'Tahkim Kurulu Üyelerini, Tff Başkanı Ve Yönetim Kurulu Üyeleri Belirlememeli'
İstanbul Tahkim Derneği Başkan Yardımcısı ve Galatasaray Kulübünün eski yönecisi Doç. Dr. Aküzüm, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu ile ilgili aldığı kararı değerlendirdi
İstanbul Tahkim Derneği Başkan Yardımcısı ve Galatasaray Kulübünün eski yönecisi Doç. Dr. Ural Aküzüm, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararının, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Tahkim Kurulunun bağımsız ve tarafsız olmadığını, adil yargılama kriterlerine uygunluk taşımadığını ortaya koyduğunu ileri sürdü.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden TFF kararı
Kararın basit bir tazminat kararı olmadığını belirten Aküzüm, tüm spor tahkim kurullarının kararda yer alan evrensel hukuk ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde yeniden tasarlanması ve teşkil edilmesi gerektiğini bildirdi.
AİHM kararının henüz kesinleşmediğini ve 1 yıla varan itiraz süreci olacağını aktaran Aküzüm, benzer ülke örnekleri ve kararın dayanakları dikkate alındığında reform adımları atılması için itiraz sürecinde zaman kaybedilmemesi gerektiğini söyledi. Aküzüm, ayrıca bu süre içinde alınacak kararlarının da meşruiyetinin tartışmalı olacağını aktardı.
AİHM'in kararında yapısal sorunları tespit ettiğini, Türkiye'ye bu sorunları ortadan kaldırma konusunda yükümlülük getirdiğini anlatan Aküzüm, şunları kaydetti:
"TFF Tahkim Kurulunun seçim sürecini, zaman, görev süresi, hiyerarşi ilişkisi, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkesiyle çelişmeyecek şekilde yeniden belirlemek gerekiyor. AİHM, Tahkim Kurulunun varlığını değil seçimi ve işleyişine ilişkin bir değerlendirmeyle Türkiye'yi mahkum etti. Benim önerim Tahkim Kurulu üyelerinin 6 yıllığına ayrı bir listeyle doğrudan genel kurul tarafından seçilmesi ve özerkleştirilmesi. Belki fiziksel mekan değişikliği düşünülebilir. Tahkim Kurulu üyelerini, TFF Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri belirlememeli. Belki kendilerini ve icraatlarını yargılayacak olan bu kurulu salt kendilerinin belirlemesi olacak iş değildi."
Ural Aküzüm, tam özerklik için gerekli kurumsal yönetim ilkeleri etkin olmadan doğru bir spor yargılaması kurulamayacağını belirterek, "TFF Yönetim Kurulunun talimat yayınlama yetkisi vardır ve bu talimatların Türk hukukuna ve uluslararası spor hukukuna uygunluğunu denetleyen de yine Tahkim Kuruludur. Bu hukuken sakat bir yapı ortaya çıkarıyor." ifadelerini kullandı.
Spor yargılama faaliyetinde en az 10 yıllık mesleki tecrübeye sahip, liyakatli hukukçuların olması gerektiğini aktaran Aküzüm, hiçbir tartışmaya yol açmayacak nihai bir alternatif çözümün ise Kanada Spor Mahkemesi örneğinde olduğu gibi tüm branşlar için ortak bir tahkim mahkemesi olabileceğini aktardı. Aküzüm, "Spor federasyonlarında üstlendiğim görevlerde kurulların işleyişindeki problemleri gördüm. AİHM kararını iyi etüt etmeli ve bir spor ülkesi olarak itibarımızı yüksek seviyede tutmalıyız." şeklinde görüş belirtti.
Ural Aküzüm, 2011 yılında TBMM'de Anayasa değişikliği yapılarak spor tahkiminin anayasal güvence altına alındığını hatırlatarak, bu anayasal güvencenin tahkim kurulunu teşkil eden düzenleme ve uygulamalarla altının doldurulamadığını savundu.
Anayasanın "Sporun Geliştirilmesi" başlıklı 59. maddesine "Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim Kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz." hükmünün eklendiğini ifade eden Aküzüm, gelinen aşamada AİHM kararının bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini belirterek, Türkiye'deki tüm spor branşlarında hukuki kararların ve tamamıyla bağımsız tarafsız tahkim kurulları eliyle yapılması için büyük bir seferberliğe ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
AİHM, TFF Tahkim Kurulunun Trabzonspor'un eski futbolcusu Ömer Kerim Ali Rıza ve hakem Serkan Akal hakkında verdiği kararlarda adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetmişti.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.