“Randevu” Fransızca’dan gelme iki kelimelik bir emir kipi: “Rendez-vous”. 

“Rendez” kelimesi “getirin”, “götürün”, “teslim edin” anlamına geliyor, “vous” da “siz / kendiniz”. Yani “randevu” dediğimizde aslında “kendinizi getiriniz” demiş oluyoruz.

Tamam getirelim kendimizi de bizi karşılayan yok.İktidara hazırlanan CHP nin bazı belediye başkanlarına ulaşmak onlardan randevu almak deveye hendek atlatmaktan daha zor. Çeşme Belediye Başkanı’nın bu konuda eline kimse su dökemez. Günün her saati toplantıda. Basın danışmanı deseniz o da öyle. Özel kalem zaten allahlık. “Biz size döneceğiz “de takılıp kalmış plak gibi.

Belediyenin whatsapp telefonu da öyle. Arıyorsun eğer ki ulaşabilir derdini anlatırsan alacağın cevap ilgili birime iletilecektir. Eee iletildi sonuç ne oldu ? Yine arıyorsun.. “Biz size döneceğiz”..

Başkan’dan randevu alıp bir şey de isteyecek değiliz. Dostluğumuza istinaden bir kahvesini içeceğiz. Belki Covid 19 nedeniyle zar zor başlayabilen turizm sezonunu değerlendireceğiz . Şimdi sorsanız “odamda değilim alandayım” der. Alandaysan nerdeysen orada görüşürüz sorun değil. Marina’da bir çay içeriz hani denize karşı 2 liraymış ya. 

Başkanlıkta bir yıldan fazla zaman geçti. Kayda değer neler yapılmış neler yapılacak konuşuruz. Misal o görkemli Çeşme Festivalleri’nden tırışkadan nağme bir festivale nasıl gelindiğini yanında ilim irfan gördüğüAhmet San’dan niye destek almadığını sorarız. Çeşme Projesi ile ilgili konuşmalarındaki zigzagları sorarız. Dalyan mahallesinde kanalizasyon var da niye Cumhuriyet mahallesinde yoku sorarız.İzsu’nun kazdığı yollara döşenen parkeleri sorarız.İnsani bir yer ayarlamadan roman vatandaşların çadırlarını niye yerle bir ettiğini sorarız. Onun da bize soracakları, sitemleri olur tabii ki.

Ama heyhat. Arkadaş casper gibi hayalet. 

Hiç bir makam hiç bir kimseye kalıcı değil..Makam gittiği zaman küfredilmek yerine iyi insandı denilmek her şeye değer..

Lakabı da Bizim..Bizim mi peh !