Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, AB'nin, 23 Ocak'ta Ermenistan'ın sınır bölgelerinde sivil misyon kurma kararı aldığı hatırlatıldı.

Bunun, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sınır bölgesindeki olayların çözümüne katkıda bulunmayacağına işaret edilen açıklamada şunlar kaydedildi:

"Brüksel, Güney Kafkasya'daki barışla içten ilgilenseydi, kendi misyonunun çalışma şartları konusunda Azerbaycan ile anlaşabilirdi. ABD ve NATO'nun uzantısına dönüşen ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) alanında çatışmacı politika izleyen AB temsilcilerinin, Ermenistan'ın sınır bölgelerine gelmesi bölgeye sadece jeopolitik gerginlik getirebilir ve mevcut anlaşmazlıkları şiddetlendirebilir. AB'nin ne pahasına olursa olsun Ermenistan'da bir yer edinme ve Rusya'nın arabuluculuk girişimlerini geri itme çabaları, Ermeniler ile Azerbaycanlıların, bölgenin barışçıl kalkınmasına dönme isteklerini içeren temel çıkarlarına zarar verebilecek."

Rus barış gücünün, bölgedeki istikrar ve güvenliğinin "kilit" faktörü olduğu belirtilen açıklamada, Rus askerlerin duruma göre AB gözlemcilerinin davranışlarına tepki göstereceği vurgulandı.

Açıklamada, "Erivan, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) misyonunun gönderilmesi yönündeki çalışmaları bir sonuca vardırmayarak AB'den yana seçim yapmayı tercih etti. Ermeni müttefikler, KGAÖ'nün potansiyelinin kullanılmasına ilgi gösteriyorsa, bu örgütün misyonu Ermenistan'a hızla konuşlandırılabilir." ifadesine yer verildi.

Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan liderlerinin 2020, 2021 ve 2022'de üçlü bildiriler kabul ettiği anımsatılan açıklamada, "bunların tutarlı şekilde uygulanmasının, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi ve bölgedeki durumun iyileşmesi için sağlam ve uzun vadeli temel olduğu" kaydedildi.