Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi ortak finansmanı ile Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) iş birliğinde düzenlenen "Temel Eğitimde Demokrasi Kültürünün Güçlendirilmesi Projesi Bütüncül Okul Modeli Tanıtım Toplantısı"nda, Milli Eğitim Temel Kanunu'nun temel amaçları arasında, çocukları milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren, bilimsel düşünme gücüne, geniş dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı ve tüm bu ilkeleri davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmenin yer aldığını söyledi.

Türkiye'nin de taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde ise eğitimin amaçları arasında çocukların insan haklarına ve temel özgürlüklere saygısının geliştirilmesinin yer aldığını belirten Safran, bu doğrultuda uygulanacak demokrasi ve insan hakları eğitiminin kapsamlı ve yaşam boyu devam edecek bir süreç olarak tasarlanıp bilgi sağlamanın ötesine geçmesi gerektiğini dile getirdi. 

"Çocuklar sorularına cevap değil muhatap aramaktadır"

Çocukların evde, okulda ve topluluk içinde insan hakları standartlarının ve demokrasinin uygulandığını gözlemleyebilmesi gerektiğini vurgulayan Safran, şöyle konuştu: "İnsan hakları ve demokrasi eğitimi çocukların gündelik yaşantılarına yansımalıdır. Temel Eğitimde Demokrasi Kültürünün Güçlendirilmesi Projesi kapsamında geliştirdiğimiz Bütüncül Okul Modeli ile okula ilişkin tüm aktörlerin okulu iyileştirme çalışmalarında yer almaları sağlanacaktır. Çocuklar sorularına cevap değil muhatap aramaktadır. Çocuklarımızın hem okul hem de aile ortamında görüşlerini serbestçe ifade etmesi, bu görüşlerin yetişkinler tarafından ciddiye alınması ve kendilerini ilgilendiren karar alma süreçlerinde etkin rol almaları onların kişilik gelişiminde oldukça büyük rol oynamaktadır."

Safran, projeyle bütüncül bir yaklaşım benimseyerek, çocukların hayatına etki eden her aktörü sürece dahil edeceklerini vurguladı.

Bu sürecin il ve ilçe yönetimleriyle yürütüleceğini anlatan Safran, "Sizlerin bu projeye sağlayacağı destekle biz okullarımızdaki tüm çocuklarımıza erişerek onların aktif katılımını sağlayacak, kendilerini güvenle ifade ettikleri öğrenme ortamlarını güçlendireceğiz. Geleceğin inşasında oynadığımız rolün demokratik ve insan haklarına saygılı bir okul kültürünün kapsamlı, uzun erimli ve sürekliliği kesilmeyen politikalarla yaşama geçebileceğinin farkındayız. Yolumuz uzun, sorumluluğumuz büyük, ödevimiz çok. Uzun soluklu bir çalışmayı gerektiren bu hedeflere ulaşmak için devletin gayretleri yanında hepimizin el ele vermesi, aynı hedefe yönelmesi, güç birliği yapması şart." şeklinde konuştu.