Türkiye için kusursuz fırtına yaklaşıyor!
Danimarka'nın en büyük bankası Danske Bank, Türkiye ekonomisi ve TL için risklere işaret ederek dolar/TL tahminini paylaştı.
Türkiye ekonomisindeki ve Türk Lirası'ndaki riskler, küresel ekonomi gündeminde yer almaya devam ediyor.
Danimarka merkezli Danske Bank, dün yayımladığı “Türkiye ve TL için ‘kusursuz fırtına’ yaklaşıyor” başlıklı raporda tahminlerini paylaştı.
‘DOLAR 20 LİRA VE ÜSTÜNÜ GÖREBİLİR’
Küresel ekonomi için artan stagflasyon endişelerine, finansal koşullardaki sıkılaşmaya ve dış ticaret hadlerindeki negatif şoka değinen banka, içeride ekonomi politikalarında olumlu anlamda bir geriye dönüş sinyali olmamasını da ekleyerek, bu durumun TL'de daha fazla değer kaybına işaret ettiğini belirtti ve 12 ay sonrası için dolar/TL'nin 20 seviyesine ulaşacağı tahmininde bulundu.
Banka, son aylarda TL’yi destekleyen müdahalelerin de güç kaybetmeye başladığına işaret ederek, risklerin yukarı yönlü olduğunu ve 20 seviyesinin de aşılabileceği uyarısında bulundu.
‘ERDOĞAN’IN POLİTİKALARI…’
Küresel ekonomik büyüme görünümündeki zayıflamaya, emtia fiyatlarının halen yüksek seyretmesine ve finansal koşulların sıkılaşmasının başta Türkiye olmak üzere birçok gelişen ülke ekonomisi için toksik bir kombinasyon oluşturduğuna dikkat çeken banka, artan enerji ve gıda fiyatlarının Türkiye için dış ticarette negatif şoka neden olduğunu, Rusya ve Ukrayna ile olan yakın ticari ilişkilerin de bu şoku artırdığına vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geleneksel olmayan ekonomi politikalarının, küresel ekonomi kaynaklı etkileri daha da olumsuz hale getirdiğini öne süren banka, Merkez Bankası'nın (TCMB) geçen haftaki faizleri sabit tutma kararına işaret ederek “Haziran 2023 seçimleri öncesinde herhangi bir politika değişimi işareti görmüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘KKM MALİ KRİZ RİSKİ YARATIYOR’
Merkez ve doğu Avrupa ülkeleri ve Japonya gibi emtia ithalatçısı ülkelerin birçoğunun para birimlerinin ABD doları karşısında değer kaybederken, Türkiye'de nisanda yüzde 70'e ulaşan yıllık enflasyona rağmen 2022'nin ilk yarısında TL'nin sürpriz bir şekilde istikrarlı kaldığına değinen banka, bunun büyük ölçüde hükümetin müdahale politikaları sonucu olduğunu ifade etti.
Aralık sonunda devreye alınan kur korumalı mevduat (KKM) ürününü, TCMB ve kamu bankalarının TL'yi destekleyen müdahalelerini ve ihracatçıların döviz gelirlerinin yüzde 40'ının TCMB'ye satılması kararlarını, hükümetin müdahale politikalarına örnek olarak gösteren banka, kur korumalı mevduatın TL'de hızlı bir değer kaybına bağlı olarak bir mali kriz riski yarattığına dikkat çekti.
‘ÖZEL SEKTÖRÜN DIŞ BORCU YÜKSEK’
Banka ayrıca, küresel finansal koşullar sıkılaşırken Türkiye'de özel sektörün yüksek dış borca sahip olmasının da zorlukları büyüttüğünü, Türkiye'nin kredi risk primindeki (CDS) son artışların bu riskleri yansıttığını ifade etti.
Küresel ekonomide yüksek enflasyon ve durgunluğun birlikte yaşanacağına (stagflasyon) dair risklerin son haftalarda artış kaydetmesiyle birlikte TL'deki istikrarın yerini yeni bir değer kaybı dalgasına bıraktığını hatırlatan banka, “Müdahalelerin gücü tükeniyor gibi görünürken, TL'de daha fazla ve sert değer kaybı riski görüyoruz” dedi.
‘BU YAZ PİYASADA TÜRBÜLANS OLABİLİR’
Raporda, kur korumalı mevduatta haziran sonunda gelecek vade sonlarına işaret edilerek, nominal faizlerin yüzde 14'lük politika faizinin üzerinde olmasına ve TL'deki son değer kayıplarına rağmen mudilerin iki haneli negatif reel faizden dolayı hayal kırıklığı yaşamalarının muhtemel olduğu öne sürüldü.
Raporda ayrıca, özel sektörün bu yaz dönemindeki döviz cinsi borç geri ödemelerinin normal seviyelerin üzerinde olduğuna dikkat çekilerek, bunun da, eğer Türk şirketler vadesi gelen borçlarını çevirmekte zorluk yaşarlarsa, piyasada türbülans yaratabileceğine ve döviz likiditesinde düşüşe neden olabileceğine vurgu yapıldı.
‘SWAPLAR REZERVİ YÜKSEK GÖSTERİYOR AMA…’
Döviz satışlarıyla birlikte TCMB'nin rezervlerinin de azaldığına değinen banka, Çin, Katar, Güney Kore ve Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan swap anlaşmalarıyla desteklenen rezervleri olduğundan fazla gösterdiğine ancak söz konusu borç paranın, ‘sağlam para' (hard currency) cinsi rezervlere bir katkısının olmadığını aktardı.
Raporda “Olumsuz küresel görünüm, zayıflayan müdahaleler ve ekonomi politikalarında herhangi bir değişim işareti olmaması birlikte düşünüldüğünde, yukarı yönlü risklerle birlikte 12 ay sonunda dolar/TL'nin 20 seviyesine ulaşmasını bekliyoruz” dendi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.