Malatya'da 3 Ocak 1961 yılında dünyaya gelen Kekeç, doğduğu şehirde eğitim hayatına başladı ve sırasıyla Atatürk İlkokulu, Atatürk Ortaokulu ile Atatürk Lisesinden mezun oldu.

Liseyi bitirdikten sonra ailesinin de yönlendirmesiyle üniversite hayatına Ankara Gazi Eğitim Enstitüsünde başlayan Kekeç, 17 yaşındayken Gırgır dergisinde mizah öyküleri yayımlamaya başladı.

Eserleri birçok dergi ve gazetede yer aldı

Kekeç'in kaleme aldığı hikaye, eleştiri ve denemeler 1980'den itibaren aylık dergi "Mavera", "Yönelişler", "Kayıtlar", "Kırkayak (Kırklar)", "Kitap Dergisi", "Girişim ve "İmza" dergilerinde yayınladı. Yazar, aynı zamanda 1989'da "İmza" dergisinin kurucuları arasında da yer aldı.

Aynı dönemlerde gazetecilik mesleğine de adım atan Kekeç, ilk olarak "Milli Gazete", "Yeni Haber", "Vahdet", "Zaman", "Yeni Şafak" ve "Akit" gazetelerinde editör ve köşe yazarlığı yaptı.

Ahmet Kekeç, "Gençlik dergisi tarafından 1997'de "Yılın Yazarı" seçildi. Aynı yıl Türkiye Yazarlar Birliği "Basın -Fıkra Ödülü"nü, 1999'da ise "Yağmurdan Sonra" adlı romanı ile Tuzla Belediyesi Roman Yarışması'nda birincilik ödülünü aldı.

Kanal 7'de bir yıl kadar yorumculuk da yapan Kekeç, bir dönem Cine5'te Rasim Ozan Kütahyalı ve Salih Tuna ile "Memleket Meselesi"nin yanı sıra yine aynı kanalda "Derin Mevzu" adlı tartışma-sohbet programını sundu.

Kekeç, daha sonra 24 TV'de Nagehan Alçı ile "Nerede Kalmıştık", Nevin Ateş ve Mustafa Armağan ile "Tarihçe", Ülke TV'de de Turgay Güler ve Yusuf Ziya Cömert ile "En Sıra Dışı" adlı üç televizyon programında görev aldı.

Vefatından önce çalışmalarını roman üzerine yoğunlaştıran ve 2016'dan beri Star gazetesinde köşe yazarlığı yapan Kekeç, akciğerindeki rahatsızlık nedeniyle hastanede tedavi görürken Kovid-19 testinin pozitif çıkmasıyla yoğun bakıma alındı ve 14 Kasım 2020'de yaşamını yitirdi. 59 yaşında hayatını kaybeden Kekeç'in cenazesi, Eyüp Sultan Mezarlığı'nda yer alan Mihrişah Valide Sultan Külliyesi Haziresi'nde toprağa verildi.

Ahmet Kekeç'in ismi ayrıca Eyüpsultan Belediyesi tarafından oluşturulan İlçe Halk Kütüphanesine verildi.

"Kaleminin namusuna sahip çıkan yazar"

Ahmet Kekeç'le "Mavera", "Kayıtlar" ve "Aylık Dergi" gibi pek çok dergide birlikte yazan şair Mustafa Özçelik, bir röportajında Ahmet Kekeç'in kalemin onuruna, haysiyetine sahip çıkan, doğru bildiğini yazan bir yazar olduğunu belirtmişti.

Özçelik, aynı zamanda Kekeç'in bir hakikatin sesi olduğu yorumunu yaparak, "O dönemin şartları onun değerlerinin ötekileştirildiği zamanlardı. Zor zamanlarda yazmak her yiğidin karı değil. İmkanlar müsait olsaydı onu çok güçlü bir romancı olarak görecektik Türk edebiyatında. Ama hayat şartları onu gazeteciliğe itti. Orada da önemli yazılar yazdı. İz bırakan çok değerli bir kalem oldu." ifadelerini kullanmıştı.

Prof. Dr. Haşim Şahin ise Ahmet Kekeç'in Türkiye'de kaleminin namusuna sahip çıkan ender yazarlardan biri olduğunu söyleyerek, şunları kaydetmişti:

"Hiçbir zaman kendisini siyasi konjonktüre, dönemin beklentilerine göre konumlandırmamış, doğru bildiğini cesur bir şekilde savunmuş bir yazar. O sebeple hangi görüşten olursa olsun en azından kalemin, edebiyatın namusunu korumak açısından okumaları ve örnek almaları gereken bir şahsiyet olduğunu düşünüyorum. Bu dünyadan erken göçtü. Keşke daha fazla yazıları, romanları ve hikayeleri olsaydı."

Billur Aktürk tarafından "Bir Dava Adamının Portresi" adıyla da belgeseli hazırlanan usta yazarın hayatı boyunca kaleme aldığı eserler ise şöyle:

Öykü "Son İyi Şeyler" (1985), roman "Yağmurdan Sonra" (2000), deneme "Beni Türk İmamlarına Emanet Ediniz" (1991), "Atam Sen Kalk Ben Yatam" (1993), "İnek Sosyalizmi" (1996), "Maalesef Türkiye" (1996), "Yurtta Sus Cihanda Sus" (1996), "Gazeteciyim Ama Tedavi Görüyorum" (1999), "Kalanlar" (2003), anı "Derin Roman" (2004), günce "Kanamalı Haydut" (2005), inceleme- araştırma "CIA ve 12 Eylül -Bir İhtilalin Romanı" (1993), "Ali Şükrü Bey Cinayeti" (1996), "Sıkı Adamlar" (2002)