SU’ da DEĞİŞİMİN YÖNETİMİ NEDEN ÖNEMLİ ?

SU’ da DEĞİŞİMİN YÖNETİMİ NEDEN ÖNEMLİ ?

SU Politikaları Derneği, KOVID-19 sonrası hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağı açıklamaları önümüzdeki yıllarda DİJİTAL DÜNYAYA DOĞRU DEĞİŞİMİN HIZLANDIRILACAĞI’ nı ortaya koymaktadır.

Yakın geleceğin dijital su veya akıllı su uygulamaları daha çok Akıllı Şehir konsepti içinde yer alacak ve uygulamaya geçecektir. Bu nedenle bugünlerde çokça yapılan COVID-19 sonrası hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağı açıklamaları önümüzdeki yıllarda DİJİTAL DÜNYAYA DOĞRU DEĞİŞİMİN HIZLANDIRILACAĞI’ nı ortaya koymaktadır. Bu durum bu değişimin yönünün nereye doğru olacağı ve oluşacak değişimde insan haklarının ve toplum çıkarlarının ne kadar dikkate alınacağı ,insanın hep merkezde olması gereken yerinin yeni dünyada nerede konumlandırılacağı belirsizliğini korumaktadır. Bu kavramların yukarıda sayılan açılardan daha bilinir hale gelmesinin yolu, bu değişimin farkında olunması, incelenmesi ve izlenmesidir. Buradan elde edilecek verilerin analizi bu değişimin ulusal, sosyal ve toplumsal çıkarlarımız açısından da ele alınmasını sağlayacaktır. Bu değerlendirme değişimin yönetimi konusunda bilgi ve fikir sahibi olarak sentez yapabilmemize olanak tanıyacaktır. Derneğimizin ilgi ve sorumluluk alanı içinde olan konularda değişimin yönünü anlamaya ve farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalar yapmaktayız. Bu kapsamda son olarak Dijital Su kavramını daha çok teknik olarak inceleyen bir rapor hazırladık. Ancak Dijital Su Dünyasının yeni kavramlarının bu değişime yön veren genel politikalarla ilişkisini biliyoruz. Bu nedenle konuyu şimdilik sadece kentsel yönetim için planlanan AKILLI KENTLER küresel politikası içinde değerlendireceğiz Neoliberal politikalar açısından “Akıllı” Şehirler yaklaşımı, serbest piyasa ekonomisinin dolayısıyla küresel ticaretin çok rahat uygulanabileceği bir alan olarak görülmektedir. Bu nedenle küresel ölçekli firmalar, merkezi hükümetler ve yerel yönetimler için “Akıllı” Şehirler piyasa düzeninin kurgusal ve finansal altyapısını oluşturmaya başlamışlardır. Yenilikçi Belediye Hizmetleri ve Kentlerin Su Hizmetleri Yönetimi de bu planların kapsamı içinde yer alacaktır. Bu aşamada atılması gereken en önemli adım bu alanda yerli yenilikçi fikirlerin ve yazılımlarımızın geliştirilmesi olacaktır. Burada “Akıllılık” kavramı, COVID-19 küresel sorunu sonrasındaki yeni dünyanın oluşumunda teknik olduğu kadar sosyal boyutu da içeren bir “anahtar” kavram olmalıdır. Bu kavram,sosyo- ekonomik gelişme, toplumsal bütünleşme ve ekolojik denge için yeni bir yerel yönetim yaklaşımının anahtar kavramı olmalıdır.Bu açıdan bakıldığında “Akıllı” Şehir tüm tarafların katılım gösterip katkı vererek insan odaklı yeni bir kent yönetim modelinin oluşturulabilmesi ve yeni bir düzenin kurulabilmesi için fırsat olarak görülebilir. Aksi taktirde yalnız yenilikçi ve sorun çözen teknolojik uygulamalar bir kenti “Akıllı” Yerleşim, Su yönetimini de “Akıllı Su Yönetimi” yapmayacaktır. Diğer bir ifadeyle odağında insan ve toplum olmayan, dayanışma ve toplumsal faydayı öne çıkarmayan, sadece teknoloji tabanlı yenilikçi uygulamalar üzerinden ekonomik yatırım olarak görülen yaklaşımlar bir kentin “Akıllı” Yerleşim olmasını da sağlamayacaktır. Ülkemizde yerel yönetimler “Akıllı” Yerleşim kavramı altında su hizmetleri ,ulaşım hizmetleri gibi vatandaşa yönelik temel hizmetlere ilişkin araştırma-geliştirme çalışmaları yapabilecek idari yapılanma sürecini hızlandırmalıdırlar. İdari alanda öncelikli olarak sağlanacak bu gelişme, “Akıllı” Şehir uygulamaları için kredi bağlantılı gelecek uluslararası projelerin koşullarına doğrudan teslim olmadan, değişimin yönetimine toplumcu-gerçekçi bir paradigma ile hazırlık yapılmasını kolaylaştıracaktır. “Akıllı” Şehir kavramı öncelikle pilot proje olarak “Akıllı” Yerleşimlere dönüşüm süreçleri şeklinde planlanmalıdır. Bu tür pilot projelerle dönüşüm alanları, döngüsel su kullanımlı, bölgesel su ve atıksu yönetimi altyapılı iklim değişikliğine duyarlı, enerji verimli, düşük atık üreten, toplu taşıma olanaklarının ön planda tutulduğu, yeşil alanın çok olduğu “Akıllı” yaşam alanlarına dönüştürülmeye çalışılmalıdır. Bu projelerden elde edilen deneyimlerin bir sonraki aşamada şehrin bütününe yansıtılması düşünülmelidir. Özetle, teknolojideki küresel ilerlemeler yerli yazılımlarımız üzerinden yerel özgün çözümlerle birleştirilmelidir. Bu bilgiler ışığında, ortak geleceğimizin nasıl olması gerektiğini konuşmamız, tartışmamız, planlamamız ve değişimin yönetimine konunun bütün paydaşları olarak hazır olmamızın büyük bir toplumsal sorumluluk olduğunu düşünüyoruz.

Saygılarımızla

19 Mayıs 2020 SU POLİTİKALARI DERNEĞİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler