STALİNİZM DEVAM EDIYOR!...

Zeki Velidi TOGAN , büyük bir Türk düşünürü ve nasyonalisti olmanın ötesinde; Türk ve dünya tarih biliminin yetiştirmiş olduğu, dünya ve Türk dünyası var oldukça DUNYANIN VE TURKLUGUN GORDUGU BIR YILDIZ/KUTUP TARIHCI OLARAK ANILMASI TARTISMASIZ,BUYUK BIR BILIM ADAMIDIR.

Büyük Aksakalımız Turan Yazgan Hocamızla birlikte gerçekleştirdiğimiz. Başkurdistan, Tataristan, Çuvaşistan gezisinde Ufa, Kazan, Çubuksari gibi başkentlerin yansıra Togan’ın doğum yeri olan İşimbay İli İsterlitamak köyüne de gitmiştik. Hatırasına binaen yapılan evi ve küçük külliyeyi ziyaret etmiştik, çok heyecanla...

Togan, gencecik yaşlarında kendini bir yandan tarih ilminin içinde bulur, ciltlerle ifade olunacak birbirinden değerli kitaplarının/eserlerinin üretimine baslarken diğer yandan da fırtınalarla dolu omur boyu dinmeden sürecek bir ideolojik ve siyasi hayata başlamaktaydı.

Binlerce kilometre mesafeleri karış karış adımlayacağı; binlerce kilometrekare bir coğrafyada sürecek şerefli bir hayat...

Önce kendisini Başkurdistan’ın hürriyet ve istiklali için verilecek mücadelenin içinde bulur, bu kutsal mücadeleye önderlik eder; bu liderlik O'nu kurulacak Başkurdistan Cumhuriyetine Başkan yapacaktır.

Amansız ve kilometrekarelerce Rus ( ve sonra Sovyetler) coğrafyasında sürdürdüğü siyasi/ideolojik kavgası sürerken "Başkurtların Tarihi", "Umumi Türk Tarihine giriş", "Tarihte Usul",  "Hatıralar" vb. tarih ilmi açısından hala büyük önem taşımakta olan ve aşılamamış ilmi/tarihi eserlerini de üretmeye devam etti.

Sonrasında tarihin, talihin, kaderin rüzgarı pek çok Türk dünyası ziyalısı gibi Zeki Velidi’yi de Türkiye coğrafyasına attı. Türkiye’de Türk milliyetçisi bir bilim adamı olarak yasadı; Türkiye’de tarih biliminin kurulması çalışmalarında yer aldı; yeri doldurulamaz eserlerini üretmeye devam etti.

Togan bir Türk aydını ve tarihçisi olmanın ötesinde dünya çapında bir tarihçi ve büyük bir bilim insaniydi.

Bunun böyle olduğu, Sovyetler ve Rusya Federasyonu için de kabul gören bir gerçeklik oldu. Bu gerçekliğin ve kabulün bir neticesi olsa gerek 2008'de St. Petersburg Devlet Üniversitesi aldığı bir kararla bahçesine Togan’ın heykelinin dikilmesi için karar aldı ve dikti.

Buraya kadar her şey normal...

Ancak, gün geldi ve Rusya'da yeniden ve yine diriltildiği anlaşılan STALINIST ZIHNIYET SONUCU bahis konusu heykel yerinden söküldü, yok edildi.

Galiyev'e, Ikramov'a, Vahidov'a, Nerimanof'a, Hocayev'e, Rizkilov'a zamanında tahammül edemeyen ve kimilerini kafalarına sıktığı kurşunla infaz eden zihniyet ve rejimin kafa yapısının günümüze uzantıları Togan’ın heykeline tahammül göstermediler ve yıktılar."Velidov" BIR KERE DAHA GOMULMEKTEYDI...

Olay; Rusya Federasyonu savcıları sıfatını taşımakta olan kişilerin Federasyon Ceza Yasasının "aşırılık mücadeleyi" düzenleyen maddesine dayanarak yaptıkları müracaat üzerine gerçekleşmiş bulunuyor.

1890 yılında doğmuş; genç yaşlarında oradan oraya savrulan bir hayati yasamış; doğduğu topraklardan uzakta bir hayati yasamaya mecbur kalmış; tarih bilimi için yazmış; üretmiş bir ZEKI VELIDI TOGAN'IN GERILERDE KALAN RUHUNUN BILE RUSLARI KORKUTMAKTA OLDUGU ANLASILIYOR!...

"...Bursa’da havlucu Recep'e düşman,

Karabük fabrikasında tesviyeci Hasan'a düşman,

Fakir köylü Hatice kadına düşman,

Irgat Süleyman'a düşman,

Sana düşman, bana düşman,

Düşünen insana düşman..."

olan bir zihniyet VELIDOV' a da düşman...

Yarınlarda alın bu Nazım'ın mezarını memleketinize götürün derlerse şaşırmayın...

Oligargklar’ın tahammülsüzlüğü böyledir. Stalinizm de buydu...