'Trabzon'un yeni Sümela’sı' için adım atıldı
'Trabzon'un yeni Sümela’sı' olarak adlandırılıp, zorlu patika yollardan ulaşılan manastır, başlatılan çevre düzenlemesi ve yol iyileştirme çalışmasıyla turizme kazandırılacak.
Maçka ilçesine yaklaşık 32 kilometre mesafedeki Şimşirli Mahallesi sınırları içinde sarp kayalık üzerine 8’inci yüzyılda yapıldığı tahmin edilen ve Maçka Belediye Başkanlığı’nın Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne müracaatı üzerine anıt eser olarak tescillenen Kuştul Manastırı, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oluyor.
Bulunduğu ‘Kuştul’ mevkisi ile aynı adı taşıyan, ulaşılması güç dev kaya bloğu üzerinde vadinin tamamına hâkim bölgede yer alan manastır; 1200’lü yıllarda yağmalanması ve bazı kalıntılarının yıkılmasına rağmen, halen ayakta kalıp, ihtişamıyla görenleri etkiliyor. Vadiden yüzlerce metre yüksekte inşa edildikten sonra eklenti ve restorasyonlarla geliştirildiği bilinen manastıra, kısmen çökme yaşanan 72 basamaklı merdiven çıkılarak ulaşılabiliyor.
TARİHE IŞIK TUTUYOR
Bölgede 1904 yılında çıkan yangında tamamen yanınca yeninden onarılan, nüfus mübadelesinin yaşandığı 1923’te ise boşaltılıp kaderine teslim edilen manastırdan vadiye çok sayıda dehliz de uzanıyor.
Tek giriş kapısı bulunan 72 odalı manastıra; bölge halkı tarafından uzun yıllardır kullanılan alternatif 3 patika yoldan da ulaşım sağlanabiliyor. Otla kaplı olsa da manastıra gelenler, içinde barındırdığı kaya mezarları ve kilise kalıntılarını görüp, tarihe tanıklık ediyor.
Nadir ziyaretçilerini ağırlayan manastıra gelenler, dağın yamacındaki patika yolun ormandan geçmesi dolayısıyla zor anlar yaşaması üzerine harekete geçen Maçka Belediyesi'nce, bölgedeki güzergâhta yol iyileştirme çalışması başlatıldı. Bölgede planlanan çevre düzenlemesi ile 'Trabzon'un yeni Sümela’sı' olarak da adlandırılan tarihi manastırın, turizme kazandırılması hedefleniyor. İyileştirme çalışması yapılacak güzergâh boyunca konuşlandırılacak tabelalarla kolay ulaşımın sağlanması amaçlanan manastır çevresine, ziyaretçilerin dinleneceği küçük bir işletme de kurulacak.
"DOĞA HARİKASI ALANDA BİR ROTA PLANLIYORUZ"
Maçka Belediye Başkanı Koray Koçhan, atıl haldeki Kuştul Manastırı’nın varlığından herkesin söz etmesini sağlamak için ellerinden gelen çalışmayı yaptıklarını belirterek, "Kuştul Manastırı, malum yıllardır atıl bir halde duran, kimsenin varlığından haberi olmayan, olanların da gidip yerini bulamadığı bir alandı. Maçka Belediyesi olarak Kuştul Manastırı’nın geçici tahsisini Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının uygun görüşü ile sağladık. Şu anda belediye olarak yol çalışmalarına da başladık. Yolları iyileştiriliyoruz; 2 rotadan. Turistlerimiz Galyan Vadisini de görsün, oranın turizm potansiyelini de değerlendirelim istiyoruz. Çünkü Galyan Barajı, Uzungöl’den daha büyük bir göl havzası olmuş durumda. Etrafında hiç yapılaşmanın olmadığı tamamen ormanların olduğu alan oldu. Bu bölgeden geçerek, özellikle şimşir ağaçlarının bulunduğu doğa harikası alanda bir rota planlıyoruz. Bu rotanın da merkezinde Kuştul Manastırı olacak" dedi.
Yürütülen çalışmaların tamamlanmasıyla Kuştul Manastırı’nın adından sıkça bölgede bahsedilecek bir alan olacağını kaydeden Koçhan, "Santa Harabeleri’ diye bildiğimiz turizm bölgesinin Trabzon’dan Santa’ya uzanan en önemli patika yolunun Kuştul Manastırı’ndan geçtiğini görüyorsunuz. O yolla ilgili de güzergâhlar belirleyeceğiz. İnanç turizmin yanında trekking turizmine bu bölge hizmet edecek. En azından Sümela Manastırı gibi bir restorasyon yapamasak da ziyaretçilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak en azından orada da küçük bir işletme kuracağız. Hem yaya hem de araç trafiği ile o bölgede turizmin canlanmasını sağlayacağız. Atıl bir manastır; içinin ot ve çevre temizliğini yapacağız. Göreceksiniz önümüzdeki yıl Kuştul Manasıtırı da adından sıkça bölgede bahsedilecek bir alan olacak" diye konuştu.
KUŞTUL MANASTIRI
Maçka ilçesi Şimşirli Mahallesi sınırları içerisinde bulunan, turizm açısından önem taşıyan Kuştul Manastırı’nın 752 tarihinde inşa edildiği tahmin ediliyor. 1203'te yağmalanıp bir süre terk edildikten sonra 1393'te tekrar faaliyete başlayan manastır, 1904'teki yangında tamamen yanınca 3’üncü kez yapıldı. Günümüze pek az kalıntısı gelen manastırın içindeki mağaranın kuzeyine yaslanmış küçük kiliseciğin çok eski olmadığı biliniyor. Manastırın içine girilince, iç avlunun sağında ve solunda 2- 3 katlı manastır odaları yerleştirildiği görülüyor. Batı cephesinden bir merdivenle içine girilen manastır; geniş holleri ve salonlarıyla dikkat çekiyor. Haç planlı kilisenin zamanla yıkılmış ve hiçbir iz bırakmadan yok oluşu, yıllar önce define avcılarınca tahrip edilmesinden kaynaklandığı iddia ediliyor. Manastırın batıya uzanan dehlizleri olduğu belirlense de kullanılmaz durumda olduğu dikkat çekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.