Gazim ne diyor?
SIRADIŞI YAZIM
Değerli okurlarım; Bu hafta da sıra dışı yazı dizisi yazmaya devam ediyorum.
"KALİTE VE İNSAN"
Bir insanın kalitesini ne belirler?
Duruş yeterli midir?
En başta kişiliğinin tam olarak oturup oturmadığıdır. Karakterinde eksiklik varsa kalitesin de de bol miktarda eksiklik vardır. Bir insanın kalitesini belirleyen şeyler olmaz çünkü kalite malda malzemede icat edilende olur. İnsanda değil.
İnsanda kaliteden kasıt "nitelik”tir. Nitelik ise, kendine kattığı ahlak, vicdan, sevgi, saygı, liyakat, sadakat merhamet duyguları, öğrendiği şeylerdir. Babasından Dedesinden zengin adam nitelikli değildir. Doğuştan gelen rastlantısal bir Yakışıklılık ya da Güzellik de bir nitelik değildir. Ayrıca sosyal olmayan insan da nitelikli olabilir. Öğrenmiş, çalışmış kazanmış, İcat etmiş, düşünmüş, yapmış insan da nitelikli sayılabilir.
İnsanların dış görünüşüne karşı zan şanon yargılardan uzak, kıskançlık ve şişmiş ego ile yaklaşmadan, insanlara sevgi, saygı, ehil ve fırsat vererek üretime, insanlığa ve hizmete katkıda bulunmasına kaliteli insan diyoruz.
Kalite ise önce insana güvenerek aklını vicdanını, emek ve alın terini bilene değer verene ehil ve liyakat sahibi olan söylemle değil eylemle ortaya çıkan verimliliğe kalite denir. Bu bir ürün olabilir Eğitim olabilir bir başlangıç ve bir proje olabilir. İşin neresinden başlarsanız başlayın önce insan sonra kalite meydana gelir.
İktisadi anlamda kaliteden bahsediliyorsa, evet o gerçekten imal edilmiş pazara sunulmuş ürünlerde olur. Bunuda zaten alıcı fark eder.
Bir insanın huzurlu olması kaliteli bir insanın yanında kendini en huzurlu hissettiğidir. Bu demektir ki kaliteli bir insan etrafına huzur yayar, aydınlatır ve kelitelileştirir. Hiç bir şey yapmasa da işine olan sevgisi, sadakati yanındakine olan saygı ve öğretici eğitici yol gösterici ve tecrübelerini bir başkasına aktarması huzurlu neşeli çalışmayı, imalatta artışı sağlar. Burada ustalık yapan önderlik yapanların kalitesi ortaya çıkmaktadır. Egosu şişmiş, kendi ön görü ve ön yargılarla üretmek isteyen insan, üretime hiçbir katkıda bulunamaz. Tam tersine kalitesizlik, memnuniyetsizlik, saygısızlık nefret, kin ve sadakatsizlik ortaya çıkar.
Bir insanın bonkör olması kaliteli insan olduğunu göstermez, ama sevilir bizim toplumumuzda nedense çünkü çıkar ve menfaat ilişkileri.
Bir insan bonkör olmasa bile pinti olması cebinde akrep besleyen adam melek gibi olsa da kaliteli insan olmasını göstermez, çünkü kimse tarafından sevilmez ve kimseye karşı da kanı sıcak değildir. Burada insanın içiyle dışının örtüşmesi kalitesini belirler. Yani aklı kalbi dili bir olmalı. Hani Hz. Mevlana’nın Öğüdü ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol demesi insanın kalitesini ortaya çıkartıyor.
Birde insan herkesin dediği gibi olmaya çalışınca seni iç dış çarpımı yapmaya zorlayanların her zaman bir defosu vardır. Bu defolu insanlar kendilerine bakmazlar fakat herkesi defolu görürler. Kalite farkı için ise önce kendimize bakalım. Kendimizi her alanda her konumda zenginleştirmek, önce eleştiriye açık olmak sürekli yenilik ve planlar üzerinde çalışmak geliştirmek gündemi takip etmek özellikle ve özellikle fakat sız, âmâsız HATASINI KABUL EDİP ÖZÜR DİLEYEREK, yeniden başka bir proje üzerinde çalışmak.
Şu anki ön görü ve ön yargı, etrafındaki insanlara arkadaş çevresine ve çok basit bir topluluğa bakılarak o kişinin kalitesi hakkında bir fikir üretmek çok yanlış ve tehlikeli bir yaklaşımdır.
Şu zamanda ürünlerin fiyat ve satışını belirlemek için barkot makinası icat edildi. Bu makina ürünler üzerindeki değerini kalitesini fiyatını nasıl belirliyorsa, insan da barkot makinasına kendi kalitesini değerini kişiliğini yazmaya sahiptir. Üzerine yapıştıracağı barkotun değerini, barkot sayaçlarıyla ayarlayabilir diye düşünüyorum.
Bir insanın kalitesini konuşması illede belli eder konuşma üslubu, düzgün bir ağız ve sözcükleri cımbızla çeke çeke konuşması o insanın kalitesini belli eder.
Bir insanın giyimi, üzerine şık ve yakışan giysileri giymesi de kaliteli insan olduğunu belirler. Donanımlı insanın duruşu, konuşması, alçak gönüllü ve mütevazı olması, yaptığı işi yanında çalışan personeline davranışı ile aktarması, dışarıdan gelen misafirleri güler yüzlü ve tebessümlü karşılaması, bir insanı insan yapan ve kaliteli ve nitelik li insan olarak söz ettiren ve güven veren bir insan olarak kendini anımsatır.
Mustafa GAZİM
3713 terörle mücadele sırasında 1995 yılında Kuzey Irak’ta yaralanan 1053 nizamname ve TSK sağlık yönetmeliği mağduru yaralısı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.