SONSUZLUK KAVRAMI NEDİR? SAYILARIN, EVRENİN YA DA TANRININ BİR SONU VAR MI?

SONSUZLUK KAVRAMI NEDİR? SAYILARIN, EVRENİN YA DA TANRININ BİR SONU VAR MI?

Her şeyin bir sonu var mı gerçekten? Sayıların, evrenin ya da tanrının bir sonu var mı? Sonsuzluk kavramı tam da bu üç temel alanda incelenen bir kavram. Gelin bu sonsuzluk dediğimiz kavramı biraz daha yakından tanıyalım.

Sonsuzluk dediğimiz kavram nedir? Sonsuzluk metafizik, fizik ve matematik alanında incelenen bir kavramdır. Evrenin, sayıların ve tanrının bir sonu olmadığı yani sonsuz olduğu bu alanlarda tartışılmaktadır.

Metafizik yalnızca tanrının değil, mutlak bir şeye bağlı olarak üretilen düşüncenin de sonsuz olduğunu iddia eder. Tam sayılar gibi bir karenin köşegeni de sonsuzdur. Evren gerçekten sonsuz mudur bilemiyoruz ancak şu an görebildiğimiz bir son yok. Yani sonsuzluk kavramı gerçekten biraz karışık. Gelin bu sonsuzluk neymiş, sonsuz şeyler var mıymış biraz daha yakından inceleyelim.

Sonsuzluk nedir?

Latince Lemniscate kelimesinden gelmiş olan sonsuz, en temel tanımıyla sonu olmayan şey anlamına gelmektedir. Matematikte, fizikte ve metafizik alanlarda sonsuzluk kavramından bahsedilir. Bir şeyin sonsuz olması için başlangıcı olup olmaması gerektiği bir tartışma konusudur.

‘Sonsuz sayıda’ gibi ifadeler kullanılıyor olsak bile aslında sonsuz bir sayı olmadığı için bu ifade yanlıştır. Sonsuzluk hakkındaki ilk düşünceler Antik Yunan’a ve Antik Hindistan’a kadar gider. Ancak antik dönemde yaşayan insanlar sonsuzluk kavramını soyut karşılıklarından ziyade felsefi tabanda tartışmışlardır.

Matematikte sonsuzluk kavramı:

Bugün matematik işlemlerinde kullandığımız sonsuzluk işareti 1655 yılında John Wallis tarafından ortaya atılmıştır. Matematiksel bir sembol olmasına rağmen yıllar içinde ve popüler kültürün de etkisiyle mistik alanlarda da kullanılır hale gelmiştir. Matematik alanında sonsuzluktan bahseden ilk isim ise Antik Yunan filozofu Pisagor’dur.

Milattan önce 570 – 495 yılları arasında yaşamış olan Pisagor ve öğrencileri, 0, 1, 2, 3… olarak devam eden tam sayıların sonsuz olduğunu keşfettiler. Bir karenin köşegeni ve aynı karenin kenarının kıyaslamasını da yapamayacaklarını fark eden Pisagor ve öğrencileri, bu oranın sonsuz bir irrasyonel sayı olduğunu ve ancak √ 2 , 1.414213562… şeklinde ifade edilebileceğini gösterdiler.

Milattan önce 384 – 322 yılları arasında yaşamış olan Aristoteles; bir şekilde sonsuza kadar sayılabileceği için bunu potansiyel sonsuzluk, uzaysal ve zamansal sonsuzluğu ise gerçek sonsuzluk olarak tanımlamıştır. Milattan önce 287 - 212 yılları arasında yaşamış olanArşimet ise bir bölgeyi yarıya indirme üzerine kurulu tükenme yöntemini bulmuş ve sonsuza kadar tükenme teorisinden bahsetmiştir.

1600’lü yıllarda Isaac Newton ve Alman matematikçi Gottfried Leibniz; türevlerin ve eğimlerin hesaplanması için kullanılan bir küçük sonsuz sayılar teorisi ortaya attılar. 1960'larda matematikçi Abraham Robinson tarafından bu teori doğrulanmıştır. Sonsuzluğun matematikteki en net tanımları ise yıllar sonra sayma sayıları kümesi ve bir doğru üzerindeki noktalar kümesi şeklinde yapılmıştır.

Fizikte sonsuzluk kavramı:

Matematikte pek çok somut formül ile gösterilebilen sonsuzluk kavramı, fizik alanında biraz muğlaktır. Çünkü uzay, zaman, bölünebilme, boyutluluk gibi kavramların içinde aranması gereken sonsuzluk tanımı çoğu zaman tahminlerle desteklense bile sonuç olarak belirsizdir.

Büyük Patlama 13,8 milyar yıl önce meydana gelmiş ve evren oluşmuştur. O ilk gün ışık yayan cisimler bugün 46 milyar ışık yılı uzaklıktadır. İnsanlık olarak görebildiğimiz evren son derece sınırlı ve gördüğümüz sınır, pek de son noktaya benzemiyor. Evren bir kağıt gibi düz olduğu için evrenin boyutunu bilmiyoruz.

Evren için sonsuz bir gelecek senaryosu çizen bilim insanları; galaksilerin git gide birbirinden uzaklaşacağını, yıldızların toza ve geri kalan şeylerin radyasyona dönüşeceğini söyleyerek bildiğimiz uzayın devam edeceğini iddia ediyorlar. Evren için sonlu bir gelecek senaryosu çizen bilim insanları ise kozmik bir felaketin evreni yok edebileceğini, uzayın bir noktaya çökebileceğini ya da paralel bir uzay tabakasının bildiğimiz evrene çarpabileceğini söylüyorlar.

Eğer madde sonsuza kadar bölünebilir olsaydı tükenme teorisi benzeri bir sistemle evrenin sonsuz olduğunu söyleyebilirdik. Ancak kuantum mekaniği bu sonsuz bölünebilirlik teorisine kesin bir darbe vuruyor. Bizim bildiğimiz boyutlar dışında bir sonsuz boyut olduğu ve fiziksel gerçekliğin sonsuz boyutta olduğu gibi genellikle kurgusal teoriler de vardır. Toparlamak gerekirse evren sonsuz olabilir de olmayabilir de ama sonsuz olma ihtimali daha yüksek görünüyor. Fakat yine de kesin bir şey söylemek şu an için imkansız.

Metafizikte sonsuzluk kavramı:

Girişte bahsettiğimiz ayette olduğu gibi dini inançların büyük bir bölümü yaratılmış hayatın gelip geçici olduğunu ve yalnızca yaratıcının sonsuz olduğunu iddia ederler. Plotinus gibi erken dönem ilahiyatçılar bile her zaman tek bir mutlaktan söz ederek onun sonsuzluğuna vurgu yapmışlardır.

Tanrı olmayan ancak mutlak sonsuzla alakalı olduğu için sonsuz olduğu iddia edilen diğer bir şey ise düşüncedir. 1781 - 1848 yılları arasında yaşamış matematikçi Bernard Bolzano; düşünceyi T, diğer bir düşünceyi T* olarak göstermiş ve her yeni düşüncenin T, T*, T**, T*** şeklinde gitmesi durumunda düşüncenin sonsuz olduğunu söylemiştir. Mutlak olarak adlandırılan bu kavram mantık alanında P olarak adlandırılan şeye ve oradan yansıma ilkesine temel oluşturur.

Tanrı kavramı metafizik alanında değerlendirilse bile Mutlak kavramı ve mantık sistemi aslında farklı bilimlere temel oluşturan bazı tanımlar yapılmasını sağlamıştır. Bu bağlamda bakacak olursak yüzlerce yıl önce felsefi temelde başlatılan sonsuzluk tartışmalarının sonucunda ortaya atılan soyut teoriler, somut birer bilim nesnesine haline gelmişlerdir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler