Demir, Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi tarafından düzenlenen 3'üncü Sektör Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, teknolojinin en hızlı değişiminin yaşandığı alanların başında gelen bilişim teknolojilerinin artık ülkelerin açık veya gizli mücadele alanlarından biri olduğunu söyledi.

Teknolojinin kullanılması ve yaygınlaşması için ülkelerin ciddi yatırımlar yaptığına işaret eden Demir, teknolojideki hızlı gelişmenin aynı hızda güvenlik alanında da bir gelişmeyi tetiklediğini vurguladı. Demir, özellikle yazılım temelli teknolojileri, kritik altyapılar, üretim tesisleri, bankacılık sistemleri, sağlık sektörü, enerji sistemleri, savunma sanayisi ve kamu kurumlarının büyük verisinin olası tüm siber güvenlik saldırı ve tehditlere karşı dayanıklı hale gelmesinin hiç olmadığı kadar elzem bir hale geldiğini bildirdi.

Küresel salgınla birlikte uzaktan çalışmanın da yaygınlaşmasının verilerin güvenliğini sağlamanın ne kadar önemli olduğunu hatırlattığını dile getiren Demir, şöyle konuştu:

"Bunun için en verimli ve hızlı çözümün, yerli siber güvenlik ürünlerin kullanımıyla sağlanabilecek olması en büyük gerçektir. Savunma Sanayii Başkanlığı olarak siber güvenlik alanında en verimli ve en hızlı mekanizmaları hayata geçirerek ülkemizin olası saldırılarda kendi kendine yeten ve bütün siber güvenlik çözümlerini üretebilen bir ekosisteme sahip olmasını amaçlıyoruz. Yürüttüğümüz 50'ye yakın siber güvenlik projesiyle hem güvenlik hem de sivil-kamu kurumlarımıza ürün ve hizmet sağlamaktayız."

300'ün üzerinde yerli ürün

Bu kapsamda, 2018 yılında Türkiye'nin siber güvenlik alanında kendine yetebilen bir ülke olması hedefiyle kamu, özel sektör ve akademi temsilcilerinin de katkılarıyla Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesini kurarak, yerli siber güvenlik ekosistemini geliştirmek adına önemli bir adım attıklarını ifade eden Demir, kümelenmenin faaliyetlerine ilişkin şu bilgiyi verdi:

"Bugün 3,5 yılı geride bırakan Kümelenmemiz, 200'ün üzerinde üye firmayı, yerli imkanlarla geliştirilmiş 300'ün üzerinde ürünü ve 400'den fazla hizmet ve eğitimi bünyesinde barındıran bir platform haline gelmiştir. Kümelenmemizin 3,5 yıl boyunca pazara erişim, inovasyon, yeteneğe erişim, etkileşim ve teknolojik üstünlük başlıklarında gelişimi sağlamak adına 200'ün üzerinde etkinlik gerçekleştirdiğini gururla ifade etmek isterim. Temel hedefi firmalarımızı bir araya getirmek ve geliştirmek olan Kümelenmemiz tarafından 2018 yılından itibaren pazara erişimi sağlamak adına 71 farklı organizasyon gerçekleştirilmiştir. Yurt içi ve yurt dışı pazarlarda, firmalarımızı farklı sektörlerdeki alıcılarla bir araya getirmek adına düzenlenen bu organizasyonların en önemli çıktısı, firmalarımızın satışlarını artırmak ve büyümelerini sağlamaktır."

İsmail Demir, yerli firmaların ürün, hizmet ve eğitimlerini dünyanın dört bir yanında tanıtmak ve ülke ihtiyaçlarının karşılanması noktasında ihtiyaç makamlarına sunmak için de çaba gösterdiklerini anlattı.

10 bin kişiye siber güvenlik eğitimi

Sektörün en önemli problemlerinden biri olan nitelikli personel ihtiyacına yönelik siber güvenlik uzmanları yetiştirmek için faaliyetler yaptıklarını belirten Demir, küme üyesi firmaların gönüllülük esasına dayanarak eğitmen desteği sağladığı eğitimlerle bugüne kadar 94 farklı programda 264 eğitim verildiğini ve 10 binin üzerinde kişiye ulaşıldığını söyledi.

Demir, "Her geçen gün rekabetçi seviyesi artan yerli siber güvenlik ürünlerimizin kullanım oranlarının artması bize güven vermektedir. Bulunduğumuz coğrafya itibarıyla her anlamda güçlü ve kendi kendine yeten bir ülke olmak durumundayız." dedi.

"Yarış siber aleme kaydı"

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan da yürüttükleri çalışmalarla Türkiye'nin siber güvenliğini en üst seviyede sağlamayı amaçladıklarını bildirdi.

Dünyadaki yarışın siber aleme kaydığını dile getiren Sayan, şunları kaydetti:

"Saldırılar sanal silahlarla yapılıyor. Dolayısıyla siber güvenliği sağlamak demek milli güvenliği sağlamak demek. Bu noktadaki rehberimiz ise çok açık, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın çizdiği bir yol haritası olan Milli Teknoloji Hamlesi. Bize kazandırılan bu vizyonla her alanda yerli ve milli üretim çalışmalarımıza öncelik veriyoruz. Bilhassa siber güvenlik alanındaki yerli ve milli üretim ülkemizin geleceği açısından çok önemli. Teknoloji dünyasının tamamı için bu söylediğim geçerli belki ama özellikle siber alanda yerli ve milli olma şiarından sapmak, evimizin, arabamızın anahtarını yoldan geçen hiç tanımadığımız birine emanet etmekle eşdeğer."