SİL BAŞTAN !

SİL BAŞTAN !

SİL BAŞTAN !

Corona-19 Virüsü ile başlayan hayat başta ABD olmak üzere tüm ülkelere dikte edilen kurallar artık yeniden yazılacak. Bence Beyaz Saray, egemenliğini sürdürebilmekte tırnak içinde zorunlu galibiyeti 1985’ten beri yarattığı tehdit ve terörün getirdiği silah sektöründeki kazanç eskisi gibi ikna edici olmayacağı için yeni fikirler üretmekle uğraşıyor.

40 yılı aşan Gazetecilik mesleğimde 1980’lerin Polonya’sında yaşanan devrim ve 1985’te Cenevre’de ABD Başkanı Ronald Reagan ile Sovyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov soğuk savaşa son verdiklerinde olayları izleyen meslek arkadaşlarım benimle aynı fikirde buluşarak NATO’nun kapatılması üzerinde düşünceler ortaya çıkmıştı. BM kuruluş maddelerinde her hangi bir ülke ya da ülkelerin savunma anlaşmaları yapması halinde diğerlerinin de aynısını kurma hakkı neredeyse anlamsız bir noktaya taşınabilir bir noktaya gelinmişti. Varşova Paktı kapanacak, Avusturya’nın başkenti Viyana’da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı kurularak hem Sovyetler Birliği hem de NATO üyesi ülkelerinin karşılıklı nükleer bombaları imha edilmesine karar verilmekte ise NATO’nun işlevi ne olacaktı?

Ama Beyaz Saray elindeki güvenlik sektörünü öyle bedavadan sona erdirecek bir ülke değildi. Terör Türkiye’de ASALA ve PKK ile uzantıları gündemde yer alması gerekmekte idi. Tehdit olarak da kolay yollarla seçilen ülkeler teker teker imha edilecek ülkeler çok kolaylıkla bulunması her zaman mümkün idi.

Ben sadece kendi ülkemizden söz ediyorum. Dünyada milyonlarca insanların mülteci olarak bir ülkeden bir başkasına sürüklenmesi ve bizim ülkemizin de içinde bilindiğimiz durumun sorumluluğu da Beyaz Saray idi. Bu düşüncelere sanki katkıda bulunuyoruz adına ‘Büyük Orta Doğu Projesi Eş Başkanlığı’nı yaparak, başta kuzey Afrika ülkelerine görevini yerine getiren “müttefik” ülke olarak destek bekledik. Ardından komşularımız Irak ve Suriye’de Mehmetçik ile sevmediğimiz terörlerle savaştık. Rusya, İran Devlet Başkanları ile Cumhurbaşkanımızla gizli toplantılar yaptık. Beyaz Saray ile sık sık telefon görüşmelerinde bulunduk. Avrupa Birliği ile Türkiye’nin daimi üyeliği konusunu yeniden raftan çıkarmakla uğraştık.

Bunların hepsini artık bir kere daha gündemimizde yer almayacağını anladık. Corona-19 başta ABD olmak üzere tüm doktrinlerini sil baştan yeniden yazmakla uğraşacak. Bu durumda da tehdit ve terörün hiç kimseyi ikna edemeyeceğini her kez biliyor. ABD lider ülke olma statüsünü farklı sektörlerde aramak zorunda. Virüs, insanlara dikte ettirilen doneler Suriye’deki kavgayı ve hatta çıkar kavgalarını bile sona erdirdi.

İki Almanya’nın birleşmesinden sonra Şansölye kendi ülkesindeki iki ABD üssünün sona erdirilmesini istedi. NATO’nun doktrinine karşı Batı Avrupa Birliğini yeniden canlandırarak kendi güvenliğimizi kendimiz yapalım demişti. Ama koskoca ABD’nin anladığı güvenliğin iflas ettiğini kendileri de bilmelerine rağmen EVET diyecek gücü yoktu. ABD’nin ikinci dünya savaşından sonra oluşturduğu doktrinin yerine yenisi düşünülmemişti.  Silah sektörünün karı Mc. Donald ile kurtulacak olanakları yoktu.

Şimdi düşünme tam zamanıdır. Öyle mi, böyle mi? Ama kesin olan tek faktör SİLBAŞTAN. Hepimize virüssüz günlere. Sevgiyle kalın.

                                                                                           Emre AYGEN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler