SPD Başkanı Yıldız: Devletin İklim Değişikliği Raporları Doğu Karadeniz’de Kırmızı Alarm Veriyor!
Doğu Karadeniz’de büyük hasar ve can kaybı ile sonuçlanan son taşkını değerlendiren SPD Başkanı Dursun Yıldız “ Devletin hazırlattığı bilimsel raporlar bölgedeki önlemlerin hızlanması gerektiğine işaret ediyor” dedi.
Su Politikaları Derneği olarak bölgedeki taşkınları nedenleri, sonuçları ve alınması gerekli önlemler açısından yakından izlediklerini belirten Yıldız şunları söyledi:
Öncelikle şehitlerimize ve kayıplarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Geride kalanların ve milletimizin başı sağolsun. Bölgenin jeomorfolojik yapısı gereği dağlardan Karadeniz’e doğru 28 havzadan nehir akışı var. Bu akış sert eğimden dolayı vahşi dere karakteri taşıyor ve taşkın yataklarına yapılan yapılar nedeniyle taşkınlarda büyük felaketlere neden oluyor.
Bölgedeki iklim değişikliği konusunda hazırlanan raporlar, her şeyden önce yaşayanların can güvenliğini sağlayacak şekilde kapsamlı ve kademeli bir eylem planının uygulanmasının gerektiğini ortaya koyuyor.,
Doğu Karadeniz Havzasında İklim Değişikliği Raporu
Yıldız açıklamasını şöyle sürdürdü: Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından bilim insanlarına hazırlatılan İklim Değişikliğinin Doğu Karadeniz Havzasında Su Kaynaklarına Etkisi Projesi Nihai Raporu 2016 yılında yayınlandı. Raporda 2015-2020 yılları arasında ve daha sonraki dönemlerde yağışlarda ve yağışların şiddetlerinde artışlar olacağı açık bir şekilde belirtilmiş.
Raporda ayrıca 2015-2020 döneminde havzada %20 seviyelerinde önemli artışlar beklenmektedir denmiş ve bu projeksiyon büyük oranda doğru çıkmıştır. MGM’nin Doğu Karadeniz’deki yıllık alansal yağış değerleri 2017 yılı hariç ortalama %15 üzerinde gerçekleşmiştir. Bu durum raporda kullanılan modellerin güvenilir sonuçlar verdiğini ve bölgedeki risklerin artacağını ortaya koymaktadır.
Bölgede Büyük Ölçüde Yağış Artışları Öngörülüyor
SPD Başkanı Yıldız aynı raporda aşağıdaki önemli huşuların da yer aldığını belirtti:
“Havzada birçok farklı senaryoya göre projeksiyon dönemi boyunca büyük ölçüde yağış artışları öngörülmektedir. En yüksek artış değeri 116,4 mm (%12) olarak 2031-2040 periyodu için hesaplanmıştır. Bu durum havzada 100 ve 200 mm’yi aşan pozitif yağış anomali yıl değerlerinin sayıları ile de desteklenmektedir
Bu artan yağışların da daha çok, havzanın kuzey kıyıları ve kuzeydoğusunda meydana gelmesi beklenmektedir. Doğu Karadeniz Havzası’nın kuzeydoğusunun normalde de havzanın diğer bölümlerinden daha fazla yağış aldığı düşünülürse, beklenen ciddi miktardaki yağış artışlarının, bölgede sel, taşkın gibi afetleri tetiklemesi öngörülmektedir.”
Erken Uyarı Öncelikli Olmalı
SPD Başkanı Yıldız,Bölgede uzun dönemdir taşkın koruma için birçok çalışmanın yapıldığını,DSİ tarafından dere islahlarının gerçekleştirildiğini belirterek bu çalışmalar değişen iklim koşulları ve yağış rejimi de dikkate alınarak yeniden gözden geçirilmelidir dedi.
Bizi İTÜ’de yetiştiren dünya çapındaki bilim insanları “Taşkınların mutlak kontrolü yoktur” diyorlar ancak alınabilecek birçok önlemin olduğundan da söz ediyorlardı diyen Dursun Yıldız konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mühendislik Hidroloji konusundaki eğitimimiz yeterli değil. Bu konuda bir Hidroloji Enstitüsü kurulması ve özellikle su yönetiminde görev alan çeşitli disiplinlerden mühendislerin disiplinlerarası bir programla eğitilmesi faydalı olacaktır. Biz SPD olarak böyle bir meslekiçi eğitimi programını bir yıl önce Ankara’da Belediyeler Birliğine sunduk. Ancak hiçbir cevap verilmedi.
Ayrıca, son bir haftadır uzmanların Doğu Karadeniz için belirttiği önlemlere ek olarak “Taşkınların Erken Tahmini ve Vatandaşların Erken Uyarılması “için pilot bölgeler belirlenmelidir.
Bu bölgelerden elde edilen deneyimler ile bu altyapı hızla yaygınlaştırılabilir. Bölgenin köy ve kentlerindeki mevcut yapı yerleşimlerinin ve imar altyapısının düzeltilmesi mutlaka gerçekleştirilmelidir. Ancak bu zaman alabilir. Bu dönem içinde taşkınlardaki can kaybımızın en aza indirilmesi öncelikli hedef olarak belirlenebilir. Vatandaşların taşkın ikazı aldıktan sonra ne yapması ve /veya ne yapmamaları gerektiği tüm iletişim araçları kullanılarak açıklanmalıdır. Bölgesel radyo ve TV’lerde bu konuda sürekli ve zorunlu yayınlara yer verilmelidir. Bölge insanında gelecekte artması beklenen risklere karşı bir özkorunma farkındalığı yaratılmalıdır."
Menfez Değil Yol Çöktü
Dursun Yıldız Tirebolu-Doğankent yolunda yolda yaşanan çökme ile ilgili şunları söyledi;
Tirebolu-Doğankent yolunda taşkın suları menfez kapasitesinin yetersizliği, tıkanma ve hidrolik dizyan eksiklikleri nedenleri ile yolun altına serilen dolgu malzemesini yıkadı. Menfezin altını ve çevresini boşalttı.Menfez kırıldı ve sonunda yol çöktü.Bu hasar hiç beklenmiyordu .Taşkına müdahale için orada bulunan ekipler şehit oldu. Buradan almamız gereken birçok ders var. Öncelikle bölgedeki köprü,menfez gibi tüm sanat yapıları DSİ tarafından iklim değişikliği de dikkate alınarak kontrol edilmeli.Bu örnekte olduğu gibi menfez yerine köprü gerektiren yerler tesbit edilmeli ve hızla yeniden inşa edilmeli . Taşkına müdahale edecek olan ekiplerin olası riskler ve müdahale şekilleri konusunda eğitilmeleri de çok faydalı olacaktır. Aslında bölgede sürekli görev yapan bir Taşkın İkaz ve Müdahale Birimlerine ihtiyaç var diye düşünüyorum. Bu önerilerimizin Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlatılan Doğu Karadeniz ve Çoruh Havzaları Taşkın Yönetim Planında yer alacağını umuyoruz.
Taşkından Korunma Farkındalığı Arttırılmalı
SPD Başkanı Dursun Yıldız açıklamalarına şöyle devam etti:
Bugüne kadarki deneyimler taşkın koruma konusunda alınan tedbirlerden olumu sonuçlar alınmasının ,eğitimden ekonomiye, mevcut altyapı’dan yeni imar planı uygulamalarına kadar tüm sistemin birlikte işlemesine de bağlı olduğunu ortaya koydu. Bu nedenle zaman alacaktır.
Doğu Karadeniz bölgemizin mevcut fiziki sosyo ekonomik ,sosyo kültürel ,sosyo politik koşulları ile iklim değişikliği baskısı bölgede Taşkın Koruma önlemlerinin yanısıra Taşkından Korunma farkındalığının arttırılmasını da zorunlu kılmaktadır.
Dursun Yıldız sözlerini şöyle tamamladı;
Bölgede alınacak önlemlerin ilk başarı kriteri taşkında can kaybının yaşanmaması olmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.