İstanbul Buyuksehir Belediyesi Baskani Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz günlerde İngiltere Buyukelcisi Beyefendi ile Istanbul'da bir buluşma gerçekleştirdi ve bir balıkçı lokantasına giderek yemek yediler.
O gün bugündür bir tartismadir gidiyor ki,sormayın. Tartışma önce bu kadar işin gücün, yaşanan olayın ve problemlerin ortasında böyle sefa mi olur gibi bir mantıkla başlatıldı. Ayni gün yoğun kar yağışı sebebiyle yaşanan krizin orta yerinde böyle bir yemek olayının doğru olmadığı söylendi.
İmamoğlu ise Buyukelci ile önceden kararlaştırılmış bir randevu olduğunu; Sefir Beyin sırf bu randevu için Şehre geldiğini; dolayisiyla randevuyu/yemeği iptal etmenin yakışıksız olacagi düşüncesiyle vazgecilmedigi yönünde açıklamalar yaptı.Ayrica yemeğe ve buluşmaya rağmen krizi takip konusunda bir aksaklıgin soz konusu olmadığını söyledi.

Buraya kadar durum böyleydi ve tarafların iddia ve savunmaları buydu.
Ancak,ortada bir başka problem vardı.
İmamoğlu ile Sefirin bulusmalarına ve yemeğe dair en ince ayrıntılı görüntüler servis edilivermisti. Ortalık o gün bugündür karışık.Imamoglu "özel hayatın gizliliginin ihlali" sebebiyle konuyu adlı makamlara,savcılığa götürdü.Anayasa ihlal edildi dedi,bu tür bir izlemenin,kayıt altına almanın,bunlari açığa servis etmenin suç teşkil ettiğini iddia etti,şikayetçi oldu.
Konu,mobese kayıtlarının kim ve kimler tarafından tespit edildiği ve bu yöndeki talimatı kim/kimlerin verdiği, bunların tespiti ve cezalandirilmalari talebiydi.
Savcılık bu başvuruyu SAHANE bir gerekçeyle redetti. Gerekçe kayıtların alınması olayının mobese kamerası marifetiyle olmadığını; mobese kayıtlarını istediklerini,ancak bizim mobeselerimiz böyle bir kayıt yapmadı yollu bir resmi cevap aldıklarını; dolayisiyla da Imamoglu'nun suç işlendi iddiasının muhatabı yok,onun için şikayeti kabul etmiyoruz denildi.
Devlet ve devlet adına muddeiumumilik sormuş sorusturmus ,aldığı cevapta "fail" bulunamadı denilince onun için başvurunuzu redettik cevabı verilmiş. PEKI MOBESE KAMERASINCA ISLENMIS BIR SUC YOK diyelim ; SUC YOK MU?
Bir Ülkenin on altı milyonluk bir Şehrinin yöneticisinin attığı adımı,yürüdüğü yolu,evini,aracını kim,nasil,hangi sebeple, kimin/kimlerin talimatı ile takibe alır,kayıt altına alır,servis eder.Kimdir bu casus kılıklı istihbarat piyonları?..TC adına mı,bir başka servis adına mı iş tutmaktadirlar?..
Hadi,Turk vatandaşları için var olan "özel hayatın gizliligi" ilkesini çiğneyip,ayaklar altına aldınız, bunu anladık da bir Ülkenin Buyukelci sifatini taşıyan kişiyi de aynı casusluk,istihbarat oyununun muhatabı ediyorsunuz? Siz kimsiniz? Mobese kaydının bulunmaması yapılan bu işin soruşturulmamasıni mı gerektirir?
Ayni iş Londra'da gerçekleşse ve buluşup yemek yiyenler Londra Belediye Başkanı ile Ulkemizin İngiltere Buyukelcisi olsa biz ne düşünürdük? Böyle bir olay dünyanın her yeri,her ülkesi için ONCELIKLE BIR SKANDALDIR...İkinci olarak da,bu iş suçtur. (Anayasa ve TCK) Peki,devletin resmi (devletçe yerleştirilen,bakanlıkça , emniyetce vb) mobesesinde bulunamadı diye soruşturmayı reddetmiş olmak bu vahim durumun üstünü örtecek midir?
İmamoğlu ve Buyukelciyi kim takibe aldı...Buluşmayı kim kaydetti? Talimat kimindi? ( yerli,yabanci) Kamuoyuna kim servis etti?
Bırakın konuyu Imamoglu'nun merak etmesini, ben de vatandaş olarak merak içindeyim.