Soyer: “Eşitlik ve adaleti koruyoruz”
30 Ekim depreminin ardından ağır ve orta hasarlı binaların dönüşümünü hızlandırmak için İzmir'in tüm ilçelerini kapsayacak parsel bazında yüzde 20 emsal artışı kararı ile ilgili düzenleme İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nden oy çokluğu ile geçti.
Başkan Soyer, “Biz vicdan kapısı açıyoruz. Vicdan kapısı açmakla rant kapısı açmak arasında büyük fark var. Eşitlik ve adaleti korumuş oluyoruz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Kasım ayı üçüncü meclis birleşimi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde (AASSM) yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, birleşimi İstanbul'da öldürülen Başak Cengiz'i anarak başlattı. Soyer, “Başak Cengiz isimli genç kadın İstanbul’da kılıçla katledildi. Kendisine Allah’tan rahmet ve ailesi ile sevenlerine başsağlığı diliyorum” dedi.
“Yüzde 20 parsel bazında ilave hak veriyor”
Meclis oturumunda 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan İzmir depreminin ardından ağır ve orta hasarlı olarak tespit edilen ruhsatlı yapıların, can ve mal güvenliği açısından dönüşümlerinin bir an önce yapılması amacıyla gündeme eklenen madde görüşüldü. Toplam yapı inşaat alanına ilave edilen yüzde 20 artışa dair konuşan Başkan Soyer, “Mecliste Bayraklı için aldığımız kararla ilgili bir tereddüt yok. Bizim için eşitlik ve adalet; ağır hasar, orta hasar görmüş binalara verdiğimiz hak. Bu hakkı İzmir'in tamamı için veriyoruz. Dolaysıyla biz vicdan kapısı açıyoruz. K sınırı içinde olmasa da Çeşme'de, Karaburun'da, Aliağa'da ağır hasar, orta hasar görmüş bina varsa ruhsatında yazan metre üzerinden yüzde 20 ilave artış veriyoruz. Biz vicdanen bu depremde ağır ve orta hasar görmüş, oturamaz durumda, binası yıkılmak mecburiyetinde ve bunun finansmanını sağlamada zorlanan vatandaşlarımız için bu kararı alıyoruz. Karar bu kadar net. Hiçbir tereddütte yer bırakmayacak kadar da kısa ve açık. Bu karar İzmir'in tüm ilçelerinde ağır hasar ve orta hasar görmüş yapılara yüzde 20 parsel bazında ilave hak veriyor. Bu kadar basit. Vicdan kapısı açmakla rant kapısı açmak arasında büyük fark var. Siz İzmir'in yüzde 80'i ile ilgili böyle emsal artırma kararı alamazsınız. Çünkü revizyon plan denilen bilimsel bir çalışma var. Bunları yapmak mecburiyetindesiniz. Yolu, sosyal donatı alanları... Biz sadece ağır ve orta hasarlı yani oturulmayacak durumunda, yıkılma kararı alınmış olan binalar için bunu getiriyoruz. Eşitlik ve adaleti korumuş oluyoruz” dedi. Karar oy çokluğu ile meclisten geçti.
“Heyelanın çöp tesisi ile bir alakası yok”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Harmandalı Katı Atık Depolama Tesisi'nde heyelan riski ve çöp sularının yerleşim yerlerine ulaştığı yönündeki iddialar üzerine de konuştu. Soyer, “Heyelanın çöp tesisi ile bir alakası yok. Orada topuk denilen yani o bölgedeki taşıyıcı noktalardan birinde çok yoğun bir şekilde toprak çekilmesi, bölgenin dayanak noktalarını zayıflattığı için heyelan başlıyor. İki net tespit var. Birincisi çöp suları ile ilgili orada kanallar var zaten. Bunlar toplanıyor ve bir depoya getiriliyor, oradan da arıtmaya götürülüyor. Fakat heyelan başladığı zaman orada kopmalar oluyor. 6 ay önce ne yazık ki bu kopmalar nedeniyle çöp suyunun açığa çıkması söz konusu oldu ama arkadaşlarımız anında müdahale etti. Ve bu su kana bağlandı” dedi.
“Heyelan konusunu yakından takip ediyoruz”
Bu meselenin hayati bir mesele olduğunu vurgulayan Başkan Soyer, “Bizim bunu makyajlayarak, hafif göstermeye çalışarak veya yok sayarak bir şey yapmamız mümkün olabilir mi? Asla olamaz. Ne yapılması gerekiyorsa, nerede ne zaman yapılması gerekiyorsa büyük bir titizlikle bunların gereğini yaptığımızı bilin. Son rapor yaklaşık bir ay içerisinde gelecek. Ön raporun iki net sonucu var bu raporun. Birincisi metan gazı sızıntısı diye bir şey yok. Çünkü yaklaşık 92 kilometrelik kanallarla bütün bu metan gazı toplanarak elektrik üretiliyor. Şirket 'bu metan gazı uçmasın da elektrik üreteyim' diyor. Heyelan konusunu yakından takip ediyoruz. Nihai rapor tamamlandığında ne yapılması gerektiğini göreceğiz ve biz de onu yapacağız. Bir yerlerin boşaltılarak kamulaştırılması gerektiğini söylüyorsa onu yapacağız. Afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini söylerse, onu yapacağız. Bu mesele hepimizin meselesi. Ve elbette en büyük sorumluluk bizde. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, bu sorumluluğun gereğini yerine getirmek için konuyu yakından takip ediyorum” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.