Türkiye'de Nesli Tehlike Altındaki Türler Korunarak Geleceğe Aktarılacak
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile AB işbirliğinde nesli tükenmekte olan hayvan ve bitkilerin korunması amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında Antalya'da eğitim ve saha çalışması yapıldı.
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü ile Avrupa Birliği (AB) işbirliğinde nesli tükenmekte olan hayvan ve bitkilerin korunması amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında eğitim ve saha çalışmaları yürütülüyor.
Türkiye'de biyoçeşitliliğin korunması amacıyla Ağustos 2020'de "Yeni Bir Metodoloji Kapsamında Türkiye'nin Nesli Tehlike Altında Türleri İçin Tür Eylem Planları Hazırlanması, Uygulanması ve İzlenmesi Projesi (Tehlikedeki Türler)" hayata geçirildi.
Projeyle, Türkiye Tür Koruma Stratejisi'nin oluşturulması ve Tür Eylem Planlarının hazırlanması için tehlike altındaki türlerin önceliklendirilmesine yönelik metodoloji oluşturulması, biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilirliği, doğal kaynakların gelecek nesillere aktarılması hedefleniyor.
Nesli tehlikedeki türlerin korunmasına yönelik bilinçlendirme çalışması kapsamında Antalya Güllük Dağı (Termessos) Milli Park Şefliği'nde öğrencilere yönelik eğitim düzenlendi.
Sunumların ardından Naciye Havva Manavuşak Ortaokulu'ndan 100 öğrenci, Antalya ve bölgesinde yaşayan türlerle ilgili farkındalık oyunları oynadı, milli park içindeki interaktif müzede türleri gözlemleme fırsatı buldu.
Termessos Antik Kenti'ne çıkarılan öğrenciler, teleskopla yaban keçilerini gözlemledi, bu yılın ilk yavrusunu uzaktan görme fırsatı yakaladı.
"Çocuklar, doğa koruma bilincine sahip olsunlar istiyoruz"
DKMP Yaban Hayatı Daire Başkanlığı Tür Koruma Şubesinden biyolog Sibel Şenel Ertaş, üç yıl önce hazırlanan AB projesine sivil toplum kuruluşlarının ve üniversitelerin de katkı sağladığını söyledi.
Çocuklara yönelik de çalışma yaptıklarını anlatan Ertaş, "Eğitimin ardından sahada hayvanları gözlemliyoruz. Milli parklar, hayvan türlerinin korunduğu bir alan. Çocuklar, önce ne olduğunu öğrenip, daha sonra gözlemleme imkanı buluyorlar. Ülkemiz biyolojik ve çeşitlilik açısından zengin bir ülke. Çeşitliliğimiz çok fazla, öncelikli olarak hangilerini korumamız gerekiyor onu tespit edeceğiz. Çünkü bunun için maddi manevi çalışma yapmak, kaynak ayırmak, öncelikli yatırım yapmak gerekiyor." diye konuştu.
Ertaş, akademisyenlerle işbirliği halinde olduklarını, çocukları da nesli tehlikedeki türler konusunda temelden yetiştirmeyi amaçladıklarını ifade etti.
Doğa Koruma Merkezi tehlikedeki türler eğitim uzmanı Tuğba Can ise projenin eğitim boyutunu üstlendiklerini, farklı illerde ve ekosistemlerde çalışmalarını sürdüreceklerini bildirdi.
Eğitim sunumları yaparak, açık alanda doğa oyunları düzenleyerek, çocukların tehlikedeki türleri tanımalarını, doğayla bağ kurmalarını sağlamaya çalıştıklarını aktaran Can, "Çocuklar, doğa koruma bilincine sahip olsunlar istiyoruz." dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.