NURAY BAŞARAN

Tarım Bakanlığındaki eş-dost- akraba yönetiminden sonra gelelim bugüne. ilk karmaşa; Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı birleştirilerek Tarım ve Orman Bakanlığı olmasıyla başladı.

Kararname sonrasında profesyonelce yapılacak atamalarla birleşme sürecinin başarılı bir şekilde gerçekleşmesi beklenirken,  maalesef amatörce atamaların ön plana çıkması yeni hayal kırıklığı yarattı.

Özellikle Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi sonrasında Bakanlık Personel Genel Müdürlüğüne vekaleten atanan Kamil TABAK'ın personel geçmişinin olmaması atamalarda ister istemez çok başlılığı getirdi.

Haliyle işi ehline teslim etmezseniz de  olanlar oluyor. Bürokraside bir çok yerde olduğu gibi…

Tarım Bakanlığındaki dün yazdığımız talihsizlikler de buna eklenince; bu kez çiçeği burnunda Bakan Bekir Pakdemirli ne yapsın? Çare arıyor ve aklına ilk gelen,  tıkır tıkır yürüyen ancak Yönetim Kurulu üyesi olduğu dönemde, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi  sonrasında devlet kayıtlarına,  ‘Paralel yapıya  özel hat çektiği’ iddiasıyla giren Turkcell’den destek almak geliyor!

Turkcell'de Genel Müdür Yardımcılığı yapmış Selen KOCABAŞ'ın deneyimlerinden yararlanmak isteyen sayın Bakanın atamalarda, ‘ KOCABAŞ KRİTERLERİ’  olarak adlandırılan kriterler gündeme geliyor. Bakanlık koridorlarında adeta PARALEL bir Personel Genel Müdürlüğü oluşturduğu algısı buram buram hissedliyor. 

Bakanlık koridorlarında yankılanan ‘KOCABAİ KRİTERLERİ’ uygulamaya konulurken ne yazık ki, KOCABAŞ'ın Bakanlıkta resmi görevi yok!...

Ve üstelik bunun yanında kamu tecrübesi de yok!!!… 

Ayrıca 15 Temmuz sonrasında Turkcell’den FETÖ’ye devlet kayıtlarında ‘Paralel hat çektiler’ diye giren personelin alımlarının altında da imzası var. 

Yani 15 Temmuz Devletin ve Türkiye’nin ‘KURTULUŞ GÜNÜ ‘ ise ve bu süreçten sonra Turkcell personelinin 3’te 2’si paralel yapı ile ilişkili diye işten çıkarıldıysa, tüm bu süreçlerde Selen KOCABAŞ Turkcell’de personel müdürüdür. Ve ‘KOCABAŞ KRİTERLERİ(!)ni orada da uygulamıştır. 

Aynı dönemde Turkcell’de Sayın Bakan Bekir Pakdemirli başta olmak üzere,  şimdilerde Ak Parti’den Ordu Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Hilmi Güler de yönetim kurulu üyesidir.

Bunları neden mi yazıyorum?

Yanlış anlaşılmasın,  gazetecilik sınırlarını zorlamıyorum. 

Ben savcı ya da hakim değilim. Bu kişiler tutuklansın ya da ceza alsın diyecek halim de yok. 

Ancak FETÖ bankalarından çocuklarına harçlık gönderen anne babalar bu ülkede,  ‘FETÖ’cü diye gözaltına alındıysa, bazıları tutuklandı ve yargılanıyorsa, bir gazeteci olarak bunları yazmam görevimdir. 

Zira devletin kayıtlarında,  Turkcell’den ‘FETÖ’ye çekilen pararlel hat’ yer almaktadır. Bu da raporlanmıştır. Yani bu rapora göre FETÖ Turkcell üzerinden dinlemeler yapmıştır. Ben demiyorum, devletin kayıtları öyle diyor. Turkcell’de bu işlemi yapanlar ve o dönemin yönetimi de bellidir. Hatta başta Yönetim Kurulu Başkanı olmak üzere hala görevdedir. Ya onlar kripto ise? Ve hala başka bir hat varsa????? Allah korusun ya bir darbe denemesine daha kalkışırlarsa???

Neyse Turkcell konusu ayrı ve birkaç bölüm halinde yazılacak bir yazı konusu. Yakında o dosyayı da açacağım. Sadece Ensar Vakfı kamuoyuna yansıdı ama ya içerde kurulan Vakıf? Hepsini yazacağız.

Konumuza dönecek olursak,  Tarım Bakanlığı’nda başlayan ‘Paralel Personel Müdürü’ uygulaması bile Türk Tarımının geleceği konusunda karar vericilerin durumunu açıkça ortaya koyuyor. 

Dün yazımızı, Tarım Bakanlığı’nda , ‘ davul başkasında, tokmak başkasında’  diye bitirmiştik. Sanırım biz tokmağı tarımda çoktan kaybetmişiz. Yarın Tarımın halini yazmaya devam edeceğim. Tabii ‘tokmağı’ aramaya da!