Türkiye'de 50 Bin Kişi Ms Hastası
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Karadeniz Multipl Skleroz Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Terzi, Türkiye'de 50 bin Multipl Skleroz (MS) hastası bulunduğunu belirtti
Terzi, MS hastalığının hem beyni hem de omuriliği etkileyen bir hastalık olduğunu söyledi.
MS hastalarına yönelik bu yıl 9. MS hasta kampını düzenleyeceklerini belirten Murat Terzi, şu değerlendirmede bulundu:
''MS hastaları, güçsüzlük, görme kaybı, dengesizlik gibi şikayetler nedeniyle günlük işlerinde zorluklar yaşayabiliyor. Ayrıca yorgunluk, unutkanlık, idrara sık gitme ve idrar kaçırma gibi şikayetler de yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Türkiye'de yaklaşık 50 bin MS hastası var. Sadece orta Karadeniz Bölgesi’nde 8 bin civarında MS hastası bulunuyor. Hastaların, hastalıklarının farkına varması ve yaşam kalitelerini arttırabilmek için hasta eğitim kampları düzenliyoruz. Samsun’da son 8 yıldır gerçekleştirdiğimiz ‘MS Kampı’ etkinliğimizi Kovid-19 salgını nedeniyle son 3 yılda çevrimiçi olarak gerçekleştirdik. 8 yıldır gerçekleştirdiğimiz kamplardan elde ettiğimiz deneyim ile bu yılki hasta kampımızı 7-10 Mayıs arasında Samsun OMÜ OMTEL’de gerçekleştireceğiz. '' dedi.
Düzenlenen MS hasta kamplarında, kişilerin hastalıklarını da iyi öğrendiklerini aktaran Murat Terzi, MS ile ilgili hastaları motive etmek, hayata bağlılıklarını artırmak açısından kampın önem taşıdığını ifade etti.
Hastalığın genellikle 20-40 yaş arasında görüldüğüne dikkat çeken Terzi, şunları söyledi:
''Hastalıkta görme kaybı, dengesizlik, bacak güçsüzlüğü, yürüme zorluğu, çift görme, idrar kaçırma gibi şikayetler oluyor. Ancak teşhis konulan bir hasta için MS bir hastalık değil, yaşam tarzıdır. Düzenlediğimiz kamplar sayesinde hastalarımız ve yakınları hastalıklarını daha iyi öğreniyor. MS için kesin olarak 'genetik hastalık' demek zor. Her 10 aileden birinde MS'li var. Özellikle ağır stres, travma, enfeksiyonlar, hamilelik gibi durumlardan sonra hastalık ortaya çıkabiliyor."
Hastalığın tanısı için özellikle genç yaş gruplarının görme kaybı şikayetiyle kendilerine geldiklerinde diğer muayene bulgularını da ele alarak incelediklerini aktararak, "Bu nedenle bu tür eğitim kamplarını tedavinin bir parçası olarak görüyoruz. Bu kampı geleneksel hale getirdik ve her yıl hasta sayımız artıyor. Kamp sayesinde hastalarımız ve yakınları daha bilinçli ve bilgili oluyor. Kamp süresince hastalarımızı motive etmeye çalışıyoruz. Hastaları fizyoterapi, egzersiz programları, refleksoloji, fitoterapi, aromaterapi gibi aktivitelere davet ediyoruz. Ayrıca psikolojik destek dasağlıyoruz." dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.