Prof. Dr. Erkan SEVİNÇ

Prof. Dr. Erkan SEVİNÇ

SİYAH BEYAZ

Erkan SEVİNÇ

 

Karşıyaka’da sağa sola yapıştırılmış resminin üstünde çarpı olan afişler..”Defol Git” ”Yürü Konyalı” “Jöleli Atama” falan.Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar’a yönelik bir kampanya..Sanırsınız ki Ak Parti’liler yapıyor.Yok bunu tezgahlayanlar CHP'liler. Kardeşim adam yönetiminde kötü bir başkanlık dönemi geçirmişse zaten parti tekrar aday göstermez.Başarılı ise yeniden aday olur.Korkunun anlamı “ya aday gösterilirse”.Çünkü bu kampanyayı yürüten kimlerse biliyorlar ki Karşıyaka’yı CHP  alır.

Hüseyin Mutlu Akpınar’la oturup yemek yemişliğim bile yok.Bazı etkinliklerde karşılaştığımızda merhabalaşırız o kadar.49 yaşında olduğunu,babasının da zamanında belediye başkanlığı yaptığını biliyorum.Bir de sanata ve spora çok düşkün olduğunu.Bateri çalar,şarkı söyler, halı sahada kaleye geçer,motosiklet kullanır.Başkanlığında birçok kuruluştan ödül aldığı “Karşıyaka’nın Filizleri” projesini hayata geçirdi ve bugün 1000 i aşkın öğrenciye burs veriliyor.

Doğrularının yanlışlarından fazla olduğunu düşünüyor ve kendisine karşı yapılan bu kampanyayı siyasetin kara yüzü olarak değerlendiriyorum.

Siyahtan söz ettik bir de beyazdan söz edelim.Ekonomi  de siyaset gibi hep gündemde.Hafta içinde Swiss Otel’de Ege Genç İş İnsanları Derneği’nin 76.toplantısına Bülent Eczacıbaşı konuk oldu.Öyle güzel mesajlar verdi ki keyifle dinledik kendisini.İktidarın kuyruğuna takılan işadamlarından farklı bir çizgide ve iktidarın nasıl başarılı olabileceğinin de ipuçlarını içeren konuşmasında Eczacıbaşı’ndan İzmir için de geleceğe umutla bakmamızı sağlayacak işaretler aldık

Eczacıbaşı’nın “Bizler yüzde 50’nin üzerinde enflasyonu on yıllar boyunca yaşadık ve işlerimizi idare etmeye çalıştık. Her şey aynı oranda artmıyor neyin ne kadar artacağını bilemiyorsunuz. Yatırım yapmak ve önünüzü görmek imkansızlaşıyor..Yüksek oranda enflasyonun uzun süreler yaşanmasının her ne pahasına olursa olsun önüne geçmek ve Türkiye’nin ekonomik modelini değiştirmesi gerek. Borçlanıp büyüme modeline mutlaka son vermeliyiz. Cari açıktan kurtulmalıyız. Bunu başarmak için hemen katma değerli ihracata, oradan da inovasyona geliyoruz. İnovasyon olmazsa bunların hiçbiri olmayacak” sözlerine katılmamak mümkün değil.

Bülent Eczacıbaşı İzmir’in tasarım, moda ve reklamcılık gibi yaratıcı endüstrilerin merkezi olabileceğini söyledi ve ekledi “Dünyada büyük önem kazanan bir yaratıcı endüstriler sektörü var. Bunun merkezi ülkemizde niye  İzmir olmasın? İzmir uygar ve her açıdan zengin bir kent. Yaratıcı iş gücünün akın akın geldiği, yerleştiği ve aradıkları ortamı bulabildiği bir kent”

Tasarım ve moda tamam da reklamcılık alanında hala kısır bir noktada İzmir.Ne yazık ki İzmir’li ya da İzmir’de iş yapan firmalar hala reklam şirketlerini İstanbul’dan seçiyorlar.Yerele destek olan yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.