Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) Filistin'e ilişkin bir karar tasarısının daha veto etmesinin "kanlı suç" olacağını belirterek, "ABD'nin bölgedeki en büyük trajediye yönelik maceracı yaklaşımı yüzünden 35 bin sivil hayatını kaybetti." dedi.

Zaharova, başkent Moskova'da düzenlediği haftalık basın toplantısında gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu.

"Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde Batı'nın yaklaşımına karşı çıkan siyasi güçlerin zafer elde etmesinin ardından Arupa Birliği'nin (AB) Ukrayna'ya yönelik siyasetinde değişikliklerin yaşanmasını bekliyor musunuz?" sorusunu yanıtlayan Zaharova, "Sonuçlara bakmak lazım. Sonuçlara göre insanlar, Avrupa'da gerginliğin artmasına yol açan bazı AB ülkelerindeki siyasi güçleri iktidarda görmek istemiyor." şeklinde konuştu.

Zaharova, "Bununla birlikte Avrupa kıtasında Avrupa ve Batı enstitü temsilcileri yönetimde kaldı. Bunlar Rus düşmanlığını benimseyen çılgın olanlardır. Bu nedenle, AB vatandaşlarının gerçekleri anlama sürecinin kolay olmayacağını ama başladığını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

"Orta Doğu ateş içinde yanıyor"

ABD'nin BMGK'de Filistin ile ilgili karar tasarılarını veto etmesini değerlendiren Zaharova, şunları kaydetti:

"Siyasi sistemden bağımsız olarak tüm dünya, gezegenin her yerindeki insanlar (Gazze'deki) durumun kabul edilemez olduğunu söylüyor. BMGK'nin bu sinyali kabul etmesi, duyması ve Amerikalılar ile Anglosaksonların, Gazze'de sivillerin öldürülmesini engelleyecek adımların atılmasına yol açacak, bölgede barışı ve istikrarı sağlayacak bir belgeyi daha veto etmesinin kanlı suç haline geleceğini anlaması gerekiyor."

Zaharova, ABD'nin Orta Doğu bölgesine yönelik siyasetine ilişkin ise "Orta Doğu ateş içinde yanıyor ve inliyor. Rakamlar bunu gösteriyor ve bu rakamlar korkutucudur. ABD'nin bölgedeki en büyük trajediye yönelik maceracı yaklaşımı yüzünden 35 bin sivil hayatını kaybetti. Bu durum, uluslararası hukuk ve diplomasiyi kullanarak sofistike bir yaklaşım gerektiriyor idi. Ama onlar (Amerikalılar) orada Amerikan liberal demokrasisini kullandı ve İsrail'e olduğu gibi bölgenin diğer ülkelerine de kendi fikirlerini empoze ettiler." dedi.

"NATO, Rusya ile potansiyel bir silahlı çatışma için hazırlanıyor"

NATO'nun Rusya'ya yönelik yaklaşımını da değerlendiren Zaharova, NATO'nun Rusya'yı doğrudan tehdit olarak gördüğüne dikkati çekerek, "NATO, uzun süredir Rusya ile potansiyel bir silahlı çatışma için hazırlanıyor. Ülkemizle olası çatışma seçenekleri üzerinde çalışmalar yapılıyor." diye konuştu.

Zaharova, Fransa'nın Ukrayna'ya yönelik siyasetine değinerek, "Fransa, Ukrayna'daki silahlı çatışmaya giderek daha fazla dahil oluyor ve elbette, Rus tarafıyla doğrudan çatışma ihtimalini yakınlaştırıyor. Bu, sadece Avrupa değil, tüm dünyanın güvenliği için öngörülemeyen sonuçlara yol açabilir. Onlar, Avrupa kıtasındaki durumu baltalıyor." ifadelerini kullandı.

"KGAÖ'de kimse zorla tutulmuyor"

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın, "Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütünden (KGAÖ) çıkacakları ancak zamanına kendilerinin karar verecekleri" yönündeki açıklamasını da değerlendiren Zaharova, tüm ülkelerin KGAÖ'ye gönüllü olarak katıldığını dile getirdi.

Zaharova, "Bu örgütte, üye ülkelerine baskı kurma sistemi yok. Burada, karşılıklı saygıya dayanan diyalog var. Kimse kimseyi zorla tutmuyor. Ermenistan'daki siyasi yetkililer bu konuyu yıllardır neden konuşuyor? Neden bu konuda bitmek bilmeyen yaygara yapılıyor?" şeklinde konuştu.

Sözcü Zaharova, Rusya'nın Ermenistan ile dost ilişkileri sürdüreceğini ve kimsenin buna engel olamayacağını belirtti.