Çok uzun bir muddetten beri siyasetin sertlesen dilinden şikayet ediyoruz. Taraflarin birbirlerine karşı ifade etmekte oldukları sözlerin çok ağır,yakisigi olmayan sözlerle dolunoldugunu biliyoruz ve toplum olarak bundan rahatsızlığınızi sık sık dile getiriyoruz.
Mesela geçmişte Bahceli'nin Erdoğan için ağzını kopurte kopurte yaptığı bir konuşmada kullandığı " alçaksın ve şerefsizsin " beyanını hiç unutamıyorum.Bir ülkenin başbakanı,c.baskani konumunda bulunan, bu seviyede siyaset yapmakta olan bir şahsiyetine bu kelimelerin sarfedilmis olmasını hala aklım alabilmiş değildir. Aynı tarihlerde belki de bu beyanin karşılığı olan cevabı bir konuşmada da , bu sefer Erdogan'in Bahceli'ye hitaben "zurriyetsiz" lafını hiç unutamıyorum. Bu söz ,halkimiz nezdinde kavgada bile soylenmemeli denecek nitelikte , ağır,aşağılayıcı, küçültücu bir menfilik ifadesi olarak kullanılır.Bir kişinin " zurriyetsiz" olması ve bunun yüzüne karşı beyanı, belki ağır bir hakaret anlamı taşımaz ama küçük görme, ezme,hafife alma,dalga geçme gibi bir amaç taşımakta olduğu açıktır.
Siyasi tarihimizde benzer sözlerin kullanılması ve bu üslubun siyasete hakim hale getirilmesi açısından Bahceli ve Erdogan'in ellerine kimseler şu dökemezler.Bakmayin sonradan can ciğer kuzu sarması olmalarına ve birbirlerine kardeş muamelesi etmelerine...Türk siyaseti hakaretin,asagilamanin, kötü sözün en yüksek seviyede kullanımını bu ikilinin başta gerek birbirlerine karşı, gerekse başka siyaset aktorleriyle ilgili sözlerinde yaşadı; hakaret,nefret, aşağılama dolu bir üslup bu ikili sayesinde siyasete yerleşti.
Şimdi kanka oldular ya, artık birbirlerine hakaretten vazgeçtiler; gayri nefretleri büyük aşka dönüştü; agabey-kardes oldular ve birbirlerine karşı, iltifat dolu , yuceltici ,abartılı bir üsluba evrildiler. Halkimiz oynadıkları bu tiyatroyu ağzı açık,hayretle izlemekte...
Şimdilerde öfke oklarını, nefret dolu sözlerini,hakaretlerini başkalarına doğru cevirmis durumdalar... Kilicdaroglu ve Aksener başta olmak üzere " Millet ittifaki" ni öfkelerinin, nefretlerinin, hakaretlerinin hedefine oturtmuş vaziyetteler.Agir,yine yakışıksız,yine devlet adamı ve adabına yakışmayan, yine son derece itici ve uygunsuz sözlerle bir siyaseti devam ettiriyorlar. Hakaret dolu sözler, nefret ifadeleri, aşağılayıcı laflar siyasetin orta yerine yerleşmiş vaziyette.
Son olarak bugün itibarıyla bir yeni laf daha ortalığa düştü. Bahceli beyimiz " Millet ittifaki" bileşenlerini kasdederek "şarlatanlar kulubu" ifadesini kullanmış...Türk siyasetine de, Devlet beyin ağzına da yakistiramadigim,çirkin,yakışıksız bir beyan...Siyasette herhangi bir insana ,bir siyasi figure /( ya da birçok kişiyi kasdederek) " sarlatan" demek fevkalade çirkin bir olay... Siyaseti böylesi bir hafifliğe mahkum etmek çok yakışıksız, son derece sakıncalı, kabulü imkansız bir haldir.Dun " alcaksin ve serefsizsin" dediğin kankan devletin başı...O nasıl yakismadiysa bugün de bu laf yakışmadı.Bugun " sarlatan" dediklerinle yarın aynı Mecliste nasıl oturacaksın,resmi bir törende,kabulde ellerini nasıl sikacaksın? Yine yakışmadı Bahceli...Bu yaşa geldin hala kendine yakışanı yapmayı, yakışanı konusmayi; yakismayandan uzak durmayı ve yakışmayani konuşmamayı öğrenemedin...Bundan sonra da zor gözüküyor. Böyle böyle gideceksin!..