TÜSİAD’ın 'ekonomi' çağrısı ABD basınında: 'Nüfuzunun çoğunu kaybetti'
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) ardından Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nden de ekonomideki gidişata yönelik yapılan açıklamalar, ABD basınında yer aldı.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nden Türk Lirası'ndaki tarihi değer kayıplarının ardından yeni ekonomi programı eleştirisi geldi. TÜSİAD'ın söz konusu açıklamaları ise ABD basınında gündem oldu.
Bloomberg'ün analizinde, "Türk iş dünyası derneği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetini mevcut ekonomik politikalarından vazgeçmeye çağırdı. Deneysel modelin başarısız olmaya mahkûm olduğunun kanıtı olarak son piyasa kargaşasını gösterdi" denildi.
Haberde, TÜSİAD'ın, "Türkiye Merkez Bankası'nın bir dizi faiz indiriminin lirayı zayıflattığını ve güçlü döviz talebini teşvik ederek tüm ekonomiyi istikrarsızlaştırdığını" söylediği hatırlatıldı.
"NASIL BİR İP ÜZERİNDE YÜRÜDÜĞÜNÜ VURGULUYOR"
Analizde, "Yorumların tonu, bir zamanlar Türkiye'nin en güçlü işletmelerinin çatı örgütü olan TÜSİAD'ın kendisini siyasi bir hedef haline getirmeden Erdoğan'ın dikkatini çekmek için nasıl bir ip üzerinde yürüdüğünü vurguluyor" ifadelerine yer verildi. Bloomberg TÜSİAD'la ilgili şu yorumda bulundu:
"TÜSİAD üyeleri, davasını ve iktidar partisini destekleyen yeni bir zengin iş insanları grubunun ortaya çıkmasına başkanlık eden Erdoğan döneminde nüfuzunun çoğunu kaybetti."
Analizde, "Açıklamadaki ortodoks politika yapımına yapılan atıf, Erdoğan'ın Türkiye'yi bir para krizine iten faiz indirimlerini savunmasına yönelik örtülü bir eleştiridir. Erdoğan'ın daha düşük borçlanma maliyetlerine ve daha ucuz bir para birimine dayanan bir ekonomik model ortaya koymasının ardından düşüşler hız kazanırken, lira bu yıl ABD doları karşısında değerinin yarısından fazlasını kaybetti" yorumuna yer verildi.
Bloomberg, "Cumhurbaşkanı'nın gözünde Türkiye, daha yüksek faiz oranlarına ve güçlü girişlere öncelik veren eski politikalardan vazgeçerek yabancı sermaye akışlarına bağımlılıktan kurtulabilir. Erdoğan'ın fikirlerinin merkezinde, düşük faiz oranlarının tüketici fiyat artışını da frenleyeceğine dair bir inanç var. Bu durum dünya merkez bankacıları arasındaki fikir birliğinin tam tersi" ifadelerini kullandı.
Son olarak analizde, "Tüketici fiyatları o kadar hızlı yükseliyor ki süpermarket çalışanları değişen etiketlere zar zor yetişirken işçi sınıfı ve emekliler ucuz ekmek alabilmek için uzun kuyruklar oluşturuyor. Erdoğan, 2023'te yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmak için salgından bu yana kaybettiği desteğin bir kısmını geri kazanmalıdır" yorumu yapıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.