Ukrayna'da Tahrip Edilen Moşçun Köyündeki Siviller Kış Şartlarında Hayata Tutunmaya Çalışıyor
Rusya ile Ukrayna arasında 24 Şubat'ta başlayan, Kiev bölgesinde ilk haftalarda en şiddetli çatışmaların yaşandığı yerleşim yerlerinden Moşçun köyünde aylardır savaşın izleri silinmeye çalışılırken kar yağışıyla yaşam şartları daha da zorlaştı
Kiev bölgesinde şubat sonu ve mart başlangıcında Gostomel Havaalanı'nı ele geçirmeye çalışan Rus ordusunca yoğun şekilde günler boyunca bombalandığı için harabeye dönen Moşçun köyü, savaşın acı yüzünü yansıtmaya devam ediyor.
Ukrayna güçlerinin nisanda yeniden kontrolü altına aldıkları köye yaz aylarında dönmeye başlayan, yıkılan evlerini onarmakla meşgul olan halk, kışın soğuk günlerine karşı da hazırlıklı olmak için çaba sarf ediyor.
Çoğu binanın tamamen yıkıldığı veya yandığı köyde evsiz kalanlara geçici olarak prefabrik konutları dağıtılırken bazıları da evlerini tamir ederek yaşamlarını burada sürdürmeye çalışıyor.
Her gün insani yardımların ulaştırıldığı köyde yaşayanlar, Moşçun'un merkezinde bulunan idari binada dağıtılan kışlık ayakkabı, mont ve diğer giysiler ile çocuklar için oyuncakları ücretsiz alabiliyor.
Savaş başlamadan önce tatil köyü olarak da bilinen ve oldukça gösterişli manzaraya sahip Moşçun'da yaşayan siviller, hasar gören evlerinde kışın soğuğuna karşı önlem almaya devam ediyor.
Rus güçlerinin son dönemlerde başkent Kiev başta olmak üzere Ukrayna'nın çeşitli bölgelerindeki enerji altyapılarına yönelik saldırıları sonucu sık sık elektriğin kesilmesi, sivillerin kışa karşı mücadelesini zorlaştırıyor.
Köye getirilen prefabrik evinde annesiyle kalıyor
Savaş nedeniyle Moşçun'daki evleri tamamen yıkılan ailenin 13 yaşındaki oğlu Artiom Yerema, devlet ve çeşitli yardım kuruluşlarının desteğiyle kendilerine verilen tek odalı prefabrik evde annesiyle kalıyor.
Annesi işe gittiği için evde yalnız kalan Yerema, AA muhabirine köydeki günlük yaşamını anlattı.
Yerema, köydeki çatışmaların başlamasına tanık olduğunu belirterek, "Savaş başlayınca buradaydım. 7 Mart'ta annemle tahliye edildik ama o zamana kadar yaşanan çatışmaları izledim. Bir gün oturduğumuz yere yakın mermiler düştü." dedi.
Annesinin maaşıyla geçinmeye çalıştıklarını anlatan Yerema, savaş nedeniyle okullarda eğitim şimdi devam etmediği için genelde hep köyde olduğunu, kendisi gibi birkaç çocuk ve gencin Moşçun'a döndüğünü söyledi.
Vurulmamış veya yıkılmamış ev çok az
Bir süre önce Moşçun köyüne eşiyle dönen 58 yaşındaki Valodya Kolomiyet de köydeki yıkımın savaşın başladığı ilk iki hafta içinde süren çatışmaların sonucu olduğunu belirtti.
Moşçun'da kaldıkları evin yerle bir olduğunu ama yanındaki diğer küçük evi hasar alsa da yaşanabilecek duruma getirmeye çalıştıklarını anlatan Kolomiyet, evde odun sobasıyla ısındıklarını söyledi.
Köye elektrik ve gaz hizmeti verildiğini ama çoğu evin hasarlı olması sebebiyle birçok kişinin bu hizmetlerden faydalanamadığını kaydeden Kolomiyet, "Hasar görmeyen evlere elektrik ve gaz verilebiliyor. Hiç vurulmamış veya yıkılmamış ev ise çok az." dedi.
Kolomiyet, şimdilik yaşadıkları evde pencereler bulunmadığı için sadece sobanın yeterli olmayacağını dile getirerek, elektrik hatlarını kendi imkanlarıyla yenilemeye çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.