Şevket Bülend Yahnici yazdı: ADALET BAKANI "ADALET" İÇİN KONUŞTU...
BASE Yönetim Kurulu Üyesi Şevket Bülend Yahnici yazdı: ADALET BAKANI "ADALET" İÇİN KONUŞTU...
Adaletin şaşmaz terazisini elinde tutan, adalet duygusu yüksek; adaletli Adalet Bakanı'miz konusu "adalet" olan bir nutuk vermiş. Bu nutkun iki temel başlığı olduğu görülüyor. Birincisi "adalet Allah'ın emridir", ikincisi " adaleti sağlayan biziz, adaleti biz getirdik". -AKP yi kasdediyor- ...
Bu nutkun içinde yer alan ve hiçbir Allah kulunun inkar edemeyeceği bir hüküm cümlesi var ki, elhak doğrudur. ADALET ALLAH'IN EMRİDİR...Adalet, elbette Allah'ın emridir, İslamın şartıdır; insan olmanın, insanca yaşamanın gereğidir. Ancak, ehli vicdan olmanın sebebi ve sonucudur. Eğer ki, vicdan sahibi değilseniz, ameli eksik olmayan müslüman da olsanız, adaletli olmayabiliyorsunuz.
Ortalık böylesi örneklerle kaynıyor. Alimin, iman ehlinin, vicdan sahibinin adaletsiz olacağı düşünülemez. Böyle bir kişi hüküm mevkiinde ise adaletle hükmedecektir. Aksi halde hikaye Ege şehirlerini titreterek hükmünü yürüten Zalim Efe'ninkine döner.
Efe'ye sorarlar "niye zulmediyor, zalimlikle yönetiyorsun?".
Efenin cevabı ilginçtir ve hayatın, belki de tarihin gerçeğini yansıtmaktadır..."Alim olsam ilimle hukmederdim.Cahilim, ancak zulümle hükmedebiliyorum."
Efe doğru olan bir insanlık gerçeğini dile getirmiş. Adaletli olmak, dünyaya ve insanlara adaletle yaklaşmak (siyasette , ticarette, bürokraside, hatta saltanatta) insanda Allah korkusu, kuldan utanç ve vicdan duygusu varsa mümkün olabilir; ancak böyle insanlar adil davranabilirler. Bunların olmadığı yerde etraf, "zalim hükümdar", "rüşvetçi/zimmetci memur", "hırsız tüccar", "çalan esnaf" ile dolu olacaktır. Allah, "vurma" (eline sahip ol) diyor, müslüman başka bir müslümanın boynunu "Ya Allah" deyip vuruyor. Kendisine sorsan, Allah'ın adaletini yerine getiriyor...
"Çalma" da diyor. Bu çalmama işi de bir tercih meselesi...Adam beş vakit namaz kılar, ama bozuk terazi ile tartmaktan geri durmaz...Baldızı gözüne kestirir, götürmüştür, ya da bu işte kararlıdır; bir de Diyanete sorayım, "hanımla nikahınm düşer mi?" der...
"Ameli zayıftır" diye komşusu müslümana zındık muamelesi yapar ; haram yediği ayan beyan ortada olan komşusunu el üstünde tutar, bir yere adaysa gider oy bile verir...
Bu dünya bir acayip dünyadır da, bu dünya içerisinde bizim müslüman dünyası apayrı acayipliklerle doludur,vesselam...
Adaletli Adalet Bakanımız, vaki nutkunda ayrıca " adaleti biz sağladık " demiş. (Zekerriya Öz'ü mü kastediyor ki?) Öyle tane tane, öyle yumuşak yumuşak, öylesine içten/inandırıcı bir üslupla (bazıları gibi değil,bağırıp cagirmiyor) söylüyor ki, inanmasanız olmaz.
Yıllar önce söylediklerine de yine inanmıştık...Ne demişti, hatırlayalım: " Örgüt mü, ne örgütü? Devletin içinde örgüt mü olurmuş? Efendim Feto devleti ele geçirmiş. Mümkün mü böyle birşey?...
Hocaefendi kıymetli bir Zattır, hareketi HİZMET HAREKETİDİR..." Bu sözleri söyleyen sayın Bakandı. Yine tane tane, yumuşak, inandırıcı cümlelerle...
Bu sözler gibi onlarcasını söyleyenler ; Fetoyu Pensilvanya 'ya götürüp evini barkını yerleştirenler, boy boy fotoğraf cektirenler; "gel, dön, hasret bitsin" diye gözü yaşlı nutuk atanlar, Bakan bey de dahil, mebus, bakan, bakan yardımcısı, belediye başkanı, üst düzey bürokrat, vb. görevlere devam ettiler. Bu lafın yüzde biri kadar laf etmemiş, Fetoya övgüler düzmede bunların eline su dökemeyecek onbinlerce insan " fetoya iltisaklı" diye işlerinden atıldı, cezaevlerine konuldu. (Adalet sağlanmış oldu) Bir kısım bakanlıklar ( özellikle Dışişleri) genelgeler yayınladılar ki, bunları sevin, ilgi gösterin, yardımcı olun, diye...Sevip, ilgi gösterip, yardım etmeye kalkanlar " feto iltisaklisı" oldular, diğerleri hala işinde gücünde...Öyle değil mi sayın Bakan?.."Git maaşını Bankasyadan al" diyenler - mesela Diyanet- hala görevde. Müezzin efendi "feto iltisaklisı"...Şuttt!..Sağlanan adalet?..
Haa, bir de hasır altına süpürdüğünüz 17-25 ARALIK meselesi var... Hani bir şarkı vardı ya : ADALETİN BU MU DÜNYA...
Şimdi sormak lazım...Bu ülkeye adaleti getirdik, adaleti biz sağladık derken hangi adaletten bahsetmektesiniz? Yargıtayın yüzlerce üyesi Fetocu çıktı...Adliyeler fetocu çıkan hakim, savcı, katip, memur binlercesini tasfiye etti .
Emniyet kadrolarından binlerce Fetocu amir, müdür ortaya çıkartıldı. Uydurma dosyalarla, belgelerle, dinlemelerle belge uydurup insanlar perişan edildi. Uydurma fetocu kaçak savcı ve hakimlerle yapılan yargılamalar sağlanan adaletin örnekleri miydi?
Adaleti, yargıyı Öz ve Özgillere teslim ederek mi sağladınız?
" Efendim, öncesi var, sonrası var" deyip, milat uydurmaya kalktınız. Yarınlarda da ZAMAN AŞIMI dersiniz!.. Zengin, iş sahibi, holding sahibi feto iltisaklısı ya da Fetocu iseniz borsada yırtıyorsunuz. Ha bir de, el konulan mallar meselesi var. Fetocu kişi, şirket, okul, holding yüzlerce firma, mal mülk...
Kalın dosya halinde listeler, yandaşların koltuk altlarında ticaret malzemesi...Getirdik dediğiniz adalet ?.. Evet sayın Bakan,çok haklısınız.. ADALET ALLAH'IN EMRİDİR !..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.