Rus devletine ait medya kuruluşu RT, 31 Mart'ta düzenlenen yerel seçimin sonuçlarıyla ilgili bir analiz yayımladı.

Moskova'daki Ortadoğu Çalışmaları Merkezi'nin direktörü Murad Sadygzade'nin kaleme aldığı analizde, yerel seçim sonuçlarının "Türkiye'nin sosyopolitik dinamiklerinde keskin bir dönüşümü ortaya çıkardığı" savunuldu.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Türkiye genelinde yüzde 37,77 oy alarak, yüzde 35,49'da kalan AK Parti’yi geride bıraktığına dikkat çeken Sadygzade, "Bu seçimler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidara gelmesinden bu yana muhalefetin kazandığı en önemli zaferi temsil ediyor" ifadelerini kullandı.

Analizde, CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yüzde 51,15 oy oranıyla, yüzde 39,59'da kalan AK Partili rakibi Murat Kurum karşısında kazandığı zafere de işaret edildi.

Bunlara ek olarak Yeniden Refah Partisi'nin (YRP) "etkileyici bir başarı yakaladığına" ve AK Parti'nin kalelerinden Şanlıurfa'yı kazandığına dikkat çekildi.

“ERDOĞAN DÖNEMİ MUHTEMELEN SONA ERERKEN…”

Erdoğan'ın "Bu son seçimim" dediği hatırlatılarak, yerel seçim sonuçlarının Türkiye'yi bir yol ayrımına getirdiği belirtildi. Independent Türkçe’nin aktardığı analizde şu yorumlar paylaşıldı:

Erdoğan dönemi muhtemelen sona ererken, yeni siyasi güçlerin ve ittifakların yükselişi, köklü tarihi kimlikleriyle modern yönetim tarzının yarattığı aciliyetler arasında yolunu bulmaya çalışan Türkiye için kendini gözden geçirme ve potansiyel bir yeni yol haritası belirleme dönemine işaret ediyor.

Haberde, AK Parti'nin yerel seçimlerdeki mağlubiyetinde yüksek enflasyon ve geçim sıkıntısının önemli rol oynadığı değerlendirmesi yapılarak, "Türkiye ekonomik zorlukların üstesinden gelmeye çalışırken, dünya da bunun bölgesel istikrar ve küresel ekonomik düzen üzerindeki etkilerini yakından izliyor" dendi.

“TÜRKİYE İTTİFAKLARINI YENİDEN KONUMLANDIRIYOR”

Analizde, Erdoğan'ın seçim sonrası dönemde hayata geçireceği politikaların uluslararası ilişkileri de etkileyeceği belirtilerek şu değerlendirmeler yapıldı:

Küresel düzen değişirken Türkiye de ittifaklarını yeniden konumlandırıyor. NATO aracılığıyla Batı'yla olan tarihsel bağları ve Avrupa Birliği (AB) üyeliği hedefleri, AB'nin kararsızlığı ve Amerika'nın değişen öncelikleri ışığında yeniden değerlendiriliyor. Türkiye'nin Rusya ve Çin'le ilişkileri hem ekonomik hem de askeri açıdan giderek daha önemli hale geliyor.

Sadygzade, Türkiye'nin ekonomi politikalarını da küresel değişime ayak uyduracak şekilde dönüştürmesi gerekeceğine işaret etti.