Ukrayna: Buça'daki Dehşet Buzdağının Görünen Kısmı, Mariupol'deki Durum Çok Daha Kötü
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Ukrayna ordusunun Rus askeri güçlerinden kurtardığı başkent Kiev yakınlarındaki Buça'daki dehşetin, "buzdağının görünen kısmı", Mariupol'deki durumun ise "çok daha kötü" olduğunu belirtti
İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss ile Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Polonya'nın başkenti Varşova'daki görüşmelerinin ardından Ukrayna'daki son duruma ilişkin ortak basın toplantısı düzenledi.
Ukraynalı Bakan Kuleba, ülkesinin Kiev için savaşı kazandığını ancak savaşın hala devam ettiğini belirterek Rusya'nın, Ukrayna'nın doğusundaki yeni büyük ölçekli taarruzuna hazırlandıklarını bildirdi.
Rusya'nın, Donetsk ve Luhansk'da daha fazla bölgeyi ele geçirmeye çalışacağını söyleyen Kuleba, şu ifadeleri kullandı:
"Kanayan Mariupol'ü ele geçirmeye çalışacaklar. Buça'da gördüğümüz vahşet, Rus ordusunun bugüne kadar Ukrayna topraklarında işlediği tüm suçların buzdağının görünen kısmı ve size abartmadan büyük bir üzüntüyle söyleyebilirim ki Mariupol'deki durum, Buça'da ve Kiev yakınlarındaki diğer şehir ve kasaba ve köylerde gördüklerimize kıyasla çok daha kötü. Buça, Mariupol ve diğer yerlerin dehşeti ciddi G7 ve Avrupa Birliği (AB) yaptırımları gerektiriyor."
Kuleba, Batı'nın Rus savaş makinesini, fosil yakıt ödemeleriyle, Rusya ile Batılı ülkeler arasında halen devam eden ticaretle, Rus bankaları aracılığıyla SWIFT ile bağlantısı henüz kesilmemiş finansal işlemlerle beslemeye devam ettiği değerlendirmesinde bulundu.
"Buça kurbanları ve Ukrayna halkı adına ortaklarımızdan Rusya'ya bu hafta en ağır yaptırımların uygulanmasını talep ediyorum." diyen Kuleba, bunun, Ukrayna Dışişleri Bakanı olarak kendisinin değil, tecavüz, işkence ve cinayet mağdurlarının talebi olduğunu dile getirdi.
Kuleba, Rusya'ya bazı yaptırımın neden uygulanamayacağına dair on binlerce argüman duyduğunu belirterek tereddütlerin bir kenara bırakılarak, Rus savaş makinesini durdurmanın zamanı geldiğini söyledi.
Ukraynalı Bakan Kuleba, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yasaklı Rus bankalarını SWIFT'ten çıkarmaya veya Rus gazını, petrolünü ve kömürünü almaya devam etmeye, Rusya'ya satılan veya Rusya'dan satın alınan ürünleri limanlara ve ürünlerini Rus gemilerini almaya devam edip etmeme konusunda hala şüpheleri olanlar için meslektaşlarımı, yabancı temsilcileri (Buça'ya) davet ediyorum. Hepsini vakit kaybetmeden küçük bir köyü ziyaret etmeye ve toplu mezarın önünde durarak öldürülmeden önce tecavüze uğrayan ve Rusların suçlarının izlerini saklamak için ateşe vermeye çalıştığı ölü Ukraynalı kadınların cesetlerini görmek için Buça'ya davet ediyorum. Bu konuşmamı, bu hafta NATO'da, AB'de, G7 Bakanlar toplantısında bir araya gelecek olan tüm dışişleri bakanlarına yapıyorum. Rusya'yla iş yapmanın gerekliliği konusunda şüpheleriniz, isteksizlikleriniz veya argümanlarınız varsa, önce Buça'ya gidin, sonra benimle konuşun."
Kuleba, daha fazla silaha sahip olmaları durumunda, bu savaşı o kadar çabuk kazanabileceklerini ve Rusya'nın daha fazla suç işlemesini önleyebileceklerini dile getirdi.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba, mevkidaşı Liz Truss'un Rusya'nın Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi üyeliğinin askıya alınması çağrısını yineleyerek, bunun "derhal" yapılması gerektiğinin altını çizdi.
"Buça'daki barbarca suçların faillerinin adalete teslim edilmesini sağlayacağız"
Bakan Truss da Ukrayna ordusunun Rus askeri güçlerinden kurtardığı başkent Kiev yakınlarındaki Buça kenti sokaklarında görülen sahneleri asla unutmayacaklarını belirterek tecavüz ve cinsel şiddetin yanı sıra sivillerin ayrım gözetmeksizin öldürüldüğüne dair katliam delilleri gördüklerini belirtti.
"Bu barbarca suçların faillerinin adalete teslim edilmesini sağlayacağız." diyen Truss, İngiltere'nin, müttefikleriyle Putin'in korkunç savaşını durdurmak için çabalarını hızlandıracağının altını çizdi.
"Rusya'nın BM İnsan Hakları Konseyi'nde yeri olmadığı açık"
Truss, bugün çatışmalarla bağlantılı cinsel şiddet mağdurlarına yardım edenler dahil Ukrayna'daki kuruluşları desteklemek için 10 milyon sterlin tutarında sivil toplum fonu başlattıklarını belirterek, "Suçlular adalete teslim edilene kadar dinlenmeyeceğiz. Bu korkunç suçlardan sonra Rusya'nın (BM) İnsan Hakları Konseyi'nde yeri olmadığı açık ve bu, İngiltere ve müttefiklerimizin sorumluluğudur." dedi.
Bakan Truss, mevkidaşı Kuleba ile yaptığı görüşmede, Ukraynalılara desteğin artırılmasını ele aldıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Bu, daha fazla silah ve daha fazla yaptırım anlamına geliyor. Putin'in Ukrayna'da kaybetmesi gerekiyor. Bu haftanın ilerleyen günlerinde G7 Dışişleri Bakanları ve NATO Dışişleri Bakanları bir araya gelecek. Yeni ve zorlu bir yaptırım dalgasını duyurmamız gerekiyor. Gerçek şu ki Batı'dan Putin'in savaş makinesine hala para akıyor. Bu son bulmalı."
"Sert olmak işe yarayacak tek yaklaşım"
Truss, Ukraynalıların istediği türden daha fazla silaha ihtiyaç olduğunu kaydederek "Gerçek şu ki sert olmak işe yarayacak tek yaklaşımdır." diye konuştu.
Rusya Devlet Başkanı Putin'in bu savaşı tırmandırdığını söyleyen Truss, "Bu yaklaşım, Ukrayna'da kaybetmesini sağlamak için hayati önem taşıyor ve Rus birliklerinin tamamen geri çekildiğini ve müzakere masasında Ukrayna'nın elini güçlendirildiğini görüyoruz." ifadelerine yer verdi.
Truss, Putin'in birlikleri Ukrayna'dayken yaptırımların kaldırılmasından söz edilmemesi gerektiğine işaret ederek "Rusya'nın saldırganlık tehdidi Avrupa'nın üzerinde beliriyor. Putin'in askerlerini geri çektiğini görmemiz gerekiyor. Ukrayna'nın tam toprak bütünlüğünün yeniden tesis edildiğini görmemiz gerekiyor." dedi.
Ukrayna'yı yeniden inşa etmek için bir plana ihtiyaçları olduğunu söyleyen Truss, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından da adaletin tesis edilmesine ihtiyaçları olduğunu ifade etti.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.