Sadullah Özcan yazısı: 2023 seçimlerinin kodları-1
Sadullah Özcan yazısı: 2023 seçimlerinin kodları-1
“Cumhurbaşkanlığı seçim yolları taşlı” başlığını taşıyan Pazar günkü yazımızı “Gelecek yazılarda 2023 seçimlerinde vatandaşın oy kullanma kodları üzerinde durmaya başlayacağız” cümlesi ile sonlandırmıştık. Türkiye ister istemez bir buçuk yıldan fazla zaman olmasına rağmen 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine kilitlendi.
Gazetecilik ömrüm parlamento ve siyaset muhabirliğinde geçtiğinden ve son 14 yıldır da kamuoyu yoklamaları anket-araştırma işlerinde uzmanlaştığımdan artık seçmen davranışları ve seçimlerin kodlarını ezberliyorsunuz. Dile kolay 32 yıldır bu alandayız.
Bu alanda olmakla da kalmayıp fazlaca yüzsüzlük yaparak defalarca aday adayı olarak da oynamaya kalktık. Bu işlere bu kadar vakıf olup da akademik dünyaya birikimleri taşımayı bilseydik her halde Ordinaryüs Prof unvanına çokta ulaşmış hatta bir siyasi partinin olmayacak yerine oturmuş olurduk(şaka, şaka). Sonuçta çoğu akademisyene nasip olmayacak derecede altıncı yıla yaklaşan köşe yazarlığımız ile hem akademik dünyaya hem siyaset kurumuna kaynaklık edecek yüzlerce yazıyı kaleme almak nasip oldu.
Şimdi tüm bu birikimlerimizi 2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde millete hizmet etme sevdasına düşme derdinde olanlara aktarmaya devam etmek vazifemiz. Bu nedenle geçtiğimiz yazıyı o cümlelerle bitirmiştim.
Şunu unutmayalım; seçim iki taraflı bir süreçtir. Seçimin temel amacı toplumsal bir varlık olan insanın ortak ihtiyaç ve ortak alanlarındaki hizmet ve kararlarının uygulamasını yapacak yöneticilerin belirlenmesidir. Yani bir toplumun hem maddi hem sosyal-kültürel, ekonomik güvenlik ve adalet ihtiyaçlarını sağlayacak hizmetleri düzenleyip yerine getirmesi için oluşturulan kamu yöneticilerinin belirlenmesi.
Bu noktada seçimlerin bir seçen tarafı bir de seçilen tarafı vardır. Seçilen taraf aynı zamanda seçen tarafın içinden çıkar. Yani seçim toplumun ortak yaşamı sonucu ortaya çıkan her türlü ortak hizmetin görülmesini sağlayacakları seçme işinden ibarettir.
Onun için bütün seçimler topluma ve insana dayanmak zorundadır. Kamu hizmetine talip olanlar ister krallar, ister kraliçeler, ister devlet başkanları, ister cumhurbaşkanları, ister başbakan veya bakanlar hatta belediye başkanları, milletvekilleri, meclis üyeleri, parti başkanları temelde topluma hizmet için yola çıkarlar. (Tabii sonrasında nasıl bir duruma eğrildiğini yazacağız.)
Türkiye’den örnek verecek olursak kurulan ilk partilerin adları topluma sıcak gelecek onları cezp edecek isimlerle kurulmuştur. Halk Fırkası, Terakkiperver Halk Fırkası, İttihat ve Terakki Fırkası gibi.
Gelelim söylemlere. Atatürk’ün “Köylü milletin efendisi” sözü, 1950 seçimlerinde Demokrat Partinin seçim zaferi kazanmasını sağlayan “Yeter, Söz milletindir”, Adalet Partisi’nin “Büyük Türkiye”, Ecevit’i iktidara taşıyan “Toprak işleyenin; su kullananındır”, Özal’ın Anavatanı’nın “Halka hizmet Hakka hizmet”, AK Parti’nin “Her şey Türkiye içindir” dibi sloganlar hatırlanılırsa hepsinde toplumu kucaklama hedefi vardır. Yeni kurulan bugünkü bütün partilerde topluma yakın olmanın derdindedirler.
Çünkü seçimlerin şifresi halkın gelecek planları ve beklentilerini yakalama yarışıdır. Halkın gelecek planları ve beklentilerini yakalamak seçim zaferini getirir.
Seçimlerin temel esprisini çözmeden her hangi bir seçime hazırlanmak zaman kaybından başka bir şey değildir.
Bu 2023’te yapılacak hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili seçimleri içinde geçerlidir.
Yılların partilerinin seçim kazanamaması veya yıllarca iktidar olan partilerin seçim kaybetmelerinin temelinde bu espriden uzaklaşma veya yakalayamama yattığını vurgulayalım.
Gelecek yazılarda 2023 seçimlerinin kodlarını yazmaya devam edeceğiz.
Cuma’nın hayrı üzerinize olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.