Daha önceki (1 - 2 ) yazılarımda sayıları 450 den fazla şehit ve Gazi adlı derneklere seslenerek sorular sormuştum. Neden bir araya gelip tek çatı altında toplanıp tek kimlik ile temsil edilmiyoruz? Diye

Herkes aynı hedefe gittiğini söylüyor?

Herkes hak savunucusu olduğunu iddia ediyor?

Peki, doğru olan nedir?

Bir olmak, birlikte olmak, değimli?

 Yüksek egodan olsa gerek 450 dernek yöneticisinin işine gelmedeki, parçalanmak bölünmek devletin işine geldiği gibi hareket etmek derneklerin de işine geliyor. çünkü rant var.

Siyasi ve bürokrasinin de desteklediği rant neden dernek sayısı 1000 olmasın? Yanlış mıyım?

Siyasi Destek var diye düşünüyorum. Bu düşünceleri mide siz okurlarımla paylaşıyorum. Siz ne dersiniz?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. 15 Temmuz’dan sonra çıkartılan KHK ile gazi dernekleri kapatılıp cumhurbaşkanlığı külliyesinde toplanarak tek çatı altında tek kimlikte toplanmasının zamanı geldiğini ülkenin binlerce sorununun içinden bu sorunu tek talimatınız ile çözüleceğinden yanayım. RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A kimse karşı gelemez. Sayın Başkanım; Tarım bakanlığına vermiş olduğunuz kenevir ile ilgili talimat gibi olmasın. Başkanım bizzat takipçisi olmanız tez zamanda çalışmaların bitmesini rapor edilmesini sağlar.

Bu şekildeki çalışmalarınız Mağduriyeti çok iyi kullanan çakallara meydanı bırakmaz ve fırsat vermez benim cumhurbaşkanım diye düşünüyorum.

Yeter ki bürokrasi çalışma başlatsın. Elimizdeki Bilgilerimizi belgelerimizi sunmaya hazırız.

Öncelikle 3713 terörle mücadelede yurt içinde ve yurt dışında yaralanan vücuduna mermi girip çıkmışsa, bedeninde şarapnel parçaları var ise, roket ile yanıcı sekeli kalan Gazilerimizin, sorunlarının çözülmesi konusunda çalışmaların başlatılmasını çok acil ve ivedi olarak bekleniyor.

675 KHK ile 15 Temmuz gazilerimize verilen hakların aynısını 3713 terörle mücadele eden Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve sınır dışında yaralanan kahraman Mehmetçiklerimizede verilmesi, anayasanın 10cu maddesindeki eşitlik ilkesine de aykırı olmamış olur.

 15 Temmuz da yaralananlar için verilen haklara bakınız.3713 terörle mücadele eden iç hizmet kahramanlarına verilen 684 KHK bakınız. Bu eşitsizlik bu adaletsizlik bir ülkeyi yok eder.

OLAĞANÜSTÜ HAL KAPSAMINDA BAZI TEDBİRLER ALINMASI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN KABUL EDİLMESİNE DAİR KANUN

 Gazilik unvanı verilenler

MADDE 14- (1) 15.7.2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle malul olan kamu görevlileri ve siviller ile bu eylemlerin devamı niteliğindeki eylemlerin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı oldukları sırada yaralanan kamu görevlileri ve sivillere, yaralanma derecesine bakılmaksızın gazilik unvanı verilir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından belirlenir.  

Yaralanma derecesine bakılmaksızın gazilik unvanı verilir. Bu maddeye göre verilmesi öncelikli olarak haktır ve gerçektir.

Operasyonlarda Ateşli silah ile yaralananların toplam sayısı milli savunma bakanımıza göre 19800

684 KHK ya müracaat edenlerin toplam sayısı (sgk müracaat verileri üç bin)3000 kişi. 800 kişi doktorları ikna ederek 40 derece ve üstü rapor alarak gazilik unvanını aldı.

Geriye 2000 kişi sıfır ile 40 derecenin altında ve derece alamadığı için gazi olamadı.

7082-14cü maddesine göre yaralanan kınalı kuzularımızın gazilik unvanı verilmesi ülkemize hiçbir maliyeti ve yükü yoktur.

Cumhurbaşkanımıza Bakanların ve rapor düzenleyenlerin yanlış bilgi ve yanlış rapor vermelerinden dolayı memleketimizin gerçek sahipleri 80 milyona emanet ettikleri cennet vatanın yaralı ama gazi olamayan mağdurları ne yazık ki

Değersizleştirilmiş

İtilmiş durumda.

Ah var, Ahlar var, Vahlar var. Bilene .2ci tura kalmaz inşallah, verilen mesajlar , yükselen ahlar.

Yazmaya devam edeceğim.

Esen kalın.

Mustafa GAZİM

3713 terörle mücadele sırasında 1995 yılında kuzey ırakta yaralanan 1053 nizamname ve TSK sağlık yönetmeliği mağduru yaralısı