Tunç Soyer: Yine o muhteşem ülkeyi kuracağız
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bu enkazın altından kalkarak yine o muhteşem ülkeyi kuracağız. Başardık, çok çalışacağız, yeniden başaracağız” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından “Yeniliğe Davet” sloganıyla tüm Türkiye'yi geleceği inşa etmeye çağıran İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nin açılışı Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde (AASSM) yapıldı. 15-21 Mart tarihlerinde alanında uzman 70'e yakın konuşmacının katılacağı İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, ünlü sanatçı Karsu'nun 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenler anısına verdiği konserle başladı.
Melisa Sözen ve Mert Fırat'ın sunuculuğunu yaptığı kongrenin açılış konuşmasını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yaptı.
BAŞKAN SOYER, KONUŞMASINA ATA'NIN SÖZLERİYLE BAŞLADI
Başkan Tunç Soyer, 19 Şubat 1923'te Mustafa Kemal Atatürk'ün İzmir İktisat Kongresi'nde yaptığı açılış konuşmasındaki “Bu kadar değerli ve tarihi kongremizi açmak şerefini bana bahşettiğinizden dolayı özellikle teşekkürlerimi arz ederim. Böyle bir kongreyi toplayan sizlersiniz. Bundan dolayı sizi tebrike layık görür ve tebrik ederim” sözleriyle konuşmasına başladı.
4 Mart 1923'te kongre sonunda açıklanan Misak-ı İktisadi'nin beş esasını okuyan Başkan Soyer, “Madde bir, Türkiye milli sınırları içinde dünyanın barış ve ilerleme unsurlarından biridir. Madde iki, Türkiye halkı milli hâkimiyetini canı ve kanı pahasına elde ettiğinden hiçbir şeye feda etmez. Madde üç, Türkiye halkı tahribat yapmaz, imar eder. Bütün çalışması iktisaden memleketi yükseltmek çabasına yöneliktir. Madde dört, Türkiye halkı tükettiği eşyayı mümkün mertebe kendi yetiştirir. Çok çalışır. Zamanda servette ve ithalatta israftan kaçar. Milli üretimi sağlamak için gerektiğinde gece gündüz çalışır. Madde beş, Türkiye halkı servet itibariyle bir altın hazinesi üzerinde oturduğunun bilincindedir, ormanlarını evladı gibi sever” diye konuştu.
“İKİNCİ YÜZYILIN İKTİSAT KONGRESİ, SADAKATE YAPILAN BİR ÇAĞRIDIR”
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 100 yıl önce düzenlediği İktisat Kongresi sürecini anlatan Başkan Soyer, “Bizler, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'ni düzenlerken cesaretimizi şehrimizin sahip olduğu işte bu görkemli geçmişten aldık. Geleceğin inşasına başlamak için İzmir'i tercih eden Atatürk ve onun kadın erkek tüm yol arkadaşlarının hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz. Bu kongre, kurtuluş ve kuruluş mücadelemiz için kendilerine duyduğumuz tarifsiz minnetin mütevazı bir tezahürüdür. Ve İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, sadakate yapılan bir çağrıdır” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE'MİZE YENİDEN CAN VERMEK İÇİN BİR ARAYA GELDİK”
Kongrenin 6 Şubat depremi nedeniyle ertelendiğini ifade eden Başkan Soyer, “Çok iyi biliyoruz ki artık hiçbir şey o günün öncesindeki gibi olmayacak. Acılarımız asla dinmeyecek. Bizim bundan sonra asli yaşama nedenimiz, gençlerimiz, çocuklarımız, torunlarımız ve onlara güvenli bir gelecek bırakmak. Depremden hemen sonra yürekli bir maden işçisinin söylediği gibi; ‘Bizim artık canımız yok. Bizim canımız, Türkiye.' Ve bizler bugün burada, Türkiye'mize yeniden can vermek için bir araya geldik. Planlanandan bir ay sonra gerçekleşebilen kongremiz, işte bu nedenle vicdana yapılan bir çağrıdır. Diliyorum ki kırılan o fay, geçmişte yapılan büyük hatalarla gelecek arasına kalın bir çizgi çeksin. Bu deprem, bu enkaz, bu ülkede yeni kuralları, yeni kurumları ve doğasıyla uyumlu, güvenli şehirleri doğursun” şeklinde konuştu.
“REFAHIN ADİL DAĞILIMI VE YOKSULLUKLA MÜCADELENİN KAPILARINI ARALIYOR”
Türkiye'nin 100 yıl önceki gibi bir yıkım sürecinin içinden geçtiğini ifade eden Başkan Soyer, kongrede sivil inisiyatifle ortak bir iradenin konduğunu söyledi. Başkan Soyer, “Dünyamızın geldiği noktada, sınırsız ihtiyaçların değil ‘karınca kararıncanın' iktisadına doğru cesur bir adım atmak zorundayız. İnanın bana, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nden doğan bu öneri, teknolojiden yoksun yaşamak, durmak veya geçmişe dönmek anlamına gelmiyor. Tersine, refahın adil dağılımı ve yoksullukla mücadelenin kapılarını aralıyor. Üzerimizdeki fazlalıklardan kurtulduğumuzda eksilmeyeceğiz. Çoğalacağız. Büyüklük ve hız üzerine oturan sınırsız hırs ve ihtiraslarımızla yüzleşebilirsek, hayatın anlamının ve derinliğinin sonsuzluğuyla buluşacağız” şeklinde konuştu.
“ADALETİ, DAYANIŞMAYI VE REFAHI ÇOĞALTACAK”
Başkan Soyer, “Bencilliğimizin yerini dayanışma, bireysel zenginliğin yerini bereket, ihtiyaç fazlası tüketimin yerini ise sanat, felsefe ve yaşamın bizatihi kendisi alacak. İnsanlığın ve doğanın içinden geçtiği bu acı durum karşısında elimiz kolumuz bağlı bekleyemeyiz. İşte bu yüzden, bu kongre, tüm sokakları yeniliğe açılan bir davettir. Bu yenilik; ortak akılla şekillenen ortak bir yaşamı, yani adaleti, dayanışmayı ve refahı çoğaltacak” diye konuştu.
“TÜM KARARLARIN SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nin dil, din, ırk ayırt etmeden insana ve doğaya yapılan bir yürüyüş çağrısı olduğunu belirten Başkan Soyer, “Bugün burada attığımız temeller üzerinde, hayallerimizin, özlemlerimizin ete kemiğe bürünmesi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. 21 Mart akşamı alacağımız tüm kararların sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.
“BAŞARDIK, ÇOK ÇALIŞACAĞIZ, YENİDEN BAŞARACAĞIZ”
Kalkıştıkları işin ciddiyetinin ve yüklediği tarihi sorumluluğun farkında olduklarını belirten Başkan Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yükü çok büyük bir onur ve mutlulukla taşıyacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Biliyoruz ki, yeni bir Türkiye kuruluyor. Adil, özgür, müreffeh ve demokratik bir Türkiye. Yüz yıl önce atalarımızın yıllarca işgal altında kalmış, yanmış yıkılmış, yoksul bir ülkeden Cumhuriyet mucizesini yaratmaları gibi, bu enkazın altından kalkarak yine o muhteşem ülkeyi kuracağız. Bilim ve aklın rehberliğinde, vicdanla ve cesaretle. Binlerce yıllık kadim kültürlerin kökleri üzerinde boy veren pırıl pırıl filizlerimiz, gençlerimizle birlikte. Başardık, çok çalışacağız, yeniden başaracağız” ifadelerini kullandı.
“TUNÇ SOYER VE EMEK VEREN HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Doç. Dr. Selin Sayek Böke ise “6 Şubat depreminin yarattığı bu büyük felaketin acısı henüz çok taze. Öyle ki bu acıyı yaşayanlar bu kez de sel felaketiyle karşı karşıya kaldı. Kaybettiğimiz canlar adına Allah'tan rahmet diliyorum. Ülkemize geçmiş olsun. Siyasetin, bilimin ve toplumun her kesiminin bir araya gelmesine bugünlerde daha çok ihtiyacımız var. Böylesine katılımcılığı destekleyen, kürsüleri herkese açan, tüm sesleri var eden herkesin başında çok sevgili İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer'e ve emek emek katkılarıyla aylar içerisinde örmüş olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.
“TARİHSEL VE SİYASİ SORUMLULUĞUMUZ BUNU GEREKTİRİYOR”
Yaralarımızı hep birlikte dayanışmayla saracağımızı dile getiren Böke, “Hep birlikte iyileşeceğiz, başka yolu yok. Hep birlikte ülkemizi ayağa kaldıracağız. Söz veriyoruz, biz bunu hep birlikte yapacağız. Ülkemiz 100 yıl önce yaralarını sarmaya çalışıyordu. Adeta varlık yokluk içerisindeydik. Cephede kazanmak üzere olduğumuz siyasi bağımsızlığımızı ekonomik bağımsızlıkla taçlandırmak için büyük bir gayret içerisindeydik. Bugün ne yazık ki 100 yıl sonra büyük bir yıkımla karşı karşıyayız. Depremin yarattığı fiziki ve can kaybına yol açan yıkım, ekonomik ve sosyal buhran, derinleşen ve devlette yaşanan büyük bir yıkım, hepsi birbirine geçmiş büyük bir enkaz. Hiç kuşku yok ki nasıl ki 100 yıl önce halkın iradesiyle, bilimin ışığı ve yol göstericiliğinde uçumun kenarında yıkık bir ülkeden genç bir cumhuriyet doğduysa 100 yıl sonra bugün de katılımcılıkla, bilimle, liyakatle, vizyoner liderlikle tek adam rejiminin yıkımını hep birlikte var edeceğiz. Tarihsel sorumluluğumuz da, siyasi sorumluluğumuz da bunu gerektirdiği için yine İzmir'de İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nde bir araya geldik” şeklinde konuştu.
“BAŞLIYORUZ”
Yaşadığımız büyük felaketi unutmamamız gerektiğinin altını önemle çizen Böke, “Yeni bir düzen kuracağız. Hep birlikte ayağa kalkacağız, hep birlikte yeniden omuz omuza başaracağız. Torpille değil, yetenek ve yetkinliklerimizle var olacağız. Emeğimizle büyüyeceğiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında çalarak değil, çalışkanlıkla yaşayacağız. Geleceğe umutla baktığımız yeni bir dönem başlıyor. Biz başlıyoruz” diye konuştu.
“BEN BUGÜN SADECE SANATÇI KARSU DEĞİLİM”
Kongrenin açılış konserinde, 6 Şubat depremlerinde yaşamını yitirenler için şarkı söyleyen Karsu, performansıyla izleyenlere duygulu anlar yaşattı. Ülkece bir ayı aşkın bir süredir felaket günler yaşadıklarını dile getiren Karsu, “Normalde ben çok konuşan bir insanım ama konuşamıyorum, o yüzden 25 yıldır çok iyi bir arkadaşımı, piyanomu size getirdim. Bir aydır yaptığımız sohbetimi dinlettirmek isterim. Acılarımız çok büyük. Ben bugün sadece sanatçı Karsu değilim. Türküm, Hataylıyım, Antakyalıyım, Karsu köyündeyim. Depremde vefat eden Aliye ve Meral halamın yeğeniyim. Tuna ablamın, Aziz ağabeyimin kuzeniyim. Bugün Pelin, Hira ve Hazal'ın teyzesiyim. Davetiniz için çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu.
BEKİR AĞIRDIR KONUŞTU
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nin ilk gününde “Yeniliğe Davet” sloganı ile düzenlenen oturumda araştırmacı yazar Bekir Ağırdır konuşma yaptı. 1923 yılında düzenlenen İktisat Kongresi'nin yapıldığı döneme ilişkin bilgi veren Ağırdır, bugünün Türkiyesi’ndeki tabloyu özetledi. Bekir Ağırdır, “Yeni bir hikayeye ihtiyacımız var. Yeni hikaye olmadan sadece eskinin kurum ve kurallarına geri dönerek bu krizden kurtulduğumuzu sanabiliriz. Kendimizi de kandırabiliriz. Karşımızdaki mesele bundan çok daha derin. Çok daha derin bir yoksulluk ve adaletsizlikle karşı karşıyayız. Sadece yardım politikalarıyla bu işi halledemeyiz. Dolayısıyla yalnızca ulus devleti katılımcı demokratik düzene göre değil, sosyal devlete, dayanışmayı, onurlu yaşam hakkını esas alan sosyal devlete kurmalıyız. Her bir bireyim kimliğine bakmaksızın 85 milyonun onurlu yaşam hakkını inşa edecek yeni bir söze, yeni bir vizyona, yeni bir hikayeye ihtiyacımız var” dedi.
“BU KONGRE SADECE BİLENLERİN SÖYLEDİKLERİ KONGRE DEĞİL”
Ağırdır, “Bu kongrenin uyum kadar başka bir teması var. Davet… Artık sadece bilenlerin, sadece gücü eline geçirenlerin değil, hepimizin süreçlerine katılabildiğimiz, yeni bir hayatın önce hikayesini hayata geçirme daveti. Aradığımız şey tek bir insan seçelim; gücü ele geçirsin, mührü de eline verelim, onun hayalleriyle yeterli, sınırlı bir hayat yaşayalıma razı olamayız. Denedik. 20 yıldır da deniyoruz nelerin pahası olduğunu. Bir kimliğin, bir liderin tercihleri üzerinden değil hepimizin içinde kendimizi var hissettiğimiz yeni bir hikayeye ihtiyacımız var. O yüzden bu kongre sadece bilenlerin söyledikleri bir kongre değil. O nedenle 8 aydır toplanıyor. ‘Doğru politikalar budur' diyenlerin değil. El birliğiyle yeni bir hikaye yazmak isteyenlerin kongresi bu kongre. Bugün sadece kendimize dair bir hikaye aramıyoruz, dünya için de bir hikaye arıyoruz. Bunu hak ediyoruz. Başarabiliriz. Ben umudumu mirasa bırakmak istemiyorum, umudumu yaşamak istiyorum. Hepimiz yaşamak istiyoruz. Hak ediyoruz da” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.