Türk Basın Tarihinin Usta Gazetecisi: Sedat Simavi
Gazetecilik Enstitüsü ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin kuruluşuna öncülük eden Simavi, birçok gazete ve derginin yanı sıra 1948'de Hürriyet gazetesini çıkardı
Uzun yıllar basın alanında faaliyette bulunan, sayısız dergi ve gazete çıkaran, aynı zamanda basında uzmanlaşma konusunda çalışmalar yapan Sedat Simavi'nin vefatının üzerinden 69 yıl geçti.
Türk basınında önemli yeri olan gazeteci yazar Simavi, 2. Abdülhamit döneminin aydınlarından Halil Hamdi Bey ile dönemin sadrazamlarından Safvet Paşa'nın torunu Aliye Hanım'ın oğlu olarak 1896'da İstanbul'da dünyaya geldi.
Yakın ailesi iyi eğitimli ve devletin üst kademelerinde görev almış devlet adamlarından oluşan Simavi'nin de iyi bir eğitim almasına başta babası olmak üzere, amcası Lütfi Simavi Bey önem verdi.
Galatasaray Lisesi'nde okurken karikatür çizmeye başladı
Babasının mutasarrıf olarak görev yaptığı Samsun'da sekiz yıl kalan ve burada Fransız mürebbiye tarafından yetiştirilerek iyi derecede Fransızca öğrenen Simavi, daha sonra İstanbul'a gelerek Kadıköy'de Saint Joseph Lisesi'ne başladı.
Babasının Fransız kültür ve eğitiminin yanında Türk kültürünü de öğrenmesini istemesi üzerine Simavi, o dönem yarı Fransız yarı Türkçe olarak eğitim veren Galatasaray Lisesi'nde eğitimine devam etti.
Buradaki eğitimi sırasında çizim ve karikatüre ilgi duyan ve ilk çalışmalarına başlayan Sedat Simavi, okuldan mezun olduktan sonra yine kendi lisesinde bir süre tarih öğretmenliği yaptı.
Simavi'nin resim yeteneğini fark eden, 1912-1913 yıllarında Galatasaray Lisesi'nin ve Yıldız Harp Akademisi'nin resim öğretmeni Fransız Pierre Lambert oldu.
Pierre Lambert, Balkan Savaşı'nın olduğu zor günlerde Türk ordusuna destek vermek amacıyla "Visions Orientales Dedies aux Dames Turques" (Doğulu Görüntüler Türk Hanımlarına İthaf Edilmiştir) adlı 47 sayfalık bir kitapçık yayımladı.
Bu kitapçıkta modern aile kadınını anlatan 13 karikatür yer alıyordu ve bu karikatürlerin tamamı Sedat Simavi tarafından çizildi. İçindeki makale ve şiirlerde Türk kadınını metin olmaya, askerlere destek vermeye ve geleceği hazırlayacak çocuklarını çağdaş bir anlayışla yetiştirmeye teşvik eden kitapçığın geliri orduya bağışlandı.
Dönemin kültürel, ekonomik, siyasal ve toplumsal yapısını karikatürlerine yansıttı
Basın hayatına lise yıllarında karikatür çizerek başlayan Simavi, yine dönemin mizah dergilerinde karikatür çizmeye devam etti ve 1916'da çıkaracağı "Hande" isimli dergiye kadar, dönemin önemli gazeteci ve karikatüristleri ile çalıştı.
Simavi'nin karikatür ve resme olan ilgisi tüm basın hayatı boyunca devam etti ve imtiyaz sahibi olarak çıkardığı dergi ve gazetelerde de sıklıkla karikatür, resim, illüstrasyon ve fotoğrafı yoğun olarak kullandı. 1912-1918 arasında dönemin önemli mizah, öğrenci ve spor dergilerine de karikatür çizerek katkıda bulundu.
Çizdiği karikatürlerde dönemin kültürel, ekonomik, siyasal ve toplumsal yapısını ortaya koyan Simavi, Osmanlı döneminin Türk karikatürü anlamında ilk sergisini açtı.
Simavi, bu sergide yer alan karikatürlerin bir bölümüne aynı yıl 1918'de yayımladığı "Yeni Zenginler" isimli albümünde de yer verdi. Albüm, savaş ve mütareke yıllarında yaşanan toplumsal değişimi karikatürler ile anlatıyordu.
Basında uzmanlaşma ve mesleki örgütlenmenin sağlanması adına çalışmalar yaptı
Karikatürlerinde halkın anlayacağı bir dil kullanmaya özen gösteren Simavi, Birinci Dünya Savaşı sırasında, yayımladığı dergilerde çizdiği karikatürler ile halka umut verdi ve Kurtuluş Savaşı sırasında Milli Mücadele'nin yanında yer aldı.
Bugün de İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi olarak faaliyetlerine devam eden Gazetecilik Enstitüsü'nün ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin kuruluşuna öncülük eden Simavi, daha sonra "Diken", "İnci", "Dersaadet", "Payitaht", "Güleryüz", "Hanım", "Hacıyatmaz", "Resimli Gazete", "Yıldız", "Meraklı Gazete", "Yeni Kitap", "Arkadaş", "Bravo", "Yedigün", "Karagöz", "Karikatür", "Model" ve "Yeni Ev Doktoru" ile son olarak 1948'de Hürriyet gazetesini çıkardı.
Başyazarlığını yaptığı Hürriyet'i Türkiye'nin en çok okunan gazetesi durumuna getiren Simavi, hayatının sonuna kadar da gazeteci olarak Hürriyet'te başmakaleler yazdı.
Sedat Simavi, basın faaliyetleri dışında sinema, tiyatro ve edebiyat ile de uğraştı ve bu alanlarda da önemli eserler verdi. "Pençe", "Casus" ve "Alemdar Vakası" isimli filmleri çeken Simavi, "Hürriyet Apartmanı", "Düşenin Dostları" ve "Cez" isimli piyesleri kaleme aldı. 1945'te filmi çekilen "Hürriyet Apartmanı"nda ayrıca Talat Artemel olarak başrol oynadı.
"Büyük Adamlar" isimli kitap dizisini tercüme eden Simavi, vatan ve çocuk hikayeleri, seyahat ile aşk romanlarının yanı sıra ile çeviri romanlar da yazdı.
Melek Simavi ile bir evlilik yapan Simavi'nin, "Günaydın" gazetesinin eski sahibi Haldun Simavi ve "Hürriyet" gazetesinin eski sahibi Erol Simavi olmak üzere iki çocuğu oldu.
Sedat Simavi, 11 Aralık 1953'te İstanbul'da hayatını kaybetti ve Kanlıca'daki Mihrimah Sultan Mezarlığı'na defnedildi.
Usta gazetecinin vefatının ardından Sedat Simavi Vakfı tarafından verilen Sedat Simavi Ödülleri, daha sonra kurucusu olduğu Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından takdim edilmeye başlandı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.