saldırılar veya nükleer tehditlerle karşılık verme riski büyüyor.
Görünen o ki, gelinen noktada Putin’in yeni ‘matruşkaları’na hazır olmakta yarar var!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.