Suudi Arabistan'ın gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi başkonsolosluğunda yaşanan bir "arbedede hayatını kaybettiği" duyurmasının ardından AKP'den konuya ilişkin ilk açıklama İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta'dan geldi. Türk yetkililerin savcılığın yaptığı kovuşturma sonucunda bir takım delillere ulaştığını söyleyen Usta, "Suudi yetkililerin bu olayı daha önce açıklaması aslında daha kıymetli olurdu. Ancak iş zaten ortaya döküldükten sonra mecbur kaldılar ve böyle bir açıklama yaptılar. Çünkü her şey zaten ortaya çıktı. Bütün delilleriyle açıklanacak yakında" dedi.

Dünyanın gözü önünde böyle bir olayın yaşanmasının uluslararası alandaki güvenlik tehditlerinin boyutunu ortaya koyduğunu belirten Usta, "Suudi yetkililerin bu işi tek başına yaptıkları inandırıcı gelmiyor. Konuya ilişkin açıklamalar gelecektir" diye konuştu.

"Açıklamak zorunda kaldılar"

Usta, "Evlilik belgesi almaya giren için gelen bir insana komplo kurulmuş gibi görünüyor. İnşallah bu son olur, ben bu noktada büyük bir titizlikle çalışma yapan bütük Türk yetkilililerine, Türk makamlarına teşekkür ediyorum. Bizim göstermiş olduğumuz dirayet ve çaba sayesinde Suudi Arabistan bu olayı açıklamak zorunda kalmıştır" Ifadelerini kullandı.

Olayın Suudi Arabistan Konsolosluğunun sınırları içinde gerçekleştiğini ve Türkiye'nin oraya hiçbir şekilde müdahil olamayacağını söyleyen Usta, "İstanbul'da olması üzücü bir olay ancak Türkiye ile ilgili yanlış bir algı oluşturmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz" dedi.

Çelik: Hiçbir şeyin üstü örtülmeyecek

AKP Sözcüsü Ömer Çelik de İstanbul'da yaptığı açıklamada, "Türkiye ne olmuşsa onu açığa çıkartacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın" dedi. Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Türkiye'nin olaya ilişkin hem Suudi Arabistan'la ortak olarak hem de bağımsız bir soruşturma yürüttüğünü söyleyen Çelik, "Ne herhangi bir kimse, herhangi bir odak peşinen suçlanacak, spekülasyonlarla, yanlış haberlerle ya da herhangi bir şeyin üstü örtülecek" ifadesini kullandı.

Çelik, Kaşıkçı'nın "arbede sırasında öldüğü"ne yönelik açıklamaların zamanlamasına ilişkin bir soruyu ise, "Herkes bunun ilk günlerde yapılmasını, yani gerçek neyse açık bir şekilde söylenmesini bekliyordu. Sabah da dünya medyasını, bizim medyamızı gördüm. Bu sorular soruluyor. Yani, 'İlk günler niye bu açıklamalar yapılmadı, sonuç niye ortaya koyulmadı' diye. Bu sorular sorulacaktır" diye yanıtladı.

Belgrad Ormanı ve Yalova şüphesi

Suudi Arabistan Başsavcısı, Kaşıkçı'nın konsoloslukta yaşanan bir "arbedede hayatını kaybettiğini" açıklamıştı. Kaşıkçı'nın öldüğünü 20 Ekim'in ilk saatlerinde doğrulayan Suudi Arabistanlı yetkililer, olayla ilgili 18 Suudi vatandaşının gözaltına alındığını duyurmuştu. Olay nedeniyle üst düzey beş Suudi yetkili de görevden alınmıştı. Suudi yetkililer, muhalif gazetecinin cesedinin nerede olduğu konusunda ise bilgi vermemişti.

Reuters'a konuşan üst düzey bir Türk yetkili, "cesede ne olduğunu çok geçmeden bulacaklarını" söyledi. İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan yetkili, Kaşıkçı'nın DNA örneklerinin Türkiye'den temin edildiğini ve şu an için bu konuda Suudi Arabistan'dan talepte bulunulmasına gerek olmadığını belirtti.

Yetkilinin verdiği ifadeye göre, Türk polisi, Kaşıkçı'nın cesedinin saklanmış olabileceğini düşündükleri Belgrad Ormanı ve Yalova'da incelemelerini sürdürüyor. Yetkili soruşturma kapsamında Belgrad Ormanı'ndaki güvenlik kamerası görüntülerinin yanı sıra 2 Ekim günü Suudi başkonsolosluğuna giriş çıkış yapan tüm araçların trafik kayıtlarının da incelendiğini ifade etti.

Erdoğan-Selman görüşmesi

Riyad'dan yapılan açıklamalardan kısa süre önce Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz el-Suud'un Kaşıkçı'nın akıbetine ilişkin bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği açıklanmıştı. Anadolu Ajansı’nın haberinde iki liderin, soruşturmanın selameti açısından Türkiye ve Suudi Arabistan'ın tam bir iş birliği içinde çalışmaya devam etmesinin önemine dikkat çektiği kaydedilmişti. Görüşmede, her iki ülkede yürütülmekte olan soruşturmaların gidişatı hakkında karşılıklı bilgi paylaşımında bulunulduğu da belirtilmişti.