Irrasyonel kelimesini sözlükler " akli olmayan" , " akılcı olmayan" diye tarifliyor.
Demek ki, akılcı olmayan, akla uygun bulunmayan, akilciliktan uzak hersey ( düşünce, tavır, fiil, davranış...ne derseniz deyin) İyi birseyler değildir. Aksi ifadeyle her neyse bunları " kötü, yanlış, sakincali" gibi kelimelerle nitelendirebiliriz.
Akla uygun bulduğumuz, akılcı bir çizgide gelişen, fikir/dusunce/hareketleri ise RASYONEL kelimesi ile sifatlandiriyoruz.

Ekonomimizi herseyi en iyi bilen, herseyden en iyi anlayan , Turkiye'yi ve dünyayı herkesten iyi okuyan bir yönetim yirmi seneyi aşkın zamandır iş başında olarak yönetmekte...
Yirmi sene öncesi fert başına düşen milli gelirimiz 13.000- 13.500 dolar civarı ifade olunmaktadır iken bugün bir bilinmezlik içerisinde ( ne olduğunu kimsenin bilemediği ve hesaplayamadigi - veriler bilinmiyor- bir hesapsizlik icindeyiz) sekiz bin, sekiz bin besyuz dolarlardan bahsediliyor.
Ekonomik veri belirsizliğinin bir diğer unsuru da nüfusumuzun ne olduğunun bilinmiyor oluşudur. Daha doğrusu TC vatandaşı olarak bizim nüfus sayımız bellidir belli olmasına da BU SAYI ULKEDE YASAYAN INSAN SAYISINI YANSITMAMAKTADIR. Ayrıca biz bu ülkede yaşayan insan sayısını hesap edecek ve sağlıklı hesap edecek durumda değiliz. Sayılarının ne kadar olduğu bilinmez ; ne kadarı Iraklı, ne kadarı, Suriyeli, ne miktarı Afganli, Iranli, Pakistan'li, Afrikalı olduğunu da bilmediğimiz insanlarla yaşamaya mahkum edildik.Sehirlerimizde gettolar kuruldu.Bazi şehirlerimizde ( illerde, ilçelerde ) benzer insan sayısı TC vatandaşı sayısını geçti. Dolayısıyla Gayri Safi Milli Hasılayi nüfusa bölerek elde edilen Fert Başına Düşen Milli Gelir hesabımız şaştı. Cunki, biz bu GSMH'yi kendi vatandaşlarımızdan ibaret nüfusa (mesela 85 milyon) bölerek yapamıyoruz ki...Bu hasilayi kaça bolduğumuzu bilmediğimiz için de doğru dürüst bir fert başına düşen milli gelir hesabı yapamaz olduk.
91, 92, 94, 96 ne olduğu bilinmez sayıda insan yaşıyor bu ülkede...
Yirmi senelik EKONOMI DAHILERI bu ülkeyi kendi kazandığını sayısı kaç milyon olduğu bilinmez sayıda insanla aynı sofraya oturtan ; ekmeğimize ortak getiren ( bize sormadan) GSMH ' mızı İranın,Irakin,Suriyenin, Afrikanin, Afganistanin, Pakistanin eski vatandaşı milyonlarca insanla bolusmemize mecbur kaldığımız bir dünyada eşi görülmemiş ve görülemez DAHIYANE EKONOMI modeline mahkum etmişlerdir.

Ben " ekenomi" yi bu "ekenomistler" kadar bilmem, anlamam da...Ama fert başına düşen milli gelir on üç bin besyuzden, sekizbinbesyuze düştü ise bunun ne ifade ettiğini anlayacak ( bakkal hesabi) akla,fikre , zekaya sahibim.
İşte bunun için geriye doğru yirmi yılın ekonomi muhasebesi yapıldığında nitelendirme IRRASYONEL kelimesiyle anlatılmıştır.

Şimşek Bakan bunun için " irrasyonelligi terkedip rasyonellige geçmekten " bahsetti.
Ancak zor...
Makas çok açık...
Rasyonellikten, akıldan, akilciliktan, akla uygun davranmaktan o kadar çok uzaklastik ki...RASYONEL ILE IRRASYONELLIGIN ; RASYONELITE ILE IRRASYONELITENIN ARASINI COK ACTIK... Bu makasin iki ucu zor birbirine yaklaşır.
Zaten Şimşek Bakan da bu gerçeği bildiği için MUTEREDDITTI ; bu gerçeği bildiği için de " RASYONEL" ve "IRRASYONEL" sözleriyle lafa başladı. Ancak akilciligin, aklın, akla uygun davranışın bu kadar "irrasyonelligi" yenmesi zor görünüyor.