Türkiye'nin gözde müzeleri arasında yer alan Tunceli Müzesi'nde sergilenen tarihi sikkeler, ziyaretçilerini geçmişte yolculuğa çıkarıyor.

El değmemiş doğası ve kültürel zenginlikleriyle turizm açısından büyük öneme sahip kentte, 4 blok ve 5 bin 800 metrekare kapalı alandan oluşturulan Tunceli Müzesi de, tarihi ve kültürel güzelliklerin tanıtımına katkı sağlıyor.

Yazılı ve görsel alanların yanı sıra "Alevilik", "arkeoloji", "kütüphane" ve "etnografya" bölümlerinin bulunduğu müzede, yaklaşık 2 bine yakın eser vitrinlerde sergilenirken, 700'e yakın eser de depolarda koruma altında tutuluyor.

Müzede en çok dikkati çeken eserler arasında ise Grek, Roma, Emevi, Abbasi, Artuklu, Akkoyunlu, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait sikke koleksiyonları yer alıyor.

Bağış, satın alma ya da kazı çalışmaları sonucu temin edilerek müzede koruma altına alınan yaklaşık 170 sikke, üzerlerine işlenen figürlerle önemli arkeolojik bulgular sunuyor.

Tunceli'nin tarihi açısından maddi kültür kaynağı olan sikkeler, kullanıldıkları dönemlerle ilgili devlet arması, sikkeyi bastıran hükümdarın adı, sikkenin basım tarihi ve basıldığı şehir gibi birçok bilgiye ilişkin ipuçları veriyor.

Sikkelerde aynı zamanda Anadolu uygarlıklarının kültürleri, mitolojileri, bulundukları coğrafya ve yaşadıkları olaylardan hareketle simgesel değer atfettikleri figürler göze çarpıyor.

Tunceli Müzesi Müdürü Kenan Öncel, AA muhabirine, müzenin binlerce yıllık eserlere ev sahipliği yaptığını söyledi.

"Ege'deki bir uygarlığın sikkesi Tunceli'de bulunabiliyor"

Müzede sergilenen sikkelerin önemli eserler arasında olduğunu ifade eden Öncel, şöyle konuştu:

"Müzemizde Grek döneminden itibaren başlayarak Roma, Bizans, Sasani, Anadolu Türk Beylikleri, Abbasiler, Emeviler, İlhanlılar ve Osmanlı dönemine ait çok çeşitli sikke sergilerimiz var. Paranın icadı ve Lidyalıların parayı buluşuyla artık Anadolu'da da para yaygın olarak kullanıldı. Sikkeler, ticaret malzemesi olarak da kullanıldığı için Ege'deki bir uygarlığın sikkesi Tunceli'de bulunabiliyor."

Öncel, Milattan Önce 6. yüzyıldan başlayarak Osmanlı devletinin yıkılışına kadar pek çok sikkenin müzede koruma altında olduğunu belirterek, "Buraya gelen ziyaretçilerimiz tarafından en çok beğenilen bölümlerden biri, sikke teşhir salonumuzdur. Salonda hem sikkelerin sergilenmesi hem de animasyonunun yapılmış olması, ziyaretçileri oldukça memnun ediyor." dedi.

Her geçen gün müzeye gelen ziyaretçi sayısının arttığını anlatan Öncel, "Özellikle yaz aylarında ciddi bir ziyaretçi artışı yaşandı. Günlük 250-300 civarında ziyaretçimiz geldi. Umarım salgının tamamen bitişiyle bu sayı 4-5 kat daha artacak, diye tahmin ediyoruz." ifadelerini kullandı.